Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 2003/2-103
K : 2003/91
T : 19.02.2003

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Selçuk Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 15.10.2001 gün ve 375-318 sayılı kararın inclenmesi davacı vekli tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 28.01.2002 gün ve 2001/17675-2002/578 sayılı ilamı ile; (... Mahkemenin kabulünün aksine taşınmazın davalı üzerine kayıtlı olduğu kadının sürekli olarak pastane ve dondurma işinde çalışıp pasta ve dondurma imalettiği dosyadaki delillerle sabittir. Bu hal Medeni Kanunun 153. maddesi kapsamından değerlendirilemez. Bu yönler gözetilmeden davanın reddine doğru değildir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılanyargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, evlilik birliği içinde alınan taşınmaza katkı nedeniyle tazminat davasından ibarettir.
Davacı,evlilikbirliğiiçindekendisinin de kocası ile birlikte aynı işyerinde sürekli çalıştığını, bütün ziynet eşyalarını da kocasına vererek dava konusu gayrimenkullerin alımında ortak tasarrufta bulunduklarını belirterek, davalı eski eşine ait tapudaki payın 1/2'sinin katkı payı bedeli olarak kendisine ödenmesiniistemiştir.
Davalı ise, davacının evlilik birliği içinde iki çocuk doğurduğunu, hamilelik ve doğum dönemleri dikkate alındığında davacı kadının sürekli çalışmasının söz konusu olmadığını, davacının kocasının işyerine yemek getirme ve bu müddet içinde iş ile ilgilenmesinin sürekli çalışma olarak değerlendirilemeyeceğini öte yandan davacının ziyneteşyalarını giderken götürdüğünü, dükkanların alımında bu yönde bir katkısının olmadığını savunarak davanın reddni istemiştir.
Yerel mahkemenin yanlar arasında dükkanda elde edilecek kazancın ortak olduğu konusunda bir anlaşmanın ispatlanamadığı, kadının gücü yettiği kadar kocasına yardım etmekle yükümlü ziynet eşyalarının ise verildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak kurduğu hüküm, Özel Dairece,yukarıda açıklanan gerekçelerleve davacı kadının sürekli olarak pastane ve dondurma işinde çalışıp pasta ve dondurma işinde imal ettiğinin dosyadaki delillere göre sabit olduğu belirtilerek bozulmuştur.
Uyuşmazlık, kadının kocasına ait işyerinde sürekli olarak nitelendirilebilecek bir çalışmanın olup olmadığı ve bu çalışmanın 743 sayılı Medeni Yasanın 151.maddesi kapsamında değerlendirilip değerelendirilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Olay tarihinde yürürlükte olan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 151/3. maddesinde "Karı koca birbirlerine sadakat ve müzaharetle mükelleftir" demektedir.
Mahkemede dinlenen davacı tanıklarında, Üzeyir tarafların evli oldukları dönemde davacının, davalıya ait dükkanda çalıştığını, tanık Türkan, davalının davacıyaait dükkanda önce ayak işlerini yaparak çalışmaya başladığını, daha sonra ise imalat ve satış bölümlerinde çalıştığını, hamilelik ve doğum sonrası dönemlerde de çalıştığını, davacının evlenirken birçok takısı olduğnu, boşandıktan sonra bu takıların kalmadığını, dükkanların alımında bu altınları vererek katkıda bulunduğunu, tanık Gülcan V... ise davacının, pastanenin imalat bölümünde durduğunu, yanlarına gittiğinde çalışmasını engellememek için fazla kalamadığını, davacının altınlarının dükkan alımında kullanıldığını ifade etmişlerdir.
Davalı tanıkları ise; davacıyı direkt ve devamlı çalışırken görmediklerini, zaman zaman eşine yemek geterdiğini, bazen bulaşıkları yıkadığını ifade etmişlerdir.
Davacı tanıklarının ayrıntılı yer ve zaman göstererek davacı kadının çalıştığı yönündeki beyanları ve bir kısım davalı tanıklarının da kısmen bunu teyit yönündeki beyanları ve bir kısım davalı tanıklarının da kısmen bunu teyit yönündeki beyanları birlikte değerlendirildiğinde, olayların olağan akışı ve olağan yaşam deneyimlerine göre davacı kadının davalıya ait iş yerinde evlendikten sonra doğum öncesi ve sonrası dönemlerde imkanı elverdiği ölçüde çalıştığı sabit kabul edilmelidir. bu nedenle aksi yöndeki tanık beyanlarına değer verilemez.
Somut olayda, taraflar 1987 yılında evlenmişler, bu evlilikten 1998 yılında ilk 1991 yılında ikinci çocukları dünyaya gelmiştir. Taraflar 2000 yılında Selçuk Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/220 E. ve 2000/143 K.sayılı ilamı ile boşanmışlardır. Mevcut duruma göre; 12-13 yıl evli kalmışlar, bu evlilikbirliğniin devamı sırasında 2.1.1991 tarihinde Marmara Ereğli'sindeki dükkanın 1/3 payı,3.7.1995 tarihinde İzmir Konak'taki dükkanın 1/4 payı tapuda davalı üzerinde olacak biçimde satın alınmıştır.
Yukarıda irdelenen tanık beyanlarına ve ülkemizde genel geçerli toplumsal alışkanlıklara göre, davacının eşine ait dükkanda, dondurma ve pasta imalathanesinde çalıştığı, evlilik birliğniin devamı sürecinde alınacak mallardan ileride kendisinin ve çocuklarının istifade edeceği düşüncesiyle davalı eşine maddi katkıda bulunduğu, ancak alınan taşınmazların davalı üzerine kaydedildiği anlaşılmaktadır.
O halde, davacının taşınmazların alımında katkıda bulunduğu böylece belirlendikten sonra, davatarihi esas alınarak saptanan davalı payına düşen taşınmaz payından 1/2 bedelinin dava ve birleştirilen ek davada istenen miktarla sınırlı olarak davanın kabulüne karar verilmesi yönündeki bozma ilamına uyulmak gerekirken, aksi düşüncelerle direnilmesi yerinde olmamıştır direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile direnme kararının, yukarıda ve Özel Dairenin bozma ilamında açıklanan nedenlerle HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 19.2.2003 gününde, oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini