Hukuki.NET

T.C
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E: 2003/5-759
K: 2003/755
T: 10.12.2003

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


  • YARGIT A Y BOZMA İLAMI
  • BOZMA İLAMINA UYULMASI TALEBİ
  • DİRENME KARARI
  • KAMU DÜZENİ
ÖZETİ: Çekişmeli yargıda Yargıtay bozma kararı üzerine hakim, tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra bozma ilamına uyulup uyutmayacağına karar verir. Hakim, kural olarak Yargıtay bozma ilamına uymak ya da bu karara karşı direnme kararı vermek konusunda tarafların istekleri ile bağlı olmayıp serbest takdir yetkisine sahiptir. Eş anlatımla hakim bozma ilamına uymak zorunda olmayıp eski kararında direnebilir. Ancak, bozma nedenlerinin kamu düzenine ilişkin ve dolayısıyla hakimin kendiliğinden (re'sen) göz önünde bulundurması gereken nedenlerden olmaması halinde taraflar veya vekilleri, bozma kararına uyulmasını istemişlerse, artık mahkeme bozma ilamına uymak zorunda olup önceki kararda direnemez.
1086 s. HUMK/185,429
1136 s. AvK/164
4721 s. MK/999
Taraflar arasındaki "kamulaştırmasız el atma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adapazan Asliye 1.Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 31.10.2002 gün ve 2002/379 E- 677 K. sayılı karann incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 20.03.2003 gün ve 2003/1746-3921 sayılı ilamı ile; (...Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar veriliş, hüküm davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazlann el koyma günündeki niteliğine göre dava tarihindeki bedellerinin ikisi teknik ve birisi de mahalli bilir-
kişiden oluşan üç kişilik bilirkişi kurulunca düzenlenen
rapor ile tesbit edilmesinde ve 735 parsel sayılı taşınmaz için
tesbit edilen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi
doğru olduğu gibi el atılan 735 parsel sayılı taşınmaz yol
durumuna.,dönüştürüldüğünden 4721 sayılı T.M.K.nun 999.
maddesi uya-nnca tapudan terkinine karar verilmesinde bir
isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1- Dava konusu 733 parsel sayılı taşınmazda
kamulaştırmasız el atılan
bölüm dışındaki kesimde %70 değer kaybı öngörülerek taşınmaz
bedeline ek

leme yapılmıştır.
Arta kalan kesimdeki değere kaybının %50'yi geçmesi
halinde davacıya %50 oranında değer kaybı ile yetinip
yetinemeyeceği sorulmak, yetindiği takdirde bu miktara göre
hüküm kurulmak, yetinmediği takdirde davalı idareye geri kalan
bölümün bedelinin tamamını ödemek suretiyle bu bölümün
mülkiyet hakkını kazanma imkanı sağlanmak ve talep ettiği
takdirde bu bölüm bedeline hükmedilmelidir. Bu hususta
taraflann beyanlan alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği
düşünülmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2- Avukatlık Kanunu'nun 164/son maddesi uyanca
mahkemece hükme

dilen vekalet ücreti davayı takip eden avukata ait ise de; bu avukat
ile ona ve

kalet verenin iç meselesidir. Vekalet ücretinin davacı yerine vekili
lehine
hüküm altına alınması, doğru görülmemiştir..) gerekçesiyle
bozularak dosya
yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda,
mahkemece
önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme karannın
süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar
okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava kamulaştırmasız elatılan taşınmaz bedelinin tahsili
istemine ilişkindir.
Mahkemenin, davanın kısmen kabulüne dair verdiği karar
yukarıda açıklanan nedenle Özel Dairece bozulmuş, taraf vekilleri
bozma karanna uyulmasını istemelerine karşın mahkemece;
bozma karannın 1. bendinde arta kalan kısımda değer
kaybına işaret eden bozma gerekçesine uyulmuş; bozma karannın
ikinci bendinde vekalet ücretinin davacı lehine hükmedilmesi
gereğine değinen bozma gerekçesine direnilmiştir.
1) Uyuşmazlık, çekişmeli yargıda tarafların Özel Daire
bozma karanna uyulmasını istemelerine karşın hakimin önceki
kararda direnmesinin usulen mümkün olup olmadığı
noktasındadır.
Bu durumda öncelikle çekişmeli yargı (nizalı kaza) ve
çekişmesiz yargı (nizasız kaza) kavranılan üzerinde durulması
gerekmektedir.
Çekişmeli yargı ile çekişmesiz yargı arasındaki en belirgin
farkı belirten ölçü "ihtilâf' çekişme yolu kıstasıdır. Çekişmeli
yargıda, taraflarca hazırlama prensibi geçerli olduğu halde
çekişmesiz yargıda re'sen araştırma prensibi egemendir. Takibi
talebe bağlı çekişmesiz yargı işlerinde bu prensibin geçerli olması
bu gibi işlerde kural olarak mukabil (zıt) alakalı bir kimsenin
olmaması düşüncesine dayanır. Çekişmesiz yargıda da, çekişmeli
yargıda olduğu gibi taraflarca hazırlama prensibi geçerli olsa idi o
zaman hakim; talepte bulunan taraflann iddia ettiği vakıalar ve
ileri sürdüğü delillerle yetinmek zorunda kalırdı ve bu durum
gerçeğin ortaya çıkanlması ilkesiyle bağdaşmazdı. Öte yandan,
kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda hakim,
belli vakı-alan kendiliğinden araştırma yetkisine ve
yükümlülüğüne sahip olduğundan davayı değiştirme yasağı bu
uyuşmazlıklarda uygulanmaz (H.U.M.K. 185/2). Hasımsız olarak
açılan ve çekişmesiz yargıya tabi davalarda verilen kararlar maddi
anlamda kesin hüküm teşkil etmez. O nedenle bu kararlar,
aleyhine kanun yollarına başvurulsa bile kesin hüküm
oluşturmadıklanndan açılacak bir iptal davası ile değiştirilebilir ve
ortadan kaldırılabilirler (Bkz. Prof. Baki Kuru, Nizasız Kaza,
Ank.1961 sh.155 vd. Medeni Yargılama Hukuku Prof. Saim
Üstündağ S.Bası İst. 1992 sh.32 vd).
Çekişmesiz yargılamada, yargılama konusu ile talepte
bulunan tarafından tayin edilen sübjektif hakkın içeriğinden
hakim ayrılamaz. Ne var ki, kararın içeriğini saptamada hakimin
geniş bir takdir hakkı vardır. Örneğin şartlan mevcutsa, vesayet
mahkemesi bir vasi tayin etmek zorunluluğunda olup, seçiminde
kural olarak geniş bir takdir hakkına sahiptir. Bu örnekler daha da
çoğaltılabilir. Açıklanan ilkeler altında çekişmesiz yargıda hakim,
tarafların talepleri ile bağlı olmadığından re'sen araştırma ilkesi
uyannca davacının bozma kararına uyulması talebi ile de bağlı
değildir. Aksinin kabulü, hakimin yasadan doğan direnme
hakkının davacının isteğine bağlı olması sonucunu doğurur ve
hakimin direnme hakkının elinden alınması gibi yasanın
öngörmediği bir durum yaratılmış olur (H.G.K.25.06.1997 gün,
97/11-313 E. 569 K.) Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 01.02.1995
gün ve 1994/18-789 E. 1995/37 K. sayılı kararında "çekişmesiz
yargıda, davanın hasımsız açılması nedeniyle davacının özel
dairenin bozma kararına uyulmasını istemesinin davacı yararına
usuli kazanılmış hak doğurmayacağını, hakimin direnme kararı
verebileceğini" belirtmiştir.
Çekişmeli yargıda ise, taraflarca hazırlama (ihzar) prensibi
geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte
bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü delillerle
yetinmek zorundadır. Kendiliğinden araştırma yetkisine ve
yükümlüğüne sahip değildir.
Somut olayda, İdarenin taşınmaza kamulaştırmasız el
koyduğu iddiasına dayalı tazminat istemi söz konusu olup, bu
niteliğinden dolayı dava, çekişmeli yargı alanına girmektedir. Öte
yandan davacı talebine konu olan alacağın ve taraflar arasındaki
vekalet ücretinin kamu düzeni ile ilgisi bulunmamaktadır.
Bilindiği gibi çekişmeli yargıda H.U.M.K.nun 429. maddesi
hükmüne göre, Yargıtay bozma karan üzerine hakim, taraflan
duruşmaya davet edip dinledikten sonra bozma ilamına uyulup
uyulmayacağına karar verir. Görülüyor ki hakim, kural olarak
Yargıtay bozma ilamına uymak yada bu karara karşı direnme
kararı vermek konusunda tarafların istekleri ile bağlı olmayıp
serbest takdir yetkisine sahiptir. Eş anlatımla hakim bozma
ilamına uymak zorunda olmayıp eski kararında direnebilir.
Ancak, bozma nedenlerinin kamu düzenine ilişkin ve
dolayısıyla hakimin kendiliğinden (re'sen) göz önünde
bulundurması gereken nedenlerden olmaması halinde taraflar
veya vekilleri, bozma karanna uyulmasını istemişlerse, artık
mahkeme bozma ilamına uymak zorunda olup önceki kararda
direnemez. Yargıtay'ın çekişmeli yargıda yerleşmiş ve kurallaşmış
uygulaması da bu doğrultudadır (Hukuk Genel Kurulu'nun
25.06.1997 gün, E: 1997/11-313, K:1997/ 569, 18.10.1989 gün
541-534, 21.02.1990 gün 10-117, 19.02.1992 gün, 635-82,
23.02.1994 gün, 936-94, 27.01.1999 gün, 26-4 sayılı kararları).
Temyize konu davada, taraf vekilleri 19.06.2003 tarihli
oturumda bozma ilamına uyulmasını istemişlerdir. Bozma sebebi
ise kamu düzenine ilişkin değildir.
Hâl böyle olunca, mahkemece, bozma karannın 2 numaralı
bendinde, vekalet ücretinin davacı lehine hükmedilmesi gereğine
değinen bozma gerekçesine uyulmak gerekirken, önceki kararda
direnilmesi doğru değildir. Direnme karan bu nedenle
bozulmalıdır.
2)Ne var ki, mahkemece, Özel Daire bozma kararının 1
numaralı bendinde belirtilen bozma nedenine uyularak,
taşınmazın arta kalan kesiminde %50 oranında değer kaybı
bedeline hükmedilmesine ilişkin yeni hüküm Özel Dairesince
incelenmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlannın
incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
SONUÇ:
1) Davalı vekilinin temyiz itirazlannın kabulü ile
direnme kararının yukanda (1) numaralı bentde gösterilen
nedenlerden dolayı
BOZULMASINA
,
2) Yukarıda (2) numaralı bentde açıklanan nedenlerle; Yeni
hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın
5.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 10.12.2003
gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini