Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 2003/10-284
K: 2003/293
T: 16.04.2003

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


Taraflar arasındaki "tesbit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adana 1.İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen 23.5.2002 gün ve 2001/1101 E. 2002/328 K. sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 1.7.2002 gün ve 2002/5393 E. 5895 K. sayılı ilamı ile; (...l-Davanın Sosyal Sigortalar Kurumu yönünden husumet nedeniyle reddine karar verilmesi doğrudur.
2-Davacı, 03.06.1988 - 12.06.1997 tarihleri arasında7 yıl 9 ay 7 gün isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini istemiştir.
Mahkeme, Bağ-Kur Genel Müdürlüğünün yaptığı işlemi yerinde bularak davanın reddine karar vermiştir. Ancak, davacının 03.06.1988 tarihinde isteğe bağlı sigortalılığının başladığı, 12.06.1997 tarihinde, sigortalılığının sona erdirilmesi için Bağ-Kura dilekçe verdiği, dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Davacının tespitini istediği dönemle çakışan ve Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi olarak geçen zorunlu sigortalılığı vardır. Mahkemece sigortalı çalışmalar dışlanarak ve primi ödenen süre kadar isteğe bağlı sigortalığın geçerli olduğuna karar verilmesi gerekirken, yazılı düşüncelerle davanın reddine karar verilmesi usule ve yasaya aykırı olup, karar bozulmalıdır.
O halde,davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır ...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, Bağ-Kur isteğe bağlı sigortalılık süresinin tesbiti isteğine ilişkindir.
Davacı, 3.6.1988-12.6.1997 tarihleri arasında sosyal Sigortalar Kurumundaki hizmetleri ile
çakışmayan Bağ-Kur isteğe bağlı sigortalılık süresinin 7 yıl 9 ay 7 gün olduğunun tesbiti ile kurum işleminin iptalini talep etmiştir. .
Davalı Bağ-Kur vekili,davacının 3.6.1988 talep tarihi itibariyle kapsama alındığını, bir işverene bağlı olarak hizmet akti ile çalışmaya başladığı 18.7.1989 tarihi itibariyle isteğe bağlı sigortalılığının sona erdirildiğini, 17.2.1992 tarihinde boşta iken yatırdığı primin ayı içinde yatınlmış olması nedeniyle isteğe bağlı sigortaıllık olarak değerlendirildiğini,bu durumda davacının toplam 1 yıl 2 ay 12 günlük isteğe bağlı sigortalılığının bulunduğunu, Kurum işleminin 1479 sayılı Yasanın 79.maddesine uygun olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemenin, "Sosyal Sigortalar Kurumu yönünden husumet nedeniyle davanın reddine, kurum işlemi 1479 sayılı Yasanın 79.maddesine uygun bulunduğundan Bağ-Kur aleyhine açılan davanın da esastan reddine" dair verdiği karar, davaemın temyizi üzerine yukarıda belirtilen nedenle Özel Dairece bozulmuştur.
Mahkemece, "üç ay art arda prim yatırılmaması halinde son prim yatırma tarihi itibariyle isteğe bağlı sigortalılığın sona ereceği,bu süre geçtikten sonra sigoalının kendi iradesi ile yaptığı ödemelerin,kurumca zorla alınmamış olması nedeniyle geçmişe etkili isteğe bağlı sigortalılık prim olarak değerlendirilemeyeceği" gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Bağ-Kur isteğe bağlı sigortalılığı sona erdikten sonra,sigortalı olarak çalışırken,sigortalının kendi iradesi ile 12.6.1997 ,3.9.1997, 10.11.1997, 7.1.1998, 5.3.1988 ve 22.3.2001 tarihlerinde yaptığı ödemelerin geriye dönük isteğe bağlı sigortalılık primi olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, prim ödemeleri ve mevzuata göre ne kadar süre isteğe bağlı sigortalı sayılabileceği noktalarında toplanmaktadır.
