 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 2003/3-476
K: 2003/516
T: 24.09.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki "ıtirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Alanya Sulh Hukuk ManKemesince davanın kabulüne dair verilen 28.06.2001 gün ve 2001/312 E:542 K. sayılı kararın incelenmesi davalı rarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 02.04.2002 gün ve 2002/2769-3286 sayılı ilamı ile; (...Davacı vekili, davalının telefon görüşme ücretini ödememesi nedeniyle yaDıian takibe davalının vaki itirazının iptalini istemiştir. Davalı asıl borcu ödediğini bildirmiş, mahkemece davanın kabulü yoluna gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalının takibe konu edilen asıl borcu 53.272.772 TL. olarak 13.11.2000 tarihinde ödediği anlaşılmaktadır.
Mahkemece asıl alacak ödenmiş olmakla davanın konusuz kaldığı dikkate alınarak bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, gecikme faizi ve masraflar yönünden ise esas hakkında karar verilmesi gerekirken, davanın tamamı yönünden kabulü cihetine gidilmesi doğru görüimemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı (alacaklı) vekili, davalı (borçlu) aleyhine Alanya 1.İcra Müdürlüğünün 2000/7250 sayılı dosyası ile ica takibi yaptıklarını, davalının 53.272.772 TL.yi bankaya yatırdığının belirtip borcun tamamına itiraz ederek takibi durdurduğunu, oysa davalının ödeme yaptığı dosyanın Alanya 2.İcra Müdürlüğünün 2000/7458 nolu dosyası olup her iki dosyanın dayanaklarının ayrı aylara telefon faturaları olduğunu bu nedenle haksız itirazın iptaline, borçlu aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini (talep etmiştir.
Davalı savunmasında asıl alacağı ödediğini, gecikmiş faiz ve işlemiş faize itiraz ettiğini bildirmiştir. Mahkemenin "... bilirkişi raporuna göre davalının abonesi olduğu telerona aıı: 53.272.772 TL.asıl borcu bulunduğu, borcunu süresinde ödememesinden dolayı da 61.254.231 TL.gecikme faizinden dolayı borçlu olduğu anlaşıldığından asıl alacağın ve faize ilişkin davanın kabulüne karar vermek gerektiği" gerekçesiyle davanın kabulüne dair verdiği karar, Yüksek Özel Dairece yukarı da belirtilen nedenlerle bozulmuş, mahkemece "davalının mahkeme huzurunda açık net kayıtsız ve koşulsuz kabul beyanı olduğu" gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.
Yerel mahkeme ile Yüksek Özel Daire arasındaki uyuşmazlık, takibe konu edilen asıl borcun davadan önce ödenip ödenmediği noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
İtirazın iptali davası, borçlunun itirazını geçersiz kılıp, itiraz ile duran ilamsız takibin devam etmesi amacı ile açılır. Bu davanın açıiabilmesi için öncelikle ilamsız takibe karşı borçlu tarafından bir itiraz yapılmış olmalıdır. İcra takibine karsı borçlu tarafından süresinde ve kanuna uygun bir itiraz yapılmamış ise takip kesinleşmiş olacağındar, alacaklının itirazın iprali için mahkemeye başvurmasına gerek olmayacaktır.
Somut olayda borçlunun itirazı icra takibinekonu asıl alacağa iiişkin olmaYID raiz ve masraflara yöneliktir. Ödeme emri borçluya 08.11.2000 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlunun 53.272.772 TL. olan asıl alacağı 13.11.2000 tarihinde yani süresinde davacı vekiiine ödediği, diğer rakibe konu borcun da davacı vekilin ödenmek suretiyle sona erdiği dosyaya ibraz edilen banka dekontlarından anlaşıldığından asıl alacağı ilişkin takip kesinleşmiştir.
Borçlu ödeme emrinin tebliği üzerine itiraz etmeden süresinde asıl alacağı ödendiğinden artık bu asıl borcundan itirazın iptali davası görülemeyeceğinden, bu kısım hakkında davanın reddine karar verilmesi; alacaklı takip talepnamesinde asıl alacak yanında temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar temerrüt, faizi ve icra takibinden itibaren işleyecek faiz talep ettiğinden asıl paranın ödendiği 13.11.2000 tarihine kadar aiacaklının isteğinin haklı bulunup bulunmadığının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 24.09.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.