Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 2003/2-280
K: 2003/274
T: 9.4.2003

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


Taraflar arasındaki "Boşanma ve Nafaka" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Lüleburgaz Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 29.11.2001 gün ve 633-1168 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 7.3.2002 gün ve 2002/2087-3001 sayılı ilamı ile; (..."1-Davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacının yoksulluk nafakası talebi olmadığı halde, lehine yoksulluk nafakasına hükmolunması usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kayıüdi ukunduntan sonra gereği görüşüldü:
Dava boşanma ve nafaka istemine ilişkindir.
Davacı kadın vekili, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebinde bulunmuş, ayrıca davacı eş için 150.000.000 TL, müşterek çocuk için 100.000.000 TL. iştirak nafakası talep etmiş, ne varki kendisi için talep ettiği nafakanın niteliğini tedbir veya yoksulluk şeklinde tanımlamamıştır.
Yerel mahkemenin, davanın kabulüne, davacı eş için 100.000.000 TL.yoksulluk nafakasının davalı kocadan alınmasına ilişkin olarak kurduğu hüküm Özel Dairesince yukarıda belirtilen gerekçe ile bozulmuştur.
Hemen belirtmek gerekir ki; yoksulluk nafakası, kusuru daha ağır olmak kaydı ile boşanma ile yoksulluğa düşecek eşin, Medeni Kanun 3444 Sayılı yasa ile değişik 144. maddesine göre diğer eşten mali gücü oranında süresiz olarak isteyebileceği bir nafaka olup, bu nafakaya hükmedebilmesinin Ön koşulunun, bu konuda istek olması bulunduğu, gerek öğreti, gerekse yargısal kararlarda istikrarlı bir biçim de kabul edilmektedir (Bkz.Ali İhsan Özuğur Nafaka Hukuku sh.209 2002 Baskı Yargıtay 2.H.D.18.1.1991 gün 13114 E, 2776 K.sayılı kararı).
Bu bağlamda; 3444 Sayılı yasa ile değişik M.K. 144 Maddesi metninden, özellikle boşanmaya karar verilmesi halinde, yasada belirtilen ve aşağıda açıklanan üç unsurun birlikte gerçekleşmesi koşulu ile yoksulluk nafakasına hükmolunabileceği anlaşılmaktadır.
Belirlenen duruma göre, yoksulluk nafakası takdiri için önce boşanmaya hükmedilmek ve sonrada olayda diğer üç şartın gerçekleşmiş olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar vermek gerekmektedir.
Bu üç unsur ise şunlardır.
a)Bu konuda hüküm tesisi için öncelikle istek olması gerekmektedir. Talep yazılı şekilde ve hatta sözlü olarakta yapılabilir. Ancak Hukuki sonuç doğurabilmesi için sözlü isteklerin mahkeme tutanağına geçirilmesi zorunludur.
b)İstekte bulunanın, boşanmaya sebep olan olaylarda diğer eşten daha ağır kusuru olmaması lazımdır. Başka bir anlatımla nafaka isteyenin boşanmada kusursuz olması en azından kusurunun diğer eş ile eşit düzeyde bulunmas1 gerekmektedir. Şayet boşanma istek sahibinin tam yada baskın kusuru ile gerçekleşmiş ise kendisine yoksulluk nafakası takdiri mümkün değildir.
c)3. koşul da nafaka isteyenin, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin gerçekleşmesidir.
Somut olayda, talep koşulunun gerçekleşmediğinde duraksama bulunmamaktadır. Gerçekten davacı eş, dava dilekçesi ve yargılama aşamalarında boşanma sonucunda yoksulluğa düşeceği konusunda herhangi bir sözlü veya yazılı beyanda bulunmadığı gibi Karar Düzeltme dilekçesinde de; aynen, "mahkemenin talep olmasa dahi yoksulluk nafakasına karar verebileceğini...,tedbir nafakası isteminin yoksulluk nafakası istemini de kapsayacak şekilde yorumlanması gerektiğini...vurgulamış olup, bu beyanlar dahi yoksulluk nafakası isteminin bulunmadığının kabul ve ikrarı anlamını taşımaktadır. O halde; Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykjrıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ :Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nün 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 9.4.2003 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini