 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 2003/15-9
K : 2003/6
T : 22.01.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir Asliye 3.Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 11.06.2001 gün ve 2000/1016-2001/489 sayıi kararın incelenmesi Davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 23.01.200/ gün ve 2001/4436-2002/272 sayılı ilamı ile; (...1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasayı uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalınır aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, temerrüt nedeniyle gecikme tazminatı (kira kaybı) istemine ilişkindir. Taraflar arasındak;
sözleşmede davacı arsa sahiplerine isabet eden altı daireden ikisinin teslimi, iskan ruhsatı alınması
koşuluna bağlanmıştır. İskan ruhsatı bu iki daire için 1.6.2000 tarihinde-alınmıştır. Teslimi iskan
ruhsatına bağlı tutulmayan dört daire ise, davacıların cevaba cevap dilekçelerinde kabul ettiği üzere
5.11.1999 tarihinde, başka bir anlatımla sözleşmede kararlaştırılan tarihte teslim edilmiştir. Bu durumda, kira kaybı alacağına sadece teslimi iskan koşuluna bağlı iki daire için hükmolunması gerekirken, altı daire için hükmolunması doğru olmamıştır.
3-Davacılar, 7.4.2000 tarihinde keşide ettikleri ihtarnamelerinde, daire başına 100'er milyon lira kira kaybı zararları olduğunu belirtmişlerdir. Bu beyan davacıları bağlar. Bu durumda, daire başına aylık 100'er milyon lira kira alacağı hesaplanması gerekirken, bu miktarın aşılarak sonuca gidilmesi de isabetli bulunmamıştır.
4-Davacılar tarafından keşide edilen ihtarname, 10.4.2000 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir.
Yine bu durumda, iki daire için ihtarnamede belirtilen 7 günlük süre dikkate alınarak, o tarihe kadar muaccel olan toplam kira alacağına 7 günlük sürenin sonundan ve ihtarname tarihinden sonra
muacceliyet kesbeden kira alacakları için de "dava tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesi
gerekirken, yazılı biçimde faiz yürütülmesi de, bozma nedeni olarak kabul edilmiştir.") gerekçesiyle
bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
1.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacıların cevaba cevap dilekçesinde belirtilen tarihin sözleşmede belirlenen teslim tarihi olup, bu tarihte gerçekleşmiş teslim bulunmamasına; davacılar tarafından davalı tarafa keşide edilen ihtarnamede belirtilen miktar bağlayıcı nitelikte olmadığı gibi fazlaya ilişkin hakların da açıkça saklı, tutulmuş olmasına, göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme karannın onanması gerekir.
2.Tarafiarın karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında
açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararın uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme karar bozulmalıdır.
SONUÇ: 1-(1).bentte yer alan nedenlerle temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararınır
yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı (283.076.000) lira bakiye temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına,
2- (2).bentte yer alan nedenlerle Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararının 4.maddesinde gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.Maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.01.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.