 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 2003/18-511
K: 2003/515
T: 24.09.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Tarafjar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Eskişehir Asliye l.Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 30.04.2002 gün ve 2001/438 E- 2002/349 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekilinin tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin 31.10.2002 gün ve 2002/9509-10578 sayılı ilamı ile; (...Dava, Kamulaştırma Yasasının 16.maddesine dayalı acele el koyma nedeni ile tescil istemine ilişkindir. Bu maddeye göre, idarenin kamulaştırılan taşınmaza hemen el konulmasına zorunluluk gördüğü hallerde taşınmaz malın takdir olunan bedelini milli bankalardan birisine yatırarak makbuzu, ilgili belge örnekleri ile birlikte mahkemeye verip taşınmaz malın durumunun tespitini istemesi mahkemece bu istem üzerine 8 gün içerisinde taşınmaz malın sahibini davet ile 5 gün zarfında taşınmazın kıymet takdirine esas olabilecek bütün niteliklerini tespit ettirerek o taşınmaz malın idare adına tescil edilmesine karar verilmesi mümkündür.
Ancak, açıklanan bu madde hükmüne dayanarak idarenin mahkemeye başvurma hakkını kullanabilmesi için, kamulaştırmayı yapan idare yönünden hakların kullanılmasının koşulu ve başlangıcı olarak aynı Yasanın 25.maddesinde öngörüldüğü üzere kamulaştırmanın tebligata çıkartılmış olması gerekir. Tebliğe çıkarma işlemi Kamulaştırma Yasasının 13.maddesine göre mal sahibine veya diğer ilgililere bilinen adreslerinde tebliğ edilmek üzere evrakın notere tevdii biçiminde olabileceği gibi adresin tesbit edilmediği gerekçesiyle yine aynı madde hükmü uyarınca ilana verme şeklinde de olabilir. İdarenin bu şekillerden biriyle kamulaştırma evrakını tebliğe çıkardığını gösteren belgeyi dava dilekçesine eklemesi dava hakkının doğduğunun kabulü için yeterlidir.
Eldeki dosyada dava dilekçesine, diğer kamulaştırma evrakının yanında kamulaştırma bedelinin bankaya yatırıldığını gösteren makbuzun ve Kamulaştırma Yasasının l3.maddesinin yollama yaptığı 7201' Sayılı Tebligat Kanununun 28.maddesine dayanılarak, tapu kaydına göre sağ görünen malike kamulaştırmanın ilanen tebliğe çıkartıldığına dair ilan metninin eklendiği anlaşllmaktadır.Bu belgeler,kamulaştırmanın tebliğe çıkartıldığını ve dolayısıyla idarenin dava hakkının oluştuğunu göstermeye elverişli ve yeterli olup mahkemenin adres araştırılmasının yapılıp yapılmadığı nı ,ilan en tebligatın koşullarının oluşup oluşmadığını araştırıp bunları irdelemesine gerek bulunmamaktadır.
Hal böyle iken yargılama aşamasında tapu malikinin ölü olduğunun anlaşılması üzerine mirasçılarının da davaya dahil edilmiş olmaları karşısında ve taşınmazın durumu da keşfen tespit edilmişolduğuna göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken tebligatın yöntemine uygun olmadığı. gerekçesi ile red kararı verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 16.maddesine dayalı acele el koyma nedeni ile tescil istemine ilişkindir.
Davacı Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili; Tapuda davalı adına kayıtlı 475 ada 16 parsel sayılı taşınmazın tamamen kamulaştırıldığını, tapu malikine kamulaştırma işlemi tebliğ edildiği halde idare lehine ferağ vermediğini ileri sürerek, taşınmaza acele elkonulmasında zorunluluk bulunduğundan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 16.maddesi uyarınca davacı idare adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili Kamulaştırma belgelerinin tapu maliki ve mirasçılarına usulüne uygun tebliğ edilmediğinden idare adına tescil koşullarının oluşmadığını ve kamulaştırma işleminin iptali istemiyle İdare Mahkemesinde dava açıldığını savunarak,davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemenin, davanın redddine dair verdiği karar Özel dairece yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmuştur.
Hemen ifade etmek gerekir ki; Davalı vekili 13.01.2003 tarihli dilekçe ile 2942 sayılı Kanunun 4650 sayılı Yasa ile değişik 7 ve S.maddeleri uyarınca dava konusu taşınmazın satın alınması hususunda taraf1ar arasında anlaşmaya varıldığı, 4.6.2002 tarih ve 1208 sayılı Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı Encümen kararı ile taşınmazın Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı adına tescil edildiği ileri sürülmüştür.
Bu itibarla, mahkemece davacı vekilinin dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar araştırılarak, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, önceki kararda direnilmesi doğru değildir.
Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlannın şimdilik incelenmesine yer olmadığına 24.09.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.