Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas                     Karar        
--------                 ---------  
2002/21-1103   2002/1067
YARGITAY İLAMI

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 5.İş Mahkemesince asıl davanın kabulüne birleştirilen davanın reddine dair verilen  19.3.2002 gün ve 1610-142   sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay  21.Hukuk Dairesinin 9.7.2002 gün ve 4986-6697  sayılı ilamı ile; (...Davacı Eylül 1989 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu uğradığı 40.000.000.-TL. maddi tazminatın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı, bu dava ile birleştirilen Ankara 5.İş Mahkemesinin 2000/868 Esas sayılı 27.7.2000 tarihli ek davada 2.960.000.000.-TL. maddi, 500.000.000.-TL.  manevi tazminatın olay tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Mahkemece yapılan inceleme sonucu sigortalının maluliyet oranına itirazı gözönünde tutularak Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun 26.6.2001 tarihli kararıyla SSK. Ankara Hastanesinin 10.5.1992 tarihli maluliyet oranının % 6.3 olduğuna  ilişkin  raporunun doğru olduğuna karar verilmiştir. Yargılama sonunda mahkemece 40.000.000.-TL. maddi tazminatın istek gibi olay tarihinden itibaren faizi ile davalılardan tahsiline açılan ve birleştirilen ek davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmiş ise de 10 yıllık zamanaşımı süresinin başlangıcı, davacının maluliyet oranını tesbit eden 11.5.1992 tarihli SSK. Ankara Hastanesi Sağlık Kurulunca verilen rapor tarihidir. Çünki davacı zararının kapsamını ancak bu raporla öğrenmiştir. Dairemizin yerleşmiş uygulaması Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 5.6.2002 gün ve E: 2002/4-470-K: 2002/477 sayılı kararıyla yansıyan görüşte bu yoldadır. Hal böyle olunca ek davanın açıldığı tarihte zamanaşımı süresinin dolmadığı açıkça ortadadır.
Bu durumda ek davanın zamanaşımı sebebiyle reddi usul ve yasaya aykırıdır   ...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, iş kazası sonucu bedensel zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, Eylül 1989 tarihinde iş kazası sonucu yaralandığını ileri sürerek 27.11.1998 tarihinde maddi tazminat istemli ilk davayı, 27.7.2000 tarihinde de, %6,3 oranında sürekli iş göremez  duruma girdiğinin Sosyal Sigortalar Kurumunun 11.5.1992 tarihli raporu ile saptandığını beyanla ilk davada saklı tuttuğu fazlaya ilişkin haklarına dayanarak maddi ve manevi tazminat istemli ikinci davayı açmış, mahkemece  her iki dava birleştirilmiştir.
Davalı işveren, davacı işçi olarak çalışmadığından olayın iş kazası sayılamıyacağını ve ek davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını ileri sürerek davaların reddini savunmuştur.
Mahkemenin "asıl davanın kabulüne, kaza tarihine göre zamanaşımı süresi dolduktan sonra açılan birleştirilen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine" dair verdiği karar, yukarıda yazılı  gerekçe ile bozulmuş,mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Somut olayda, davacı 1976 doğumlu olup, 13 yaşında davalıya ait işyerinde çocuk işçi olarak çalışırken Eylül 1989 tarihindeki iş kazası sonucu sol el 3. ve 5.parmaklarının dipten ampute olması nedeniyle bedensel  zarara uğramıştır.İşveren, işçi olmadığı gerekçesiyle davacının çalışmasını ve işyerinde meydana gelen kazayı Bölge Çalışma müdürlüğü ile Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirmemiştir. Kazalının babasının küçüğe velayeten 15.3.1991 tarihli başvurusu üzerine kurum müfettişi kazanın iş kazası olduğunu 3.6.1991 tarihinde tespit etmiştir.Sosyal Sigortalar Kurumu Sağlık Dairesi Başkanlığı yapılan muayene sonucu 11.5.1992 tarihli rapora göre davacının %6.3 oranında sürekli iş göremez duruma  girdiğini,maluliyet oranına göre gelir bağlanamayacağını 29.9.1992 tarihinde davacıya bildirmiştir.
Yerel mahkeme ile Yüksek Özel Daire arasındaki uyuşmazlık; zamanaşımının başlangıcında kaza tarihinin mi, yoksa maluliyet oranının tespiti tarihinin mi  esas alınacağı,  giderek birleştirilen davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilip reddedilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Zamanaşımı; yasada belirlenen koşullar altında bir alacağa ilişkin dava hakkının belli bir   sürenin geçmesi sonucu düşmesidir.
Borçlar Kanunumuzda, sözleşme dışı sorumluluktan, haksız eylemden doğan davalarda zamanaşımı süresi 60 ncı maddede düzenlenmiştir.
Somut olayda işçi ile tazmin sorumlusu işveren arasında hizmet akdi ilişkisi vardır.Davalı işveren  suç sayılır eylemi ile İşçi Sağlığı ve güvenliğine ilişkin mevzuata aykırı hareketi ile davacı işçinin yaralanmasına neden olmuştur.Bu davranışlar Borçlar Kanunu’nun 332/1 maddesinde belirtilen akte aykırı durumları oluşturur. 1.1.1957 gün ve 6773 sayılı Kanunun 41/F maddesiyle eklenen ikinci fıkra gereğince, işverenin bu davranışı nedeniyle açılacak tazminat davaları dahi, akte aykırı hareketten doğan  tazminat davaları hakkında hükümlere tabidir.Borçlar Kanununun 125.maddesindeki on yıllık akdi zamanaşımına tabidir.Önce davalı akdi ilişkiyi red etmiş taraflar arasındaki ilişkinin hizmet akdine dayandığı 3.6.1991 tarihinde Sosyal Sigortalar Kurumunca, olayın iş kazası olarak tespiti ile belirlenmiş,işveren bu belirlemeye göre davacı için işe giriş bildirgesi düzenliyerek 27.9.1991 tarihinde Kuruma vermesine rağmen, davalı işveren olayın iş kazası olmadığı iddiasını sürdürerek açtığı dava sonucu mahkeme, olayın iş kazası olduğuna karar vermiş, bu karar ile hükmen taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı sabit olmuştur.Kural olarak zamanaşımı alacağın muaccel olduğu,başka bir anlatımla alacaklının ödemeyi istemeye ve bunun için dava açmaya hakkı olduğu andan itibaren işlemeye  başlar. Ne  varki somut olayda akti ilişkiye ilişkin zamanaşımı mı yoksa haksız eyleme ilişkin zamanaşımı süresinin mi işlemeye başlayacağı hususu ancak kesinleşen mahkeme hükmü ile sabit olmuştur.Ancak bu aşamadan sonra davacının beden gücü kayıp oranı belirlenmiş, zarar gören davacı yasanın anladığı anlamda zarar veren olayın  gidişatını sonuçlarını öğrenmiştir.Yargılama aşamasında Sosyal Sigortalar Kurumu Ankara Hastanesinin raporuna rağmen buna itiraz edilmiş Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun Kararını gerek görülmüş ve bu  kurulun 26.6.2001 tarihli kararıyla davacının %6.3 oranında sürekli iş göremezlik oranın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bu durumda ek dava için zamanaşımının başlangıcının 11.5.1992 tarihli rapor olduğuna değinen bozma kararına uyulması gerekirken, ek dava içinde zamanaşımı süresinin başlangıcının kaza tarihi olduğuna ilişkin kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine   18.12.2002 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini