 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 2001/5-594
K: 2001/625
T: 26.9.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- HAKİMİN DELİLLERİ SERBESTÇE TAKDİR HAKKI (Takdirde Hatanın Temyize Konu Olabilmesi)
- KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN ARTIRILMASI DAVASI (Hakimin Delilleri Takdirde Hata Yaptığının Temyize Konu Olabilmesi )
- DELİLLERİ TAKDİR HAKKININ SINIRSIZ OLMAMASI ( Hakimin Delilleri Takdirde Yaptığı Hataların Temyizde İnceleneceği )
1086/m.240,428
DAVA : Taraflar arasındaki "kamulaştırma bedelinin artırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kumru Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabul-kısmen reddine dair verilen 20.7.2000 gün ve 1999/62 E- 2000/77 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 18.12.2000 gün ve 2000/19450-20799 sayılı ilamı ile; ( ...Mahkemece bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar değer biçme yöntemi bakımından yasa hükümlerine uygundur. Arsa niteliğindeki zemine emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Dava konusu taşınmazların geometrik durumuna, yüzölçümüne ve irtifak hakkı güzergahına göre tesis edilen irtifak hakkı nedeniyle 18 parsel sayılı taşınmazda %3; 4 parsel sayılı taşınmazda %2 ve 2 parsel sayılı taşınmazda %5 oranında değer düşüklüğü olabileceği düşünülmeden yüksek oranda değer kaybı olduğu kabul edilerek sonuçta fazla artırma yapılması, doğru görülmemiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle HUMK.nun 240. maddesinde, bu kanunun tayin ettiği haller müstesna olmak üzere hakimin ikame olunan delilleri serbestçe takdir edeceği belirtilmiştir. Hakimin delilleri takdirde serbest oluşu Yargıtay'ın bu konudaki denetimini önlemez. Çünkü temyiz yolunun amacı, ilk derece mahkeme kararlarının hukuka uygunluğunun denetlenmesi ve uygulama birliğinin sağlanmasıdır. Nitekim HUMK.nun 428. maddesinde, maddi meselenin takdirinde hata edilmiş olması bozma nedeni olarak kabul edilmiştir. Diğer taraftan hakimin bu serbest takdir hakkı kuşkusuz sınırsız olmayıp objektif esaslara dayanması gerekir. Anayasanın 154. maddesi Yargıtay'ı, Adliye Mahkemelerince verilen karar ve hükümlerin son inceleme mercii olarak görevlendirmiş olup maddi vakıalarla çelişir biçimde takdirde hataya düşülmesi halinde Yargıtay'ın görevinin doğal sonucu olarak ülkede uygulama birliğinin sağlanması amacı doğrultusunda hakimin kararına müdahale etmesi doğaldır. Bu nedenle, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 26.9.2001 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Anayasanın 141. maddesi mahkeme kararlarının gerekçeli olacağını emretmektedir. Gerekçe davada belirlenen maddi olguların, normlarda ifade edilen yada yorum yolu ile ortaya konan kurallarla çakıştırılması, başka bir anlatımla maddi olgunun normda ifade edilen olgu ile aynı olduğunun ortaya konmasıdır. Şu halde mücerret bir yargı gerekçe olamaz ( Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 3.7.1978 tarihli 5-6 sayılı kararının gerekçesi, YHGK.nun 15.3.1978 tarihli 214-239 sayılı, 6.3.1985 tarihli 106-157 sayılı, 15.10.1986 tarihli 39-871 sayılı kararları ).
Böyle olunca gerek Yargıtay'ın ve gerekse mahkemenin hükmünün dayandığı bilirkişi raporunda da somut olayın özelliklerini yansıtan ilmi ve teknik gerekçe bulunması, hükmün sağlam temellere dayandırılması için zorunludur.
Dosyaya alınan bilirkişi raporlarında "Taşınmazın üzerinden E.N.H. geçirilmesi nedeni ile taşınmazın bütünlüğü bozulacağı gibi, hattın geçtiği güzergahta her ne kadar emniyet mesafesi sağlanmış olsa da, dış aşırı gerilimden ( Yıldırım Şimşek v.b. ) dolayı yakında bulunan insanlara olumsuz etki yapacaktır. Can ve mal güvenliği yönünden sakıncalı durumlar ortaya çıkabilir. Evlerde TV ve Radyo gibi alıcı yayınlar da parazitler oluşabilecektir.... taşınmaz malın hat altında kalan miktarı da göz önünde alındığında ... değer kaybı olacağı" açıklanıp değer biçilmiştir. Bu yazılanlar genel bir kanının ifadesidir. Her mesafede bu olgunun oluşması mantık ile bağdaşmaz. Şu halde bilirkişi kurulu söz konusu fizik olayının ne kadar mesafede hangi şiddette oluşacağını raporlarında açıklayıp, kamulaştırılan arsa niteliğinde taşınmaz malın o bölümü için sabit bir indirim yapmalıdır. Aksi uygulama bu davada olduğu gibi, nasıl hesap edildiği belli olmayan değişken değer düşüklüklerini ortaya çıkarır. Alanı çok geniş bir taşınmazın köşesinden geçen ve muhtemelen büyük kısmına hiç etkisi olmayacak olan ENH. sebebiyle haksız kamulaştırma parası ödenmesine yol açar.
Öte yandan Yargıtay denetimi yapılırken ya yargılama işleminin yanlışlıkları belirlenir ve karar bozulur; yada hükmün "Kanunun olaya uygulamasında hata edilmiş olmasından dolayı bozulması gerektiği ve kanuna uymayan husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı taktirde Yargıtay, hükmü değiştirerek ve düzelterek onaylayabilir" ( HUMK. 439/7 ). Yüksek Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin bir yandan dava konusu taşınmaz mallardan geçirilen ENH. Sebebiyle taşınmaz malın tüm değerinde 18 parsel sayılı taşınmaz malda %2; 4 parsel sayılı taşınmaz malda %2 ve 2 parsel sayılı taşınmaz malda %5 gibi bir oran göstererek kamulaştırma bedeli belirleyip, diğer yönden kararı bozması da açıklanan usul hükmüne aykırıdır. Bu yönü Kanun'a uygun bulan sayın çoğunluğun düşüncesine katılmıyorum.
Karar bu sebeple yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere bozulmalıdır.