Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2002/5-178
K. 2002/219
T. 20.3.2002

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el koyma-bedel tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Fındıklı Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/7/2000 gün ve 2000/12-56 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 14/12/2000 gün ve 2000/19439-20650 sayılı ilamiyle; ( ...1-Dava konusu taşınmaz, Kadastro tesbiti dışı bırakılmış iken, kadastro tesbitine itiraz davası açılmış ve davacının mülkiyet hakkı bu şekilde tesbit edilmiştir.Fındıklı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/7 Esas, 1999/46 Karar sayılı dava dosyasında verilen hükmün kesinleşip kesinleşmediği belli değildir.Sözü edilen hükmün kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması, kesinleşmiş ise; kesinleşme şerhi olan karar örneğinin dosya içerisine konulmasından sonra davacının dava hakkının kabulü gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Dava konusu taşınmaza değer biçilirken, somut emsal olarak alınan 125 ada 16 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapı mevcuttur. Bilirkişi raporlarında bina bedeli indirilmeden zemin bedelinin değerlendirme tarihindeki karşılığı bulunmuş ve buna göre karşılaştırma yapılarak değer biçilmiştir. Bir taşınmazın tapuda arsa olarak gözükmesi bina bedelinin satış bedeline dahil olmadığını kanıtlamaz. Bu emsal üzerindeki yapının taşınmazın satışı sırasında mevcut olup olmadığının araştırılması, mevcut ise; emsalin satış bedelinden bina bedeli indirildikten sonra, emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3- Belediye Başkanlığının cevabi yazısında, emsal olarak alınan taşınmazların imar parseli olduğu, dava konusu taşınmazın ise; kadastro parseli olduğu belirtildiğine göre, emsal karşılaştırması sonucu tesbit edilen bedelden % 35 İmar Düzenleme Ortaklık Payının düşülmemiş olması,
4-3095 sayılı Kanunun 1. maddesinde 15/12/1999 gün ve 4489 sayılı yasa ile yapılan değişiklikle; sabit olmayan faiz oranı benimsenmiştir.Bu itibarla sadece faiz başlangıç tarihi belirtilerek yasal faize hükmetmekle yetinmek gerekirken, hüküm tarihinden sonraki dönemi de kapsayacak şekilde oranı tesbit edilmek suretiyle hüküm kurulması, doğru görülmemiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
Hukuk Genel Kurulunca'ncaincelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacı adına tapuya kayıtlı Fındıklı Merkez Mahallesi, 125 ada 22 parsel sayılı taşınmazın 660 metrekarelik kısmının davalı idarece kamulaştırıldığını, kalan 975,63 metrekarelik kısım hakkında kamulaştırma işlemi yapılmadığı halde, davalının buradan fiilen yol geçirdiğini, halen de bu şekilde kullandığını ileri sürerek, davalının kamulaştırmasız el attığı taşınmaz bölümünün değeri itibariyle, 68.294.000.000 TL. nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, taşınmazın davaya konu bölümünün kadim patika, yol ve dere yatağı olduğunu, bu kısımdan davalı idarece geçirilen yolun davacıya herhangi bir zararının bulunmadığını, istenilen miktarın da fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece verilen, davanın kısmen kabulüne yönelik karar,Yüksek Özel Dairece yukarıdaki gerekçeyle bozulmuştur.
Mahkeme, bozma ilamının 2 ve 4 nolu bentlerine uymuş; 1. ve 3. Bentler yönünden direnme kararı vermiştir.
Bozma kararının 1 nolu bendine ilişkin direnme kararının incelenmesinde: Davacının daha önce aynı taşınmazla ilgili olarak açtığı ve Fındıklı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/7 esas sayılı dosyasıyla görülen dava sonucunda, 1.7.1999 gün ve 1999/46 karar sayılı hükümle,22 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, sair yönler aynen bırakılmak suretiyle, mesahasının 1635,63 metrekare olarak tapu siciline tesciline karar verildiği; hükmün Yargıtay onamından geçerek kesinleştiği,ancak infaz aşamasında başka bir parsele tecavüzlü olduğunun anlaşılması üzerine, davacının mahkemeden tavzih isteminde bulunduğu; evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda,18.1.2000 günlü kararla taşınmazın yüzölçümünün 1.631,07 metrekare olarak düzeltildiği; işbu tavzih kararının taraflara tebliğ edilmeden tapuya gönderildiği ve aynı gün tavzih edilmiş şekliyle tapuya işlendiği, dosya kapsamından açıkça anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, henüz tamamen icra edilmemiş bulunması koşuluyla, kesinleşmiş olsun-olmasın, bütün mahkeme kararları hakkında tavzih isteminde bulunulması mümkündür. Yine, aslının temyizi mümkün olan bir kararla ilgili tavzih isteminin kabul ya da reddine ilişkin bir hükme karşı temyiz yoluna gidilebilir. ( Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 4. Baskı,1984; Sevinç Matbaası, Cilt: IV, sayfa: 3655-3660 )
Ne var ki, somut olayda, tavzih isteminin kabulüne dair 18.1.2000 günlü mahkeme kararının taraflara tebliğ edilmediği ve böylece temyiz olanağının tanınmadığı, incelenen dosya kapsamından açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda, tavzih isteminin kabulüne dair anılan mahkeme kararının kesinleşmediği açıktır. Mahkemenin, tebligat eksikliğine rağmen kesinleşme şerhini vermiş olması da bu sonuca etkili değildir. Hal böyle olunca, yerel mahkemenin bu yöne değinen bozmaya yönelik direnme kararı yerinde değildir.
Bozma kararının 3 nolu bendine ilişkin direnme kararına gelince: Mahkeme, bozmadan sonra, Özel Dairenin bozma kararından esinlenerek yeniden araştırma yapmış; belediyeden ve tapu idaresinden aldığı yazı cevaplarını ve dinlediği tanıkların sözlerini esas almak suretiyle, emsal parselin kadastro parseli olduğu ve bina değerinin zemin değerinden düşülmesinin fiilen mümkün bulunmadığı gerekçesiyle, direnme kararı vermiştir.
Bu durumda,bozma kararının 3.bendine ilişkin olarak,ortada, varlığından söz edilebilecek bir direnme kararı bulunmayıp, bozmadan önce dayanılmayan, bozmadan sonra toplanan yeni delillerin esas alınması suretiyle kurulmuş yeni bir hüküm mevcuttur. Hal böyle olunca, bu yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Dairesine gönderilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan gerekçeyle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile;
1-Bozma ilamının 1.bendine yönelik direnme kararının Özel Dairenin bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA,
2-Bozma ilamının 3.bendi yönünden, yerel mahkemece tesis edilen yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için, dosyanın Yargıtay Yüksek 5. HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine,
20.3.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini