Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 2002/14-759
K: 2002/765
T: 02.10.2002

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
· TAPU İPTALİ-TESCİL
· İPOTEK MUVAZAA
· MUVAZAALI İŞLEM NEDENİYLE TAPU İPTALİ
· KİŞİSEL HAKKA İLİŞKİN TESCİL
ÖZET : MK.nun 2.md."Herkes haklarını kullanmakta ve borçlarını ifada hüsnüniyet kaidelerine riayetle mükelleftir. Bir hakkın sırf gayri ızrar eden suistimalini kanun himaye etmez şeklindedir.
Objektif iyiniyet olarakta tanımlanan ve dürüstlük kuralını düzenleyen madde bütün hakların kullanılmasında dürüstlük kuralı çerçevesinde hareket edileceğini ve bir kimsenin başkasını zararlandırmak yada güç duruma sokmak amacıyla haklarını kötüye kullanılmasını yasanın korumayacağını belirtmiştir.
Davacılar satış sözleşmesinin tarafı olmadıkları için danışıklı işlem iddialarını her türlü ile kanıtlanabilirler. Bu nedenle Banka kayıtları incelenmiş, kredi sözleşmesinin varlığı saptanmış mahkeme ise bankanın üzerinde binaları görerek taşınmaz kaydına ipotek kopması ve daha sonra da satın alması MK.nun 2.md.uyarınca hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmiştir.
Bu değerlendirmede herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
 
Taraflar arasındaki "tapu iptali,tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Elazığ Asliye 1.Hukuk Mahkemesi'nce" davanın kabulüne dair verilen 11.5.2000 gün ve 1997/933 E. 2000/437 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14.Hukuk Dairesi'nin 3.5.2001 gün ve 2001/2661 E. 3301 K. sayılı ilamiyle; (... Davacılar vekili, T... A.Ş.adına tapuda kayıtlı 203 parsel numaralı taşınmaz üzerine,önceki malik Turgut A...'ın kurucu üyesi olduğu kooperatif tarafından bina inşa edildiğini, davacıların bu kooperatifin üyesi olduklarını, önceki malik Turgut A...'ın gerçekte herhangi bir kredi almadığı halde davalı bankadan aldığı krediye karşılık olmak üzere banka lehine taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, borcun süresinde ödenmediği gerekçesi ile taşınmazın davalı bankaya satıldığını,muvazaalı olarak tesis edilen ipotek nedeniyle yapılan satışın geçersiz olduğunu belirterek, tapunun iptali ile davacıların kullanımlarındaki dairelerin açlarına tescili isteminde bulunmuştur.
Davalı T... A.Ş. , tapuda davacıların şahsi haklarına dair herhangi bir şerhin bulunmadığını, taşınmazın A... A.Ş. ortaklarından Turgut A... ve Ergün A...'ın kredi borçlarını ödememesi sebebiyle teminat olarak tesis edilen ipotek nedeniyle ve usulüne uygun olarak T... A.Ş.ne devredildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, danışıklı işlem iddiası ile tapu iptali ve kişisel hakka dayalı tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece Medeni Kanunun 2.maddesi uyarınca hakkın kötüye kullandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Medeni Kanunun 2,maddesi; "Herkes haklarını kullanmakta ve borçların ifada hüsnüniyet kaidelerine riayetle mükelleftir.Bir hakkın sırf gayrı ızrar edilen suistimalini kanun himaye etmez" şeklindedir.Objektif iyiniyet olarak da tanımlanan ve dürüstlük kuralını düzenleyen madde, bütün hakların kullanılmasında dürüstlük kuralı çerçevesinde hareket edileceğini ve bir kimsenin başkasını zararlandırmak ya da güç duruma sokmak -amacıyla haklarını kötüye kullanılmasını yasanın korumayacağını belirtmiştir.
Borçlar Kanununun 18.maddesinde düzenlenen danışıklı işlem ise tarafların yaptıkları akdin hüküm doğurmaması ve görünüşteki akitte n başka bir akdin hükümlerini doğurması hususunda anlaşmalarıdır.Bu iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde bir hakkın kullanılmasında gizlenen irade ile oluşan danışıklı işlem üçüncü kişileri zararlandırma kastı da taşıyabilir.
Somut olayda, davalı banka, dava konusu taşınmazı dava dışı Turgut A...'dan tapuda satır almıştır.Savunmaya göre, Turgut A...'ın ortağı olduğu şirkete kredi verilmiş, kredi borcuna karşılık taşınmaz üzerine ipotek konulmuş, borç ödenmeyince de taşınmaz satılmıştır.Davacılar, gerçekte kredi verilmediğini,Turgut A...'sn kooperatif adına üzerine bina yapılan taşınmazı ortaklara tapuyu vermemek için banka ile işbirliği yaparak tapuyu bankaya devrettiğini ileri sürmektedirler.
Davacılar, satış sözleşmesinin tarafı olmadıkları için,danışıklı işlem iddialarını her türlü delil ile kanıtlayabilirler.Bu nedenle banka kayıtları incelenmiş, kredi sözleşmesinin varlığı saptanmış, mahkeme ise bankanın üzerinde binaları görerek taşınmaz kaydına ipotek koyması ve daha sonra da satın alması; Medeni Kanunun 2.maddesi uyarınca hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirmiştir.
Ancak, bankacılık işlemleri açısından, verilen kredilere karşılık taşınmaz teminatı alınması doğal bir sonuçtur.Bu taşınmaz üzerinde bina olması, bunu görerek alması, tapu kaydında binaların 3.kişilere ait olduğuna dair şerh bulunmadığı sürece, kredi veren bankanın işlemlerini etkilemez. Binaları görerek işlem yapılması ne danışıklı işlemin, ne de hakların kötüye' kullanıldığına dair kanıt sayılamaz.
Mahkemece, davacıları zararlandırma kastıyla gerçekte var olmayan kredi borcu için satım yapıldığı kanıtlanamadığı halde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine çeri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN  : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Gene! Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Davalı banka 30.11.2001 tarihinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilmiştir.Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun resmi gazetenin 27 Eylül 2002 gün, 24889 sayılı nüshasında yayınlanan 26.9,2002 gün, 826 sayılı kararma göre T... A.Ş.ne ait gayrimenkullerin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Gayrimenkuller Dairesi Başkanlığına devredilmesi ve bu bankanın B.... A.Ş. ile birleştirilmesine karar verildiğinden davalı T... A.Ş.nin bu davada taraf ehliyetine sahip olup olmadığı konusunda ortaya çıkan önsorunun incelenmesi gerekmiştir.Hukuk Genel Kurulu'nda yapılan müzakereler sırasında T... A.Ş.nin Ticaret Sicilinden terkin edilmediği ve tüzel kişiliğinin devam ettiği anlaşıldığından, oyçokluğu ile işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
İşin esasına gelince; Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme   kararında   açıklanan  gerektirici   nedenlere  ve özellikle  delillerin   değerlendirilmesinde   bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan
nedenlerle ONANMASINA, 2.10.2002 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacılar, Elazığ, Akpınar Mahallesi, Akpınar mekviinde kain ve tapunun 482 ada, 203 parselinde kayıtlı taşınmazın Turgut A... adına kayıtlı olduğunu, bu şahsın öncülüğünde kurulan kooperatif ve şirket aracılığı ile bu taşınmaz üzerinde davacılardan toplanan paralar ile bina yapıldığını, inşaatın devamı sırasında Turgut A...'ın hissedarı bulunduğu A... Turizm ve İnş.Sanayi ve Tic.A.Ş.nın davalı bankadan kredi aldığını,arsa sahibinin bina yapılan arsasını şirketinin kullandığı kredi için bankaya ipotek verdiğini, 1997 yılının 8.nci ayında bu taşınmazı davalı bankaya.sattığını, ipotek verme ve taşınmazın temliki sırasında arsa üzerinde davacıların katkıları ile %95.i tamamlanmış yapı bulunduğunu davalı bankanın bu hususu bildiğini", esasen banka ile tapu maliki Turgut ve onun hissedarı olduğu A.Ş.arasında gerçek bir kredi ilişkisi kurulmadığını, banka ile tapu maliki Turgut A... arasında yapılan satışın  danışıklı, olduğunu ileri sürerek,  davalı banka üzerindeki  tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.
DURUMU TARAFLARIN AKTİF VE PASİF DAVA EHLİYETİ YÖNÜNDEN İNCELİYECEK OLURSAK;
Ergun A..., Şahin G...,Turgut A..., Nurhayat A..., Zeynep A..., Nadire A..., Nezir A... tarafından "A... Konut Yapı Kooperatifi'nin kurulduğu Elazığ Sanayi ve ticaret Müdürlüğünün 24.4.1992 tarih ve 436 sayılı oluru ile kooperatifin kuruluşuna izin verildiği bir kısım davacıların bir kooperatife ortak oldukları;
Yine Nezir A..., Zeynep A..., Niyazi A..., Nusret B..., Nazif A.. Erol Y...,Çetin K... tarafından S.S.Öz A... Konut Yapı Kooperatifi kurulduğu Elazığ Sanayi ve Ticaret müdürlüğünün 5.10.1993 tarih 178 sayılı oluru ile kooperatifin kuruluşuna izin verildiği bilirkişi Hanifi S...'ın 18.12.1998 tarihli raporundan anlaşıldığı kadarı ile davacılardan Zeki K...,Abdullah U..., Sabahattin T..., Nurettin E..., Kemal B..., Nusret Z..., Fahri U...,Yılmaz G..., Halil K...'ın Başkanlığını Ergün A... ve Turgut A...'nın yaptığı S.S.A... Konut Yapı Kooperatifinin ortağı olduğu,aidatlarını bu kooperatifin Elazığ Halk Bankası nezdinde açtığı hesaba yatırdıkları , banka hesap ektresi ve bu kooperatifin üye kayıt defterlerinin tetkikinden anlaşılmaktadır.
Davacılardan bir kısmınınca S.S.Öz A... Konut Yapı Kooperatifine aidat ödedikleri, bir kısım ortakların her iki kooperatifin üye defterine yazılmadan aidat ödedikleri dosya kapsamı ile sabit olmuştur.
Ne varki ne bilirkişiler ne de yerel mahkemece bu iki kooperatifin üyelerinin kimler olduğu,ödemelerinin ne şekilde yapıldığı ve ne miktara ulaştığı denetime açık şekilde yapılmadığı gözlenmiştir.
USUL SORUNU
1-Dava ve birlesen davaların davacılarının büyük çoğunluğu yukarıda anlatıldığı gibi her iki kooperatifin ortağı durumundadırlar.Kooperatif ortağı olan davacılar, inşaatları mensubu oldukları kooperatif ile A... Turizm ve İnş.Sanayi ve Tic.A.Ş.arasındaki sözleşme uyarınca yapıldığını ileri sürmüşlerdir. Davada kooperatifle- taraf olmadığı gibi, davacıların kooperatife karşı edimlerini yerine getirip getirmedikleri de araştırılmamıştır. Esasen kooperatifin taraf olmadığı bir davada bu hususların yerine getirilip getirilmediğinin de araştırılmasına olanak yoktur,
Dava dosyası kapsamında, anlaşıldığına göre, 203 parselin maliki Turgut A..., yakınları ile dava dışı kooperatifi kurmuş davacılar kurulan bu kooperatiflere ortak olmuşlar ve Turgut A... taşınmazını bu kooperatiflere tahsis etmiş ve arsa üzerindeki binaların %95 lik kısmı kooperatif tarafından Turgut A...'ın hissedarı bulunduğu A... Turizm ve İnş.Sanayi ve Tic.A.Ş.ne yaptırılmıştır.
Her ne kadar 1163 sayılı  Kooperatifler Kanununun 2/2 maddesinde "Yapı Kooperatifleri ile konusuna taşınmaz mal temliki dahi! bulunan diğer kooperatiflerin anasözleşmelerinde ortaklara taşınmaz  mal temlik edileceği hakkındaki taahhütler başka bir resmi şekil aranmaksızın  muteberdir" hüküm konulmuş ise de; taşınmaz malın kooperatif ortakları davacılar adına tescil edilebilmesi için, bu taşınmaz mal   için   ferdi   mülkiyete   geçilip   geçilmediğinin,   davacıların   gerekli   aidatları   kooperatife   yatırıp yatırmadıkları da araştırılması gerekir. Uygulama bu doğrultudadır. (Y.11.H.D.5.5.1994 E:7353 K:3910) Kooperatifin   yer   almadığı   bir   davada   yukarıda   yazılı   hususların   araştırılmasına   usulen   olanak bulunmadığından mahkemece davanın aktif husumet noktasından reddi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesi doğru değildir.
2-Davacılar, tapu maliki Turgut ile davalı bankanın danışık (muvazaa) yaptıklarını ileri
sürmüşlerdir. Davacılar, danışık (muvazaa) yaptıklarını iddia .ettikleri kişilere karşı üçüncü kişi durumundadır.3. kişilerin açtıkları muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davasında muvazaalı sözleşmeye iştirak eden tüm tarafların hasım gösterilmesi gerekmektedirler. Olayın daha iyi aydınlatılması açısından bunda fayda vardır.Zira muvazaanın tespiti sözleşme yapan kişilerin gerçek iradelerinin belirlenmesine dayanır.Gerçek irade insanın bir iç sorunu olduğundan yanılma payı her zaman fazladır.Bu nedenle sadece kayıt malikinin değil, sözleşmenin tüm taraflarının davalı gösterilmesi gerekir.Turgut A... davalı gösterilmeden veya usulüne uygun davaya katılması sağlanmadan onun yokluğunda muvazaa yaptığının kanıtlanmaya çalışılması doğru olmamıştır.
3-Davalı banka 30.11.2001 tarihinde tasarruf mevduatı sigorta fonuna devredilmiştir. Bankacılık düzenleme ve Denetleme Kurulunun Resmi Gazetenin 27 Eylül 2002 gün 24889 sayılı nüshasında yayınlanan 26.9.2002 gün ve 826 sayılı kararına göre, T... A.Ş.nin gayrimenkullerinin, kayıtlı değerleri üzerinden Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Gayrimenkuller dairesi Başkanlığına devredilmesine, T... A.Ş.nin mevduat kabul etme ve bankacılık işlemleri yapma izninin aynı tarih itibariyle kaldırılarak bu bankanın yine Fon tarafından idare edilen B... A.Ş.de birleştirilmesine karar verilmiştir.
Karardan T... A.Ş.nin tüzel kişiliğinin henüz Ticaret sicilinden terkin edilmediğinden devam ettiği, husumete ehil olduğu anlaşılmakta ise de, tasarruf mevduatı sigorta fonu yönetmeliğinin madde:8-2-d ve 3 maddelerinde fon adına devir edilen gayrimenkul malların mahkeme kararına gerek kalmaksızın fon adına tapuda tescil ettirileceği açıklandığından, dava sırasında ortaya çıkan bu nedenlerden dolayı davalı bankaya ait taşınmazların mülkiyetinin Fona devredildiği anlaşıldığından bu hususun irdelenmesi için dosyanın Yüksek Yargıtay Öze! Dairesine gönderilmesi gerekirken Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nca yerel mahkeme ve Özel Daire tarafından incelenmiyen bu hususların esasa girilerek incelenmesi doğru olmamıştır.
İŞİN ESASINA GELİNCE
Borçlar Kanununun 18 nci maddesinde düzenlenen Danışık (muvazaa) iki şekilde olabilir. A-Taraflar,herhangi bir akit yapmak istemezler, fakat görünüşte bir akit yapmak üzere irade beyanında bulunurlar. Bu akid, tarafların gerçek iradesine dayanmadığı için geçersizdir.
B-Taraflar belli bir akit yapmak isterler ve bu akdi yaparlar fakat bu gerçek akdi saklamak maksadı ile başka bir akit yapmak üzere irade beyanında bulunmuşlardır. Görünürdeki akit tarafların gerçek iradelerine uymadığından hükümsüzdür.Yargıtay'a gelen uyuşmazlıklarda satıcı aslında taşınmazı alıcıya bağışlamış fakat tapuda bu akdi satış şeklinde yapmıştır.Burada taraflar, gerçekten satış akdi yapmak istemedikleri için geçerli bir gayrimenkul satışı meydana gelmez.Bağışlama iradesi, resmi senetle bayan edilmediğinden M.K.364 madde uyarınca bağışlama iradesi resmi senede geçmediğinden, bağışlama akdi de şekle uygun yapılmadığından meydana gelmez. 7.10.1953 gün 7/8 sayılı İçtihadı Birleştirme kararında da bu hususlar açıkça belirtilmiştir.
Somut olayda, danışığa delil olarak davacı tanıkları dinlenmiş onların büyük çoğunluğu eksik kalan binanın davacıların satın aldıkları malzemeleri ile tamamlandığını belirtmişlerdir.
A... Turizm ve İnşaat San.tic.A.Ş. T... A.Ş.Malatya Şubesinden ilki 19.4.1995 tarihli kredi sözleşmesi ile başlamak üzere birçok kez kredi almıştır. Şirketin ortaklarından Ergün A... ve Turgut A... bu kredi sözleşmelerine müteselsil kefil olarak iştirak etmişlerdir.Dava dışı Turgut A... bu kredinin teminatı olarak dava konusu 203 parseli 21.4.1995 tarih ve 2710 yevmiye sırası ile davalı banka lehine ipotek etmiştir. İlk ipotek 20.000.000.000 TL.üzerinden verilirken aynı taşınmaz mal 18.6.1996 tarih ve 2964 yevmiye numarası ile 60.000.000.000 TL.üzerinden 2.dereceden tekrar davalı banka lehine ipotek edilmiştir.
A... İnşaat A.Ş.ne ait hesap 18,8.1996 tarihi itibariyle kat edilmiş olup,borçların ödenmemesi nedeniyle borçlu ve müteselsil kefiller hakkında İstanbul 6.İcra Müdürlüğünün 1996/12641 sayılı dosyası ile takibe geçilmiştir. 18.12.1998 tarihli bilirkişi raporu münderecatına ve dosya kapsamına göre hesabın kat tarihi itibariyle A.... İnşaat A.Ş.nin bankaya olan borcu temerrüt faizi hariç 87.975.000.000 TL.dır. Banka lehine verilen iki ipoteğin toplam bedeli 80.000.000.000 TL.dır.
Davalı banka 1.450.000 DEM Kredisini şirkete kullandırmış ve kredi kapsamında 3.şahıslar lehine verilen teminat mektupları nakde çevrilmiş ve bedelleri banka tarafından ödenmiştir.
Temerrüt faizi hariç şirketin borcu 87.020.700.000 TL.İken borçlu ve kefilleri tarafından 25.097.700.000 TL. ödenmiş ve temerrüt faizi hariç borcun 61.923.000.000 TL'ya düştüğü hesaplanmıştır.
Görüldüğü gibi banka tarafından taraf iradelerine uygun olarak kredi sözleşmeleri tesis edilmiş ve kredi lehtara kullandırılmıştır.Bu kredi cümlesinden olarak teminat mektupları verilmiş ve bunlar banka tarafından tazmin edilmiştir.
Davalı bankanın ipoteğin pahaya çevrilmesi ya da alacakları, için ilamsız takibe girişmesinin alacaklının takdirinde olup, alacaklının bu takdir hakkını şu veya bu şekilde kullanmasının danışığın delili olamıyacağı açıktır.
Yine dosya kapsamından anlaşıldığına göre şirket ortaklarından Turgut  A... ve arkadaşlarının hissedarı oldukları H... Mermer San.ve Tic.Ltd. Şti.nin davalı bankaya 250.000.000.000 yi aşkın borçları bulunduğu  iddia edilmiş ve bu nedenlerle  bankaya olan borçlarının  karşılanması için dava  dışı müteselsil kefil Turgut A... maliki   olduğu 203 parsel nolu taşınmazı "6.1.1997 tarihinde bankaya devretmiştir.
Görüldüğü gibi ortada dava dışı şirket, Turgut A... ve davalı Banka arasında kredi sözleşmesi
ilişkisi kurulmuş ve davalı banka alacağın karşılık dava konusu taşınmazı tapudan devir almıştır.B.K.18 maddesinde yer alan danışığın şartlarını bulunmadığı anlaşıldığından sayın çoğunluğun oluşan görüşüne katılmaya olanak görülmemiştir.
Bilindiği üzere HUMK.nun 75 ve 179 maddelerinde açıkça belirtildiği üzere, bir davada uyuşmazlığa ilişkin tüm maddi olgular ve dayanılan hukuki sebepleri bildirmek yanlara, bildirilen bu olguları ve hukuki sebepleri açıklığa kavuşturarak hukuksal nitelendirmeyi yaparak ve uyuşmazlığı çözüme ulaştırarak yasa hükmünü bulup uygulamak yargıca aittir.Ayrıca aynı Yasanın 74.maddesiyle yargıcın yanların isteği ile bağlı olduğu,istekten fazlaya ya da başka bir şeye karar veremiyeceği de hükme bağlanmıştır.
Aslında görülen dava M.K.650.maddesinden doğan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır.Öncelikle bu tür davaların binayı yapan kimse tarafından açılması gerekir (Y.1.H.D.23.10.1975 E.9715 K.9757). Yukarıda anlatıldığı gibi bina dava dışı kooperatifler tarafından %95 i tamamlanmıştır. Öncelikle davanın kooperatif tarafından açılması gerekirken, kooperatif ortakları tarafından açılması usulen mümkün değildir.
Ayrıca temliken tescil isteği ayni değil şahsi hak sağladığından eski malik Turgut A...'a bu hak ileri sürülmeden yeni malike karşı ileri sürülemez.Turgut A... davada yer almadan davanın dinlenme olanağı da yoktur.
Kabule göre de; yerel mahkeme kararının benimsenmesine olanak yoktur.
Davacı tarafların gerçek amaçlarının tapu memuru önünde ifade ettikleri gibi satış olmayıp davacıların şahsi haklarını ortadan kaldırmak amacıyla davalı banka ile tapu maliki Turgut A...'ın danışık işlemine başvurdukları iddia edildiğine ve mahkemece de böyle değerlendirildiğine göre, Banka ile Turgut A... arasındaki taşınmaz temlikine ilişkin sözleşmenin geçersiz olduğu ileri sürülmektedir. Bu durumda mülkiyet durumu bu temlikden önceki duruma dönüşür. (Y.14.H.D.1.4.1980 E.1980/484 K.1980/1S35). Yani taşınmazın tapu kaydının önceki malik Turgut A... adına kaydın düzeltilmesi gerekirken davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesi de doğru olmamıştır.
Bu gerekçelerle yerel mahkeme kararının bozulması gerekirken direnme kararının onanmasına ilişkin sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.
KARŞI OY YAZISI
Dava ve birleşen davalar, muvazaa iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir olup, davacılar kooperatif ortağı sıfatıyla işbu davaları açmışlardır.Davada, davacıların ortağı oldukları kooperatif taraf olmadığı gibi, kooperatifte ferdileşme işlemleri de yapılmamıştır. Ferdileşme işlemi yapılmadan ortağın konutun tapusunun kendi adına tescilini istemesi mümkün değildir.Öte yandan,ortağın tescil isteyebilmesi için kooperatife karşı yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekir.Kooperatifin taraf olmadığı bir davada bu hususların yerine getirilip getirilmediğinin tespiti mümkün olmadığı gibi, bu hususlar yerine getirilmeden açılan bir davada tescil kararı verilmesi de kooperatif ve kooperatif alacaklısı olan üçüncü kişilerin hukukunu olumsuz yönde etkileyecektir. Davacı tarafça da kabul edildiği üzere, davada taraf olmayan ve aynı zamanda kooperatif ortağı bulunan Turgut A... davaya konu taşınmazını kooperatife tahsis etmiş: ve inşaatların büyük bölümü de kooperatifçe tamamlanmıştır.Bu durumda kooperatif yok farz edilerek ve 1163 sayılı Yasa uyarınca davacıların tescil talebi bakımından yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirip getirmediği belirlenmeden ve henüz ferdileşme işlemi yapılmadan kooperatif ortakları davacılar tarafından ortaklık sıfatına dayanılarak açılan işbu davaların bu aşamada dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece, davanın öncelikle bu nedenle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru bulunmadığından, mahkeme kararının bu gerekçeyle bozulması düşüncesiyle sayın çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılmıyoruz.
KARŞI OY YAZISI
Davada, davalı banka ile dava dışı Turgut A... arasındaki tapu devrini öngören işlemin danışıklı olduğu dolayısıyla banka üzerindeki kaydın doğru temele dayanmadığı iddia edilerek banka lehine oluşturulan kaydın iptal ve tescili istenmiştir.
İstek, muvazaa iddiasına dayandırıldığından muvazaanın tarafı olduğu ileri sürülen  Turgut A...'ın davaya katılım, sağlanıp, onun da delilleri toplanarak değerlendirilmeden uyuşmazlığın esası incelenemez.
Kararın öncelikle bu nedenle bozulması gerekirken esasın incelenmesini doğru göremediğinden onama görüşüne katılmıyorum.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini