 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 2003/1-322
K: 2003/321
T: 30.4.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
6570/m.Geç.6
1086/m.438,429
Taraflar arasındaki "elatmanın önlenmesi, tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Sarıyer Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 1.2.2001 gün ve 1999/393 E. 2001/19 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 18.9.2001 gün ve 2001/7363 E. 9289 K. sayılı ilamı ile; ( ... Davacı Vakıflar İdaresi, davalının kiracısı olduğunu, 4331 sayılı yasaya uygun olarak kendisine ihtarname çekildiğini, davalının yeni kira sözleşmesi yapmadığını fuzuli şagil durumuna düştüğünü ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Dosya içeriğine toplanan delillere göre, dava konusu 10 parselin 2/20 payının davacıya, 18/20 payının dava dışı Türk Petrol Vakfına ait olduğu, gerek Vakıflar İdaresinin gerek Türk Petrol Vakfının paylarını ayrı ayrı davalıya kiraya verdikleri sabittir. Öte yandan, taşınmazın davalı tarafından kargir gemi tamirhanesi olarak bir bütün olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Başka bir anlatımla, davacı Vakıflar İdaresinin payı yönünden elatmanın önlenmesine karar verildiğinde öteki paydaş tarafından kiralanan yerinde etkileneceği ve ondan faydalanmanın mümkün olmayacağı sonucu doğacaktır. Bu durumda, davacının payı yönünden 4331 sayılı Yasanın uygulanma olanağı yoktur.
Hal böyle olunca, 4331 sayılı Yasaya dayanılarak açılan elatmanın önlenmesi, ecrimisil davasının reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir...... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle H.U.M.K. 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II. fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacı Vakıflar İdaresi vekili, davalının davacı idareye ait 542 ada, 34-10 parsel sayılı taşınmazların kiracısı iken Tabii Afetlerden Zarar Gören Vakıf Taşınmazların Afet Öncesi Kiracılarına Kiracılık Hakkı Tanınması ve Devam Etmekte Olan Kira Sözleşmelerin Sona Erdirilmesi ile ilgili olarak 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanuna Bir Ek ve Bir Geçici Madde Eklenmesine Dair 4331 Sayılı Kanunun Geçici 6. maddesi icabı kira sözleşmesinin 28/4/1998 tarihinde sona erdiğini, davacının kanunda belirtilen 30 günlük hakdüşürücü süre içerisinde yeni sözleşme yapmadığını, 28/4/1998 tarihinden itibaren kanunen kiracılık sıfatını kaybettiğini ve işgalci durumuna düştüğünü ileri sürerek el atmasının önlenmesini ve ecrimisile hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava daha sonra 10 parsel sayılı taşınmaza hasredilmiş, yerel mahkemece davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm özel Dairece yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuştur.
Vakıf yoluyla meydana getirilen ata yadigarı mimari eserleri korumak, onarılarak Türk Kültürünün gelecek nesillere intikalini sağlamak, vakıf malları ekonomik şekilde işletmek görevini yüklenen Vakıflar Genel Müdürlüğü ile Mülhak Vakıfların, bütçe gelirlerinin tamamına yakınını, vakıf taşınmazların kiralanması ile elde edilen kira gelirlerinin oluştuğu, nevarki uzun süreli sözleşmeler günün değişen ekonomik şartları, yargı organlarından zamanında istenilen artışa ilişkin karar alınmaması, ısıtma, aydınlatma, işçi ücretleri gibi zorunlu giderlerdeki artışlar sonucu vakıf taşınmazların kiralarının zaman içerisinde çok düşük seviyede kaldığı, hatta birçok işyerinde gelir gideri karşılayamadığı gerekçesiyle vakıf taşınmazlara ilişkin kira sözleşmelerine son vermek amacıyla Tabii Afetlerden Zarar Gören Taşınmazların Afet Öncesi Kiracılarına Kiracılık Hakkı Tanınması ve Devam etmekte Olan Kira Sözleşmelerinin Sona Erdirilmesi ile ilgili olarak 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanuna Ek Bir Geçici Madde Eklenmesine Dair 4331 sayılı Kanun 23/1/1998 tarihinde kabul edilip, 27/1/1998 tarihli resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur.
Söz konusu Kanunun 2. maddesiyle 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 6. maddesinin 1. fıkrasında "Vakıflar Genel Müdürlüğünün Matbut ve Mülhak Vakıflara ait gayrimenkullere ilişkin kira sözleşmeleri bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren üç ay sonra sona erer" hükmü getirilmiştir.
Yukarıda yazılı metninde açıkça belirtildiği gibi 4331 sayılı Kanun mazbut ve mülhak Vakıflar için uygulanabilir niteliktedir.
Somut olayda dosyaya getirtilen tapu kaydına göre 542 ada, 10 parsel sayılı taşınmazın 2/20 payı davacı Vakıflar Genel Müdürlüğüne aittir. Yani taşınmazın 2/20 payı davacı Vakıflar İdaresinin kendi malı olup, mülhak veya mazbut vakıf niteliğinde değildir. Anılan yasa, sadece mazbut ve mülhak vakıflar için uygulanabileceğinden, Özel Daire bozma kararı yerindedir. Direnme kararı bu gerekçeyle bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 30.4.2003 gününde, oybirliği ile karar verildi.