 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 2001/4-953
K : 2001/1097
T : 5.12.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖZETİ : Bakan onayına sunulan bir oranın (%90) kira artışı oranı bakan onayından sonra üstü çizilerek %60 olarak düzeltilmesi eylemini Genel Müdürün araştırarak sorumluyu bulması gerekirdi.
Bu nedenle Genel Müdür araştırma ve inceleme yapmayarak hukuka aykırı eylem ve işlem nedeniyle gerekli dikkat ve özeni göstermeyen Genel Müdür meydana gelen zarardan sorumludur.
BK.41 md. Anlamında "Hukuka aykırılık" zarar vermeyi yasak eden yada önleyen kuralların çiğnenmesi olarak algılanıp eylem yapma ya da yapmama olarak belirlenmelidir konusu ise insan eylemleri oluşturur.
Taraflar arasındaki "maddi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 21.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 01.03.2000 gün ve 1999/591 E- 2000/114 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 30.10.2000 gün ve 2000/6382-9377 sayılı ilamı ile; (...Dava, Vakıf İdaresine ait bir taşınmazın kiralanması konusunda davalı tarafından hazırlanan teklif yazısındaki yıllık %90" kira artışı oranının, bakan onayından sonra %60 olarak düzeltilmesi nedeniyle ortaya çıkan zarardan kaynaklanan tazminata ilişkindir. Mahkemece bu düzeltmenin bakanın bilgisi dahilinde yapıldığı gerekçesi ile dava reddedilmiş ve kafan davacı temyiz etmiştir.
Olay tarihinde Genel müdür olarak görevli bulunan davalının imzası ile bakan onayına sunulan 23.11.1994 tarihli teklif yazısının birinci sayfasının son paragrafında yıllık kira artış oranını %90 olmasının uygun bulunduğu belirtilmiş ve ikinci sayfada da artış oranının %90 olarak uygulanması önerilmiştir: Ancak ikinci sayfadaki %90 rakamının üzeri elle çizilip parafe edilerek %60 şeklinde değiştirilmiştir. Bu duruma ve yazısının bütünü birlikte okunduğunda ifade ettiği anlama göre teklif edilen ye onaylanan artış oranının %90 olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu oranın %60 olarak düzeltilmesinin onaydan sonra gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Zira onay veren makam oranda düzeltme yapmış olsa bunu bir şekilde onay yazısı ile birlikte ifade etmiş olması gerekirdi. Kaldı- ki daha önceki bir tarihte aynı taşınmazın yıllık %60 kira artışı ile aynı kişilere kiralanması teklifi aynı bakanca reddedilmiştir. Bu durum dahi %60 lık artış oranını onay makamının uygun bulmadığını göstermektedir. Bu nedenlerle zararın kapsam ve miktarı belirlenerek buna göre karar verilmesi gerekirken onayı vermiş olan bakanın görevden ayrılmasından sonraki tarihte, Teftiş Kurulu Başkanlığına soruşturma sırasında vermiş olduğu ve hukuki sonuç doğurmayacak 30.10.1996 tarihli yazıya dayanılarak davanın reddedilmiş olması:bozmayı gerektirmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, usulsüz kiralama işlemi sonucu ortaya çıkan zarar nedeniyle maddi tazminat
istemine ilişkindir.
Davacı Vakıf İdaresi, taşınmazın kiralanması konusunda davalı genel müdür tarafından hazırlanan ve onay makamına sunulan teklif yazısındaki yıllık %90 olarak belirlenen kira artışı oranının, bakan onayından sonra %60 olarak düzeltilmesi sonucunda ortaya çıkan zarardan davalının sorumlu olduğunu belirterek idare zararı olan 981.072.000 TLnın ödetilmesini istemiştir.
Davalı, vakıflar bölge müdürlüğünün talebi üzerine şirkete 10 yıl müddetle %90 yıllık artışla kiralanmasına ilişkin komisyon kararının genel müdürlük makamına bildirilmesi üzerine teklifin Bakan onayına sunulduğunu, Bakan onayından geçtikten sonra kira sözleşmesi yapıldığını, Bakanın, %90 yıllık artışın %60'a indirilmesi şeklindeki düzeltmenin "bilgi ve muvafakati dahilinde" yapıldığına ilişkin beyanı bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, düzeltmenin bakanın bilgisi dahilinde yapıldığı gerekçesi ile davanın reddine ilişkin karan, Özel Dairece yukarıda belirtilen gerekçe ile bozulmuştur.
Uyuşmazlık Teklif yazısındaki düzeltmenin onay tarihinde mi yoksa onay tarihinden sonra mı gerçekleştiği, buna bağlı olarak davalının doğan zarardan sorumlu sayılıp sayılmayacağı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, Olayda; B.K.nün 41.md.sinin uygulanıp uygulanmıyacağı irdelenmelidir. Öğretide B.K.nun 41.md.si ile zararın "haksız bir surette" meydana getirilmesi öngörülmüştür. Burada bu deyimin "hukuka aykırılık" diye anlaşılması gerektiği vurgulanmıştır. B.K.nun 41.md.si anlamında hukuka aykırılık" zarar vermeyi yasak eden ya da önleyen kuralların çiğnenmesi olarak algılanıp, yapma yolu ile hukuka aykırılığın konusunu insan eylemlerinin oluşturacağı, eylemin ise yapma ya da yapmama olarak belirleneceği yönündedir.
Somut olayda; kira sözleşmesinde belirlenen kira parasının yıllık %90 kira artışı ile ilgili teklif yazısı genel müdürlük makamına gönderilmiş, artış oranını %90 olarak düzenleyen yazı Bakan onayına sunulmuştur. Davalı genel müdür teklif yazısındaki yıllık %90 artışa vakıftır. Onay makamına sunulan teklif yazısının birinci sahifesindeki %90 yıllık araş oranında her hangi bir düzeltme yapılmadan ikinci sahifedeki %90 artış oranı %60 olarak düzeltilerek anılan yazı genel müdürlüğe gönderilmiştir. Bakan onayından geçen yazının uygulanmasının genel müdürlükçe yapılacağı açıktır. Bu cümleden hareketle, davalı genel müdürün teklif yazısında artış oranının %90 olduğunu bilmesine karşın %60 olarak yapılan düzeltmenin kimin tarafından yapıldığını araştırmadığı, bu bağlamda onay makamından sormadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının sözü edilen düzeltmeyi yapanı araştırması ve hasıl olacak sonuç dairesinde gereğini yapması gerekirdi. Oysa davalı genel müdür düzeltme ile ilgili hususu görüp bilmesine rağmen araştırma ve denetleme yapmayarak hukuka aykırı işlem nedeniyle gerekli dikkat ve özeni göstermemiştir. O halde dava konusu zarardan sorumludur. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nün 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 5.12.2001 gününde, ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.