 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E : 2003/4989
K : 2003/5094
T : 29.05.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davaıılardan Fevzi Yılmaz vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Hacer Pat tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
Zararlandırıcı olaya maruz kalan işçi, olay günü işyerinde çöp toplama işçisi olarak çalışmakta iken çöp toplama aracının arkasından çıkıp yolun karşısına geçmek istediği sırada davalı Fevzi'nin kullandığı araca çarpıp fırlaması sonucu oluşan trafik iş kazasında %35 oranında meslekte kazanma gücünü yitirmiştir.
İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren işyerinde işçilerin sağladığı ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu iş Kanununun 73. maddesinin açık buyruğudur.
2.10.2000 günlü bilirkişi raporunda davacının 0/062,5 davalı Fevzi'nin %32,5 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Oysa, hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda; bilirkişi heyetinin iş Kanununun 73.maddesinin öngördüğü koşulları gözönünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde, saptamadıkları anlaşılmaktadır.
Gerçekten, davacının olay günü çöp toplama işini yaptıkları sahanın, karşısında bulunan davalı Belediye'ye ait sulama işi yapan işçilerin, davacının da bulunduğu çöp toplama işi yapan işçiler üzerine su sıktıkları,' davacının kaçmak isterken yola fırlaması sonunda kazaya uğradığı yolunda ki tanık anlatımları işveren Belediye yönünden hiç irdelenmemiştir. Bu haliyle kusur raporunun hükme esas alınacak nitelikte olmadığı ortadadır.
Yapılacak iş; işçi Sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişilere, konuyu yeniden yukarıda açıklandığı biçimde inceletmek, rapor öncesinde tanık anlatımları, ceza dosyası içeriği ve SSK iş kazası müfettiş rapor ve ekler; yeniden irdelenerek olayın oluş şekli aydınlığa kavuşturulmalı ve bilirkişi heyetinden davalı işveren Belediye'nin de kusurlu olup olmadığı incelenmek üzere rapor almak verilen rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın ve özellikle, inandırıcı güç ve nitelikte olmayan kusur raporunu hükme dayanak almak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde temyiz edenlerin bu yönleri amaçlayan itirazları kabul edilmeli
ve hüküm bozulmaııdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 29.5.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.