 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 2003/18-255
K: 2003/268
T: 02.04.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki "el atmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Karahallı Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 17.4.2002 gün ve 2001/49-2002/36 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 27.6.2002 gün ve 4867-5170 sayılı ilamı ile; (...Davacı N. Ç., uyuşmazlık konusu taşınmaza davalının haksız olarak elattığını ileri sürerek müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Ü. S., davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Ü. S. tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı N. Ç., uyuşmazlık konusu olan ve tapuda kayıtlı bulunmayan taşınmazı 29.5.2000 tarihli senetle F. E.den satın aldığını,halen kendi kullanımında olduğunu,davalı Ü.'nün haksız olarak bu yere elattığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı Ü. davacının satıcısı görünen F.'nın kendi annesi olduğunu,annesi F. E. bu yeri 1983 yılında kendisine boş ve kıraç arazi iken bağışladığını, kendisinin de 1983 den beri kıraç arazisi niteliğinde bulunan bu yeri imar ihya etmek suretiyle bağ haline getirdiğini ve kendisinin de aralıksız olarak kullanımında olduğunu, hatta annesi F. E. bu yere müdahale etmesi üzerine Kaymakamlığa başvurarak 3091 sayılı Yasa uyarınca bu yerden men ettirdiğini,bu konuda tanıkları bulunduğunu bildirmiş ve davanın reddini savunmuştur.Taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenilen davaa tanıkları ve . . satıcı F. E., her ne kadar dava konusu taşınmazın davalıya bağışlanmadığını,Ü.'nün bu yeri yana sıfatı ile kullandığını bildirmiş iseler de,aynı keşifte dinlenen davalı tanıkları G. G. ve S. E. yeminli beyanlannda dava konusu yerin davacının satıcısı görünen F. E. tarafından kızı davalı Ü. S.'a 1983 yılında bağışlandığını,o tarihten bugüne kadar düzenli olarak bu yerin, davalının zilyetlik ve kullanımında olduğunu, üzerindeki bağ çubuklarını davalının yetiştirdiğini belirtmek suretiyle bu yerin F. E. tarafından davalıya bağışlandığını doğrulamışlardır.
Toplanan delillerle,dosya arasında bulunan Kaymakamlık men kararı içeriğine ve özellikle 3. kişi durumunda bulunan ve taraflarla herhangi bir ilişkisi olmayan davalı tanıklarının açık anlatımlarına göre, nizaiı taşınmazın F. E. tarafından davalıya bağışlandığı, halen onun kullanımında olduğu ve davalı Ü. tarafından bağ ve bahçe haline getirildiği anlaşılmıştır.Mevcut deliller karşısında davacının davasının kanıtlandığı kabul edilemez.Kanıtlanamayan davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle ve yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve
dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalanna, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kuruiu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararca direniimesi usul ve yasaya aykındır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlannın kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 2.4.2003 gününde, oybirliği ile karar verildi.