 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 2002/11-283
K: 2002/340
T: 1.5.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
· TAZMİNAT DAVASI
· ESER SAHİBİ
· KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI
ÖZET : Somut olayda eser sahibi ve eser yönelik küçük düşürücü söz, şöhret ve itibarını zedeleyici tavrın bulunmadığı anlaşıldığına göre; BK.49. maddede öngörülen manevi tazminat koşulları oluşmamıştır.
(818 s.BK.m.49)
Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 29. Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 1.11.2000 gün ve 2000/607-678 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 9.4.2001 gün ve 2001/948-2956 sayılı Hamiyle; (.... Davacı vekili, müvekkilinin murisi Ahmet Muhip'e ait "Fahriye Abla" şiirinin izin alınmaksızın davalı şirkete ait televizyonda A Takımı adlı programda şiirin amacına ve özüne aykırı olarak klip şeklinde yayınlandığını, bu nedenle müvekkilinin kişilik haklarının zedelendiğini, hoş olmayan sahnelerle şiir arasında illiyet bağının kurulmasının şairin aziz ruhuna ve şöhretine gölge düşürdüğünü, izinsiz kullanımdan dolayı maddi zarara da uğradıklarını beyanla FSEK.nun 68. maddesi uyarınca 1.000.000.000.-TL. maddi ve 2.000.000.000.-TL. manevi tazminatın yayım tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, programda şiirin şekline ve özüne dokunulmaksızın temsil yapıldığını, şiirin adı ve şairinin isminin açıkça zikredildiği, yayının eğitici ve öğretici nitelikte olduğu, manevi tazminat takdiri için gereken hiçbir şartın olayda bulunmadığını, yapılan yayının FSEK.nun 33. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, izin alınmaksızın ünlü bir eserin kullanılmasının davacının kişilik haklarına da saldırı olduğu gerekçesiyle 1.000.000.000.-TL. maddi ve 1.000.000.000.-TL. manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizin 2000/3549-4403 sayılı ilamıyla sair temyiz nedenleri reddedilmek suretiyle, davacının dava dilekçesinde dayandığı sebeplere göre, manevi tazminat verilip, verilmeyeceğinin saptanması gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının dava dilekçesinde dayandığı nedenlere göre, sergilenen ve görüntülenen oyun ve sahnelerdeki davranış, kullanılan sözler ve şiirin okunması nedeniyle kişilik haklarının zedelenmesinden dolayı 1.000.000.000.-TL. manevi tazminatın yayın tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece uyulmasına karar verilen dairemizin 2000/3549 Esas, 4403 Karar sayılı bozma ilamında da belirtildiği üzere, davacının manevi tazminat isteminin dayanağını şiirin okunma tarzı oluşturmakta olup, mahkemece genel bir ifade ile davacının sergilenen ve gösterilen oyun, sahnelerdeki davranış ve şiirin okunması nedeniyle kişilik haklarının zedelendiği gerekçesiyle, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, dosyada mevcut kaset çözümü ve 26.3.1999 tarihli bilirkişi raporlarıyla anılan şairin adından davaya konu programda övgüyle bahsedilip, şiirin aslına sadık kalınarak okunup, canlandırılması, eser sahibi ve esere yönelik herhangi küçük düşürücü bir söz veya şöhret ve itibarlarını zedeleyici bir tavrın söz konusu olmaması nedeniyle davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru olmamış ve kararın açıklanan nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalı vekilleri
Hukuk Genel Kurul'unca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Yukarıda özetlendiği gibi davacı vekili, Fahriye Abla şiirinin yazarı Ahmet M...'in müvekkilesinin eşi olduğunu, bu şiirle ilgili her türlü hakkın müvekkilesine ait olduğunu, 19 Nisan 1998 akşamı davalıya ait televizyonda yayınlanan Savaş yönetimindeki "A Takımı" isimli programda şiirin izin alınmadan Sibel tarafından canlandırıldığını, sergilenen ve gösterilen oyun ve sahnelerdeki davranışlar, kullanılan sözler, kılık ve kıyafetlerin şairin ruhuna ve şöhretine gölge düşürdüğünü, bu durumun müvekkilesinin KİŞİLİK HAKLARINI zedelediğini, büyük ölçüde üzülmesine neden olduğunu belirterek, izin alınmadan eserin yayınlanmasının mali haklarına tecavüz oluşturduğunu, 5846 sayılı Yasanın 68. madde uyarınca 1.000.000.000.-TL maddi, kişilik haklarına saldırı nedeniyle 2.000.000.000.-TL. manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının mali haklarına tecavüz nedeniyle FSEK 68. madde uyarınca 1.000.000.000.-TL. maddi ve kişilik haklarına saldırı nedeniyle 1.000.000.000.-TL. manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş olup maddi tazminatın tahsiline ilişkin hüküm kesinleşmiştir. Uyuşmazlığın istenen manevi tazminatın mahiyeti üzerinde yoğunlaştığı anlaşılmaktadır.
FSEK, eser sahibinin kişiliği ile yakından ilgili haklar tanımış, bunları "manevi haklar" diye adlandırmıştır (FSEK 14-16). Bunlar eserin umuma arz yetkisi (md.14), adın belirtilmesi yetkisi (md.15), eserde değişiklik yapılmasını menetmek yetkisi (md.16), eser sahibinin zilyed ve malike karşı hakları (md.17).
Yukarıda anılan menvi hakları tecavüze uğrayan eser sahibi veya yasanın 19. maddesinde sayılı kişiler FSEK 70/1. maddesi uyarınca manevi tazminat davası açabilirler. Dava açılabilmesi için eser sahibine ait manevi hakların ihlal edilmesi yeterli olup karşı tarafın kusuru aranmaz. Manevi hakka hangi halde tecavüz bulunduğu FSEK 67. maddede gösterilmiştir. Yargıtay plak üzerine eser sahibinin adının yazılmaması, bir müzik eserinin başkasına aitmiş gibi gösterilip plağa alınması hallerini eser sahibinin manevi haklarının ihlali olarak görmüştür.
Eser sahibinin manevi haklarının ihlali yanında, eserin icrası ve başka yolla yayınlanması eser sahibinin manevi hakları yanında onun kişilik haklarını da ihlal etmiş olabilir. Bu hususlar Yargıtay Hukuk Bölümü içtihadı Birleştirme Kurulunun 18.12.1981 gün ve 1980/1 esas, 1981/2 karar sayılı kararında geniş şekilde vurgulanmıştır. "Eser sahibinin eseri üzerindeki manevi haklarının ihlali halinde istenebilecek manevi tazminata ilişkin düzenlemeler Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda yer alırken, şahsi menfaatlerinin ihlali halinde istenebilecek manevi tazminat B.K.49 maddesine bırakılmıştır. Genel olarak şahsi menfaatlerin ihlal edilip edilmediği kişilik hukukuna ait hükümlere göre tayin olunacak bir husustur" (Bkz.Fikri Mülkiyet Hukuku, Prof.Dr.Ünal Tekinalp, ist.1999 Sh.312 No:94 vd., Prof.Dr.Şafak N.Erel, Türk Fikir ve Sanat Hukuku, Yenilenmiş ikinci Baskı Ank.1998 sh.304, 305 vd.).
Somut olayda davacı, şiirin okunma tarzı ve şiiri canlandıran Sibel'in davranışlarının eser sahibinin kişilik haklarına tecavüz ettiğini ileri sürerek manevi tazminat talep etmiştir. Dosyada mevcut kaset çözümü ve bilirkişinin 26.3.1999 tarihli raporunda şairin adından programda övgüyle bahsedilip, eser sahibi ve esere yönelik küçük düşürücü söz, şöhret ve itibarını zedeleyici tavrın bulunmadığı anlaşıldığından yukarıda anılan Yargıtay içtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu ve B.K.49. maddesinde yazılı eser sahibinin kişilik haklarına saldırı söz konusu olmadığından direnme kararının, bu gerekçelerle bozulması gerekir,
Sonuç: Davalı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 1.5.2002 gününde, oybirliği ile karar verildi.