Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 2003/ 19-271
K: 2003/261
T: 02.04.2003

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


Taraflar arasındaki "menfi tesbit, ipoteğin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Denizli Asliye 4.Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 18.7.2000 gün ve 1999/520 E, 2000/582 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 23.10.2001 gün ve 2391-6753 sayılı ilamı ile; (....Davacı vekili,müvekkilinin eşinin de ortağı bulunduğu dava dışı S. İns.Turizm.San.Tic.Ltd.Sti.ile davalı banka arasında düzenlenen Genel Kredi Sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını,aynca aynı kredi ilişkisi sebebiyle davalı banka lehine ipotek de verdiğini, bu durumda koca menfaatine borçlanmış sayılacağından sulh hakimince tasdik edilmeyen kefalet ve ipotek işlemlerinin geçersiz olduğunu ileri sürerek müvekkilinin bu işlemlerden dolayı borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiş,mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Koca menfaatine olarak kan tarafından 3. şahsa karşı iltizam olunan borçlar sulh hakimi tarafından tasdik olunmadıkça muteber olmaz(MK.169-IH). Kural bu olmakla birlikte somut olayda yararına kefalet ve ipotek işlemleri gerçekleştirilen şirket ile davacının kocası tamamen farklı kişilikleri haiz olduklarından yapılan işlemler yönünden MK.169/III. maddesinin uygulanma olanağı yoktur.
Mahkemece anılan yasa hükmünün yorumlanmasında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direniimiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava,menfi tesbit ve ipoteğin iptali istemine ilişkin olup Hukuk Genel Kuruiu'na intikal eden uyuşmazlık davacı Ş.'in kocası olan dava dışı Mustafa'nın büyük ortağı olduğu limited şirket yararına borçlanması ve ipotek vermesinin M.K.nun 169.maddesi çerçevesinde geçerli bulunup bulunmadığı konusundadır.
Yerel mahkemenin davanın kabulü ile davacının bordu bulunmadığının tesbitine ve ipotek akdinin iptaline ilişkin olarak kurduğu hüküm,Özel Dairesince yukarıda belirtilen gere.kçe ile oybirliğiyle bozulmuştur.
Hemen belirtmek gerekir ki;Hukuk Genel Kurulu'nun 1.3.1989 tarih, 1988/12-885 Esas ve 1989/103 Karar sayılı kararında vurgulandığı üzere; Türk medeni Kanunun 169.maddesi hükmünce: "Karı koca arasında her nevi hukuki tasarruf caizdir.Kannın şahsi mallarına veya mal ortaklığı usulüne tabi mallara dair kan koca arasındaki hukuki tasarruflar,Sulh hakimi tarafından tasdik olunmadıkça muteber olmaz.Koca menfaatine olarak kan tarafından 3. sahsa karsı iltizam olunan borçlar için dahi hüküm böyledir". Yasanın bu düzenlemesi esas itibariyle üç hükmü kapsamaktadır. "Karı koca arasındaki her nevi hukuki tasarruf caizdir'' seklindeki ilk hüküm,evlenmenin kadının hukuki ehliyetini kısıtlamadığı yolundaki genel prensibin, karı koca arasındaki hukuki işlemler ağsından özel olarak teyidi niteliğini taşımaktadır.Yasa koyucu bu genel prensibe 169.maddenin müteakip iki hükmü ile iki önemli istisna getirmiş bulunmaktadır.Bunlardan ilki "Karının şahsi mallarına veya mal ortaklığı usulüne tabi mallara dair karı-koca arasındaki hukuki tasarruflar, Sulh Hakimi tarafından tasdik olunmadıkça muteber olmaz" hükmü ile düzenlenmiştir. Bu hükmün düzenleniş biçiminden anlaşılacağı üzere, ilk istisna doğrudan doğruya mal birliği ve mal ortaklığı rejimlerine ilişkin olup, konumuzla ilgili olmadığı gibi, yasal mal rejimi olarak mal ayrılığını benimseyen memleketimizde uygulama yönünden bir önemi bulunmamaktadır.
2. istisna "koca menfaatine olarak karı tarafından 3. şahsa karşı iltizam olunan borçlar için dahi hüküm böyledir." yolundaki düzenleme ile 1. istisnanın tabi olduğu sınırlamaya göndermede bulunan hükümle oluşturulmuştur.Burada açıkça görüldüğü üzere sınırlama getirilirken "iltizam olunan bordar"a değinilmiştir.Bu durum karşısında koca yararına 3. kişilere karşı iltizam olunan borçların Sulh Hakiminin tasdikine ihtiyaç gösterdiği tartışmasızdır.Mada'ede (iltizam olunan borçlar) sözlerinin kullanılmış olması memleketimizde ve İsviçre'de (tasarrufi işlemlerin) madde kapsamına girip girmediği konusunda tartışmalara yol açmışür.Yasa koyucunun asıl amacı kadını korumak olduğuna göre tasarrun işlemlerin de Sulh Hakiminin tasdikine tabi olduğunun kabulü uygun görülmüştür. (İsviçre'de Federal Mahkeme Tasarrufı işlemleri madde kapsamında görmemiştir.) Hal böyle olunca koca yararına kan tarafından 3. kişilere karşı gerçekleştirilen ipotek işlemlerinin de geçerli olabilmesinin Sulh Hakiminin tasdikine bağlı bulunduğunun kabulü gerekir. Kural böyle olmakla beraber olayda yararına ipotek işlemleri gerçekleştirilen "S. Ltd.Şirketi" ile davacı Ş. S.'nın kocası M. tamamen farklı kişilikleri haiz olup, tasarrufun Ş..bank T.A.Ş.ne karşı kocası yararına gerçekleştirildiğinin kabulü mümkün değildir.Hal böyle olunca olayda M.K.nun 169/III.madde hükmünün uygulama yeri bulunmadığı sonucuna vanlmıştır. O halde; Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme karan bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma karannda ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 2.4.2003 gününde, oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini