 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 2002/11-274
K: 2002/265
T: 10.4.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KAZI ÇALIŞMALARI NEDENİYLE YERALTI KABLO HATLARINA ZARAR VERİLMESİ ( Maddi Tazminat-Müterafik Kusur )
- MÜTERAFİK KUSUR ( Kazı Çalışmalarında Yeraltı Kablolarının Zarar Görmesi-Tazminat-Zarar Görenin Kazıyı Yapanı Uyarmaması )
- MADDİ TAZMİNAT ( Kazı Çalışmalarında Yeraltı Kablolarının Zarar G örmesi-Müterafik Kusur )
818/m.41,49
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gaziosmanpaşa Asliye 1.Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 11/4/2000 gün ve 1999/407-2000/317 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 6/12/2001 gün ve 2001/814-901 sayılı ilamı ile; (...Davacı vekili, davalının kazı çalışmalarında müvekkiline ait kabloların hasarlandığını ileri sürerek, ( 1.944.440.071.- ) TL.nın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının asli kusurlu olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, davalının üstlendiği taahhüt işine ait hafriyat çalışmalarında davacıya ait yer altı kablo hattına verildiği savlanan hasarın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, kazı çalışmalarına başlanmazdan önce davacı temsilcisinin de bulunduğu Altyapı Koordinasyon Merkezi ( Aykome ) tarafından alınan kararla gerekli deplase işlemlerinin yapılması konusunda karar alınıp davacı dahil ilgili tüm kuruluşlara bildirildiği ve buna karşın yer altı hatlarının deplase işlemini yapmayan davacının kusurlu olduğu sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının anılan kurula temsilci gönderdiği ve bundan dolayı alınan kararlardan haberdar olduğu kabul edilse bile, davalı yüklenicinin eylemli çalışmalara başladığı zaman davacıyı ayrıca haberdar edip somut hafriyat hattında bir tesisi bulunup bulunmadığını bildirmeyerek gereken önlemlerin alınmasına olanak ve fırsat tanımamasının müterafik ( birlikte ) kusur oluşturduğu gözetilerek, davalının değinilen ihmali tutumuna tekabül eden kusur oranının mahkemece belirlenmesi, gerekirse bu konuda uzman bilirkişi veya bilirkişilerden görüş alınması ve sonucuna göre kusur dağılımına uygun hüküm kurulması zorunlu görüldüğünden, karar düzeltme itirazlarının kabulü ile yazılı gerekçelere dayalı verilen kararın onanmasına ilişkin Dairemiz ilamının kaldırılması gerekmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
KARAR : Hukuk Genel Kurulunca'ncaincelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davalının hukuka aykırı eylemini ortadan kaldıracak bir hukuka uygunluk nedeni bulunmamasına göre, Hukuk Genel Kurulunca'ncada benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 10/4/2002 gününde, oybirliği ile karar verildi.