 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 2002/2-300
K: 2002/385
T: 8.5.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
· GEÇİCİ İHRAÇ KARARININ İPTALİ DAVASI
· DERNEK DİSİPLİN KURULU KARARI
ÖZET: Dava konusu Demek Disiplin Kurulu tarafından verilen karar, Dernek Genel kurulunca değerlendirilmedikçe kesinleşmiş kabul edilemez ve bu karara karşı dava açılamaz.
(743 s. MK. m. 57,58,68)
Taraflar arasındaki "geçici ihraç kararının iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Beyoğlu Asliye 3. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 7.12.2000 gün ve 2000/147 E- 703 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay ikinci Hukuk Dairesinin 2.4.2001 gün ve 2001/3724-4965 sayılı ilamı ile; (...Disiplin kurulu kararının kesin olduğu konusunda Tüzükte hüküm bulunmamaktadır.
Cemiyet kararlarını genel kurul halinde verir (M.K.59). Üye, kanuna veya derneğin tüzüğüne aykırı olupta kendi muvafakati dışında verilen cemiyet kararlarına karşı dava açma hakkına sahiptir (M.K.68). Genel kurulun onayını almayan yönetim veya disiplin kurulu kararları cemiyetin kararı olarak kabul edilemez. Olayda iptali istenilen karar genel kurula ait değildir. Açıklanan kurallar uyarınca Yönetim veya disiplin kurulu kararları için Mahkemeye başvurulamaz. Ancak, derneğin en yetkili kurulu olan genel kurula olay intikal ettirilebilir. O halde, davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalı vekili
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava davalı dernek disiplin kurulu tarafından alınan bir ay süreli geçici ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili; müvekkiline kulüp aleyhine konuşması savı ile G... Spor Kulübü Derneği Disiplin Kurulu tarafından verilen bir ay süreli geçici ihraç kararına itirazını Yönetim Kuruluna gönderdiğini ancak, Genel Kurulca bir karar alınmadan ve hukuken geçerli bir disiplin kararı bulunmadan bu kararın uygulanarak, dernek tesislerine girmesinin engellendiğini ayrıca tüzükteki hüküm nedeniyle dernek kurullarının başkan ve üyeliklerine seçilme hakkının tamamen elinden alındığını, bu cezanın uygulanmasının yasaya aykırı olduğunu belirterek bu Disiplin Kurulu Kararının iptalini istemiştir.
Davalı vekili Disiplin kurulu Kararına karşı ancak Genel kurula itiraz edilebileceğini, bu prosedür tamamlanmadan yargı mercilerinde dava açılamayacağını cezanın tüzüğe göre usulüne uygun şekilde verildiğini, derneğe izafe edilemeyecek bir alt organ olan Disiplin kurulunun Kararının iptali konusunda dava açılamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
Yerel mahkeme, dernek tüzüğünde verilen cezalara karşı Genel Kurula itiraz hakkı tanıyan bir hüküm olmadığını, cezanın miktarı yönünden başkaca bir başvuru imkanı da olmadığından davacının dernek içi yollarla hak arama yollarının kapalı olduğunu hak arama özgürlüğünün yok edilemeyeceğini, bunun bir ceza olup yargı denetimine tabi olması gerektiği öte yandan ihraç gerekçelerinin de hukuki olmadığı sonucuna vararak davanın kabulü ile bir ay süreli geçici ihraç kararının iptaline karar vermiştir.
Davalı vekilinin temyizi üzerine karar Özel Dairece yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmuş, yerel mahkeme önceki kararında direnmiştir.
Burada önemle belirtelim ki;
Genel Kurul derneğin en yetkili organıdır (MK.m.57). Üyenin derneğe alınmasına veya dernekten ihracına karar verir (MK.m.58). Dernekler bünyelerindeki uyuşmazlıklarını tüzüklerinde gösteren usuller çerçevesinde çözümlerler. Tüzükte hüküm bulunmayan hallerde en son baş vurulacak organ genel kuruldur. Üye kanuna yada dernek tüzüğüne aykırı gördüğü ve kendi muvafakati dışında verilen genel kurul kararlarına karşı dava açma hakkına haizdir (MK.m.68). Asıl olan uyuşmazlıkların derneğin kendi bünyesi içersinde çözümlenmesidir. işin genel kurulda çözüm yolu olduğu sürece yargı yoluna gidilmesi düşünülemez. Nitekim 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 83/2. maddesi de bu düşünce ile kaleme alınmış ve "diğer organların kararlarına karşı dernek iç denetim yolları tükenmedikçe iptal davası açılamayacağı" kuralını getirmiştir.
Dernek tüzüğünün 73. maddesi; disiplin cezalarını a) kınama b) üç aya kadar çıkarma c) bir yıla kadar çıkarma d) dernekten çıkarma olarak göstermiştir. Verilen cezaların kesin olacağına ilişkin bir hükümde yoktur.
Davacıya bir ay süre ile geçici çıkarma kararı verilmiştir, ister daimi ister geçici olsun davacıya uygulanan disiplin işlemi cezadır ve kesinleşmedikçe de icrası düşünülemez. Yanlışlıkla uygulamış olması da sonuç doğurmaz. Verilen ceza dernek hiyerarşisinde son merci olan genel kurulda görüşülüp değerlendirilmedikçe kesinleşmiş kabul edilemez.
Davanın konusunu oluşturan karar disiplin kurulu kararıdır. Dernek Genel Kurulunca almış bir karar yoktur. Disiplin kurulunun kararına karşı da dava açılamaz, isteğin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 8.5.2002 gününde yapılan ikinci görüşmede, oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Davacı, üyesi bulunduğu davalı Spor Kulübü disiplin kurulunun 9.2.2000 gün ve 18 nolu kararı ile Tüzüğün 73. maddesi b fıkrası uyarınca 11 Şubat 2000 den başlamak üzere bir ay geçici ihraç cezasına çarptırıldığını, cezanın yasal olmadığını, bu nedenle yok sayılmasının, mümkün olmadığı takdirde iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı ise, davacıya disiplin kurulunca verilen cezanın kesin ihraç olmadığını, bu nedenle genel kurulun tastikinin gerekmediğini bu konuda genel kurul kararı da mevcut bulunmadığını, ancak genel kurul kararlarına karşı yargı yoluna gidilebileceğini, bir aylık geçici ihraçla ilgili disiplin kurulu kararına karşı yargı yoluna gidilemeyeceğini savunmuştur.
Mahalli Mahkeme davacının isteğini yerinde görmüş ve disiplin kurulu kararının iptaline karar vermiştir.
Hukuk Genel Kurulu çoğunluğunca benimsenen Yargıtay ikinci Hukuk Dairesinin bozma kararında "...Genel Kurulun onayını almayan Yönetim veya Disiplin kurulu kararları cemiyetin kararı olarak kabul edilemez. Olayda iptali istenen karar genel kurul kararı değildir. Açıklanan kurallar uyarınca Yönetim veya disiplin kurulu kararları için mahkemeye baş vurulamaz. Ancak derneğin en yetkili kurulu olan Genel Kurula olay intikal ettirilebilir..." gerekçesi ile dava reddedilmek üzere kararı bozmuştur.
Öncelikle belirtmek gerekir ki yalnız genel kurul kararlarına karşı yargı yoluna başvurulabileceği görüşünü benimsemek mümkün değildir. Çünkü yönetim ve disiplin kurulunun bütün kararları genel kurulun tastikine tabi olmadığı gibi anılan kurulların bütün kararların karşı genel kurula gidilmesi gerektiği yolunda yasal düzenlemede mevcut değildir. Zira tüm yetkilerin genel kurulda olduğunu kabul etmek dernekleri işlemez hale getirir.
Yönetim ve disiplin kurulunun bazı kararlarına karşı üst kurullara itiraz edilmesi veya genel kurulun tastikine tabi olması yasa ve tüzük gereği söz konusu ise, bu kararların bu aşamalardan geçmeden icra gücü olmadığından bu yollar tüketilmeden bu kararlara karşı yargı yoluna gidilmesi mümkün değildir.
Ancak, dernek niteliğindeki kuruluşların yönetim ve disiplin kurulunun tüm kararları açıklanan bu nitelikte değildir. Bazı kararlara karşı üst kurullara itiraz yolu düzenlenmemekte ve genel kurulun tastikine tabi tutulmamaktadır, işte bu tür yönetim kurulu ve disiplin kurulu kararlarının, karar verilmekle icra gücü doğmaktadır. Bu kararlarına karşı hakları zarara uğrayan üyelerin 4721 sayılı Medeni Kanunun 83. maddesi gereğince bir aylık süre içerisinde iptal davası açma hakları mevcuttur.
Derneklerin genel, yönetim, denetim kurullarının görev ve yetkileri Medeni Kanunun,Dernekler Kanunu ve Dernek tüzüklerinde, bu kurullar dışında dernek tüzükleri ile oluşturulan disiplin kurulu ve sair kurulların görev yetkileri ve bunların kararlarına karşı itiraz yolları ise: dernek tüzüklerinde düzenlenmiştir.
Medeni Kanunun 80. maddesi üyeliği kabul ve üyelikten çıkarma hakkında son karar mercii olarak genel kurulu kabul etmiştir. Gerek Medeni Kanun gerek Dernekler Kanunu üyelikten geçici çıkarma hallerini düzenlememiştir.
Derneklerle ilgili kararların iptalini düzenleyen Medeni Kanunun 83/1. maddesinde genel kurul kararların karşı ne şekilde mahkemede iptal davası açılacağı açıklandıktan sonra 83/2. bendinde "Diğer organların kararlarına karşı, dernek içi denetim yolları tükenmedikçe iptal davası açılamaz" hükmünü getirmiştir. Medeni Kanunun bu düzenlemesi göz önünde bulundurularak sonuca gitmek gerekir. Tüzük gereği oluşturulan disiplin kurulunun kararlarına karşı dernek içi denetim yolları dernek tüzüklerinde düzenlenmektedir.
Somut olayımızda dava konusu disiplin kurulu kararına karşı dernek içi denetim yolu mevcut mudur, mevcutsa dava yoluna gelmeden tüketilmiş midir, öncelikle bunların incelenmesi gerekir. Yargılamanın hiçbir safhasında bu konular üzerinde durulmamıştır.
Davalı G... Spor Kulübü Tüzüğünün 72. maddesi gereğince kurulan Disiplin Kurulu Tüzüğünün 73/b. maddesine dayanarak davacıyı 9.2.2000 gün ve 18 nolu kararı ile 13.2.2000 gününden başlamak üzere bir ay geçici ihraç cezası vermiş ve davalı kulüp derhal bu kararı icraya başlamıştır.
Tüzüğün 57. maddesi gereğince G Spor Kulübü derneği Divanı oluşturulmuş, 58/d maddesi gereği bu divana disiplin kurulunun altı ayı aşan geçici çıkarma kararlarına karşı ilgilinin başvurusu üzerine incelemek ve karara bağlamak görev ve yetkisi vermiştir. Tüzükte altı aydan az geçici çıkarma cezalarına karşı dernek içi bir denetim ve itiraz yolu düzenlenmemiştir. Böyle olunca olayımızda olduğu gibi altı aydan az olan ve davacıya verilen bir aylık geçici çıkarma cezasına karşı Medeni Kanunun 83/2. maddesindeki düzenleme amacı nazara alınarak birinci fıkradaki bir aylık süre içerisinde mahkemeye başvuran davacının davasının mahkemece dinlenmesi, esasına girilerek sonuca gidilmesi yasa ve tüzük hükümlerine uygundur.
Böyle bir yargı yolunun tanınmaması dernek içi denetim yolu olmayan disiplin kurulu kararının kesin olduğu sonucunu doğurur. Bu halde keyfilik yaratır. Tüzüğün 91/son maddesine göre geçici çıkarma cezası olanlar Başkanlığa ve kurullar üyeliklerine seçilemezler. Böyle ağır bir netice doğuran ve genel kurula davalı tarafından getirilmeyeceği kabul edilen disiplin kurulunun icra gücü olan kararına karşı yargı yoluna gidilemeyeceğinin benimsenmesi yasal bulunmamıştır.
Açıklanan bu nedenlerle Hukuk Genel Kurulunun 2. Hukuk Dairesinin bozma kararını benimseyen kararına ve gerekçesine katılmıyorum.
O.G. Çankaya
9. Hukuk Daire Üyesi