Bilindiği gibi isteğe bağlı sigortalılık tamamen sigortalının talebine ve iradesine bağlı bir sigortalılık biçimi olup,zorunlu sigortalılıktan farklıdır.İsteğe bağlı sigortalılıkta primlerin ödenmesi ve ödemelerin takibi isteklinin sorumluluğuna bırakılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasanın 79.maddesinin 5.fıkrasında "isteğe bağlı sigortalılık, sigortalının tescil talebinin kuruma intikal ettiği tarih itibariyle başlar,terk talebinin kuruma intikal ettiği tarihte veya diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi olarak çalışmaya başlama ile sona erer.Ancak,ayl içinde primi yatırılmış süreler sigortalılık süresine dahil edilir ve primi ödenmeyen süreler kendileri veya hak sahipleri tarafından prim ve her türlü borçlar ödenmek şartıyla,sigortalılık süresi olarak değerlendirilir..." ibareleri ile isteğe bağlı sigortalılığın başlama ve sona eriş nedenleri açıkca düzenlenmiştir.
Anlatılanların ışığında somut olay değerlendirildiğinde;davacı 3.6.1988 tarihli talebi nedeniyle bu tarihte Bağ-Kur isteğe bağlı sigortalılık kapsamına alınmış, 15.6.1988 tarihinde 31.601 TL.prim ödemiştir. 18.7.1989 tarihinde sigortalı bir işte çalışmaya başladığından isteğe bağlı sigortalılığı bu tarih itibariyle sona erdirilmiştir. 3.6.1988-18.7.1989 döneminde davacının isteğe bağlı sigortalılık süresi kurumunda belirttiği gibi 1 yıllay 15 gündür.Davaa 17.2.1992 tarihine kadar Bağ-Kura hiç prim ödememiş, 17.2.1992 tarihinde boşta iken Şubat ayı primi olarak 948.000 n.ödemede bulunmuş, ayı içinde yapılan bu ödeme nedeniyle 1.2.1992-28.2.1992 arası 27 gün Bağ-Kur isteğe bağlı sigortalısı kabul edilmiştir. Davacı, 1.6.1992 tarihinde tekrar sigorta lı bir işte çalışmaya başladığından ve 12.6.1997 tarihine kadar prim ödemesi de bulunmadığından isteğe bağlı sigortalılığının sona erdirilmesi 1479 sayılı Yasanın 79.maddesine uygundur. Davacı 1.5.1997 tarihinden itibaren sigorta lı olarak çalışmaya başlamasına rağmen 12.6.1997 tarihinde 12.000.000 n.prim ödemesi yapmış ve aynı tarihli dilekçesi ile Bağ-Kur isteğe bağlı sigortalılığının sona erdirilmesini Kurumdan istemiştir.Davacının bu tarihten sonra kendi iradesi ile kuruma yaptığı bir takım ödemeler Kurumca resen tahakkuk ettirilip icra yoluyla zorla alınan primler olmadığından davacının iyi niyet kurallarını ileri sürerek 3:6.1988- 12.6.1997 tarihleri arasında 7 yıl 9 ay 7 gün isteğe bağlı sigortalı olduğu yönünde hak talep etmesi mümkün değildir.
Ancak, 1479 sayılı Yasanın 79/V.maddesi ve yerleşmiş Yargıtay görüşleri gereğince,yazılı talep olmasa bile davacı boşta iken 17.2.1992 tarihinde prim yatırmak suretiyle yeniden isteğe bağlı sigortalı olma iradesini gösterdiğinden, bu isteği 1.6.1992 tarihindeki tekrar sigortalı işe girişine kadar geçerli kabul edilip sonradan yatırdığı primler de gözönünde tutularak 1.3.1992- 1.6.1992 tarihleri arasındaki 3 aylık sürenin isteğe bağlı sigortalılık süresi olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Mahkemece, bu yön değerlendirilerek 1.3.1992-1.6.1992 tarihleri arasında 3 ay isteğe bağlı sigortalılığın kabulüne karar verilmesi gerekirken olayda uygulama yeri bulunmayan ve 8.8.2001 tarihinde yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 26.10.2000 tarih 2000/61-34 sayılı karan ile iptal edildiğinden uygulama olanağı bulunmayan 619 sayılı Kanun hükmünde Kararnamenin 25.maddesi ile 1479 sayılı Yasanın 79fV maddesine eklenen "art arda üç ay prim ödenmemiş olması halinde son prim yatımıa tarihi itibariyle isteğe bağlı sigortalılığın sona ereceği" hükmü gerekçe yapılmak suretiyle davanın tümden reddedilmesi usul ve -yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmaııdır.
SONUÇ:Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine,16.4.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini