Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 2001/8-1094
K : 2001/1116
T : 5.12.2001

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • TESCİL
ÖZETİ : Her ne sebeple olursa olsun orman içinde yer alan alanlar orman niteliğini kaybetse, orman dışına çıkarılmış olsa dahi özel mülkiyete konu edilemez ve zamanaşımı yolu ilede kazanılamaz.
Tespit ve sınırlandırma dışı bırakılan yerlerde kadastro tutanağı düzenlenmez ve bu durumda tutanakların kesinleşmesinden sözedilemez.
 
Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Alanya 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 13.04.2000 gün ve 1998/298 E- 2000/202 K.sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8.Hukuk Dairesi'nin 13.11.2000 gün ve 2000/7801-8500 sayılı Hamiyle; (...Davacı, 4415 m2 yüzölçümündeki taşınmazın orman olmadığına dair Alanya Kadastro Mahkemesinin 1987/237 esas, 1990/325 karar sayılı ilamıyla belirlendiğini, bu yerin adına tescilini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Fen bilirkişisi raporunda; taşınmazın % 15-20 eğimli, içinde 30-35 yaşlarında 25 adet keçiboynuzu, 15-20 yaşlarında 45 adet badem, 20-25 yaşlarında 8 adet limon bulunduğunu, taşınmazın imar ihyasının 25-30 yıl önce tamamlanmış olduğunu, tarım arazisi niteliğinde olduğuna değinilmiştir. Taşınmazın konumu itibariyle dört tarafı Devlet ormanı ile çevrili orman içi parsel niteliğindedir. Böyle bir yerin tescili istenildiği taktirde taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanununun 17/2.maddesi hükmü uyarınca belirlenmesi gerekir. 6831 sayılı Orman Kanununun 17/2.maddesinde; "orman içindeki boşlukların işlenmesi, ekilmesi, iskana açılmasının yasak olduğu" belirtildikten sonra ikinci fıkrasında; "Devlet ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi bir şekilde olmuş olsun, kesme, sökme, budama veya boğma yoluyla elde edilecek yerler ile burada yapılacak her türlü yapı ve tesis şahıslar adına tescil olunamaz" denilmiştir. Dört taran Devlet ormanı ile çevrili orman içi boşluklar üzerindeki zilyedlik orman bütünlüğünü bozacağı için kesinleşmiş sınırlamaya göre orman sayılmasa bile tasarruf ve zilyedliğine izin verilmemiş tapuya tescilleri yasaklanmıştır. Bir mülkiyet belgesinin bulunmaması veya taşınmazın orman bütünlüğünü bozmayacak bir şekilde ayırt edecek unsurlarla ormanla bağlantısının kesilmiş olması halinde böyle bir yerin koşullan mevcut ise iktisabı mümkün olabilir (YHGK.13.10.1999 T., 8-689-822) (YHGK 10.12.1997 T., 20-808/1039). Bu unsurları taşımayan bir yer içerisinde zilyedliğin sürdürülmesi zamanla ormana elatma, orman aleyhine genişletmeye yol açar ve sonuç itibariyle orman bütünlüğünü bozucu bir sonuç yaratır. Yukarıda da değinildiği gibi; Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre geçerli bir mülkiyet belgesinin bulunmaması halinde taşınmaz, Orman Kanununun 17/2.maddesinde belirtilen orman içi boşluk sayılır. Taşınmazın orman içi boşluk sayılması Bakımından yüzölçümünün büyüklüğü ve küçüklüğü belirleyici bir unsur değildir. Kaldı ki; taşınmaz orman sınırlan içinde iken 1986 yılında 2/B uygulamasıyla orman sınırlan dışına çıkarılmıştır. Zilyedliğin orman sınırlan dışına çıkarılma tarihinden itibaren dava tarihine kadar 20 yıla ulaşması lazımdır. Dava tarihi 6.5.1998 olduğuna göre iktisap süresi dahi dolmamıştır. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı Hazine vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, zilyetliğe dayalı tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, 1957-1958 yıllarında yapılan kadastro tesbiti sırasında,orman olarak tesbit harici bırakılan dava konusu yerin, kadastro mahkemesinde (1987/237 E., 1990/325 K.) görülen dava sonunda orman olmadığının belirlendiğini ileri sürmüş; yararına zilyetlikle iktisap koşullan oluştuğundan adına tescilini istemiştir.
Yerel mahkemece iki kez yapılan keşif sonunda düzenlenen orman mühendisi bilirkişi raporlarıyla, dava konusu yerin, Değirmendere Köyü İdari sınırları içinde bulunduğu, 6831 sayılı Orman Kanununa göre ilk arazi kadastro çalışmalarının 22.8.1986 ve 12.9.1986 tarihlerinde, 13 nolu Orman Kadastro Komisyonunca yapıldığı;taşınmazın 2/B parseli bünyesinde 31.12.1981 gününden önce orman niteliğini tam olarak kaybettiği gerekçesiyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı anlaşılmaktadır.
Anılan işleme karşı davacının itirazı ile Hazinenin taraf olduğu Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonunda 1987/237 E., 1990/325 K.sayılı ilamla taşınmazın hiç orman olmadığının tesbit edildiği; bu nedenle orman kadastro komisyonu kararının iptal edildiği, aynı davada davacının tescil isteğini atiye bırakması nedeniyle tescile ilişkin hüküm kurulmadığı saptanmıştır.
Tesbit dışı bırakılan taşınmaz mal hakkında zilyetlikten ötürü iktisap koşullarının oluşması halinde, MK.nun genel hükümlerine dayanılarak tescilinin istenebileceği kuşkusuzdur.
Öte yandan, kadastro (tapulama) dışı bırakma işlemi, taşınmazın geometrik durumu belirlenmediğinden tesbit işlemi değilse de; bir kadastro (tapulama) işlemidir. Bilindiği üzere, tesbit dışı bırakılan taşınmazların kadastroca hukuksal durumu belirlenmekle birlikte, tutanaktan düzenlenmemekte,sadece paftasında gösterilmekle yetinilmektedir. Değinilen ilke 3402 sayılı Yasanın 7/4 maddesinde ifadesini bulmuştur.
Kadastro Yasası'nın 12/1 maddesi, tesbit ve sınırlandırılması yapılan taşınmazlara ilişkin tutanakların kesinleşmesinin söz konusu olabileceğini öngörmektedir. Bu itibarla tesbit dışı bırakılan bir taşınmaz hakkında,kadastro tutanağı düzenlenmediği için kesinleşmeden söz edilemez. Ancak, tesbit dışı bırakılan bir taşınmaz hakkında, itiraz üzerine Kadastro Yasası'nın 7/4 maddesi uyarınca tutanak düzenlenip, komisyonca tesbit dışı bırakılmasına karar verilmiş yada kadastro mahkemesi kararı ile tesbit dışı bırakılması kararlaştırılmış ise kadastro komisyonu veya mahkeme karan ile taşınmazın hukuksal durumu belirlenmiş olduğundan, bu kararların kesinleştiği tarih mülk edinme zamanının başlangıcını teşkil eder. Kesinleşen kararlara dayalı olarak tesbit dışı bırakma işlemi yapılmadığı durumlarda paftanın düzenlendiği tarih önem kazanır.
Somut olayda kadastro tesbitinin 1957-1958 yıllarında yapıldığı, (paftasının düzenlendiği); 6831 sayılı Yasa'ya göre Orman Kadastrosunun 1986 yılında gerçekleştiği ve taşınmazın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı; buna karşılık davacının işlemin iptali için açtığı 1987/237 E., 1990/325 K. sayılı dava sonunda taşınmazın orman olmadığının belirlendiği ve davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı ile mülk edinme koşullarının oluştuğu anlaşıldığına göre, yukarda açıklanan ilkeler uyarınca; yerel mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar yerindedir. Bu nedenle, direnme karan onanmalıdır.
SONUÇ : Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, Harçlar Kanunun değişik 13.maddesinin "j" bendi gereğince harç alınmamasına, 5.12.2001 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini