 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 2002/20-393
K: 2002/337
T: 1.5.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ (Keşif İsteyen Taraf - Mahkemece Verilecek Ara Kararında ve Keşif Giderlerinin Tesbitinde Usul)
- KEŞİF (Kadastro Tesbitine İtiraz - Mahkemece Verilecek Ara Kararında ve Keşif Giderlerinin Tesbitinde Usul )
- ARA KARARI OLUŞTURULMASI ZORUNLULUĞU (Keşfe Gidilebilmesi İçin - Mahkemece Verilecek Ara Kararında ve Keşif Giderlerinin Tesbitinde Usul)
- KESİN SÜRE ( Keşif Avansını Yatırması için Davacıya Kesin Süre Verilmesi - Yatırmadığı Takdirde Keşif Deliline Dayanmaktan Vazgeçmiş Sayılacağı )
- KEŞİFTE İHTAR ( Keşif Avansını Yatırması için Davacıya Kesin Süre Verilmesi - Yatırmadığı Takdirde Keşif Deliline Dayanmaktan Vazgeçmiş Sayılacağının İhtar Edilmesinin Gereği )
- YOL TAZMİNATI ( Keşif/Kadastro Tesbitine İtiraz - Harçlar Kanunu 34. Maddesine Göre Hesaplanacak )
1086/m.163,363,414
492/m.34
3402/m.29,36
DAVA : Taraflar arasındaki "tesbite itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çaycuma Kadastro Mahkemesince davanın reddine dair verilen 03.04.2001 gün ve 1999/61 E- 2001/145 K.sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 17.09.2001 gün ve 2001/5707-6214 sayılı ilamı ile; ( ... Kadastro sırasında Aşağıihsaniye Köyü 129 ada 34 parsel sayılı 225.3666.66 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesiz olarak orman niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacılar, bir bölümünün özel mülkü olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin tesbit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Yargıcın dava konusu şeyi inceleyerek onun hakkında bütün duygularıyla bilgi edinmesi olarak tanımlanabilen keşif; taşınmazlarla ilgili davalarda, dava konusunun yerinde görülüp incelenmesi biçiminde gerçekleşir ( HUMY.nın 363 vd. )Keşfe gidilebilmesi için mahkemenin bu konuda bir ara kararı oluşturması zorunludur.Bu kararda keşif giderlerinin, keşif giderini yatıracak tarafın ve bunun için gerekli önel ve/veya kesin önelin avukatla kendini temsil ettirmeyen taraf keşif istemişse, kesin önel içerisinde giderleri yatırmamanın sonuçlarının açıklıkla anlatılması; tanık dinlenip, bilirkişi incelemesi yapılacak ise,bu hususun ve keşif günü ile saatinin belirtilmesi;bunun doğal sonucu olarak; hakim, katip ve götürülecekse mübaşir için yol tazminatının ( 492 Sayılı Harçlar Yasası m.34 ); keşif isteyen taraftan keşif aracını bizzat sağlaması istenemeyeceğinden; mahkeme, yapacağı işe, süresine ve gideceği yere göre gerekli gördüğü aracı kendisi belirleyip, temin edeceğinden, araç için ödenecek para miktarının; keşifte dinlenecek bilirkişi ve tanıkların isimlerinin ve ücretlerinin; bilirkişi ve tanıklarla, gerekiyorsa taraflara keşif gününün haber verilebilmesi için gönderilecek davetiye giderlerinin gösterilmesi yanında; yatırılacak avansın tutarı ile yatıracak tarafın ekonomik gücü, keşif tarihi ve tebligatların ulaşması için geçecek süre gözetilerek keşif gününden önceye rastlayan bir tarihin belirlenmesi ve bunda Tebligat Yasası ile Tebligat Tüzüğünün gözönünde tutulması zorunludur.
Anılan hususları kapsamayan keşfin yapılmasının hava koşulları gözetildiğinde olanaksız bulunduğu 1. ayda yapılmasına, üstelik keşif sırasında incelenmesi, dosyada yer alması zorunlu tüm belge ve kayıtların getirtilerek dosyanın keşfe hazırlanmasından evvel yazılı biçimde düzenlenen ara kararı ve buna dayalı olarak verilecek önel ve kesin önelin uygulamada HUMY.nın 414, 163. maddeleri açısından bir sonuç doğurması olanağı bulunmamaktadır. ( HGK.26.02.1975 T. 1972/1-1273 E. 1975/258 K; H.G.K.18.02.1983 t, 1980/1-1284 E. 1983/141 K. H.G.K.30.12.1992 tarih 1992/16-666 E., 1992/769 K. 20.H.D. 14.12.1992 t, 1992/16198-7040 ).
Öte yandan, bu koşulların tam olarak yerine getirilmemesi, keşif giderlerine itiraz hakkı olan gider yükümlüsünün bu hakkını kullanmasına da engel oluşturur.
Kadastro mahkemelerinde belirtilen genel hükümler, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 29 ncı maddesi kıyas yoluyla, aynı Yasanın 36 ncı maddesine göre işlem yapılması hallerinde de aynen uygulanır.
Yukarıda açıklanan yasa ve yerleşmiş Yargıtay uygulamasına aykırı olarak kurulan ara kararları sonucu verilen önel ve kesin önele dayanılarak, keşif giderlerinin yasal sürede yatırılmadığından söz edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması bozma nedenidir... )gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Yerel mahkemece verilen usulden red kararına gerekçe yapılan kesin önel aynen;
"Yapılamayan keşfin bu kez, 17.01.2001 günü saat 10.00'dan itibaren icrasına tanıkları mahalli bilirkişiler ve tesbit bilirkişileri adına keşif gününü bildirir davetiyeler çıkarılmasına tanık giderlerinin taraflarca bilirkişi davetiye giderlerinin davacı tarafça karşılanmasına, her davetiye için 1.250.000 TL.nın yatırılmasına, 7.500.000 TL. hakim, 5.000.000 TL. katip, 3.750.000 TL. mübaşir yolluğu, 90.000.000 TL. teknik bilirkişiler ücreti ve 30.000.000 TL. vasıta gideri olmak üzere toplam 136.250.000 TL. keşif avansını yatırması için davacı vekiline 20 günlük kesin süre verilmesine bu süre içinde yatırmadığı takdirde keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının kendilerine ihtarına ( ihtar edildi ). Şeklinde olup, bu kararda tanık ücretlerinin takdir edilmediği ve depo edilmesi yükümlülüğü hususunda bir karar verilmediği tartışmasızdır. O halde; usulen verilmiş bir kesin önelin bulunmadığında duraksama bulunmamaktadır bu itibarla tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında ve yukarıda açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 01.05.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.