 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 2001/2-924
K : 2001/683
T : 10.10.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki "boşanma " davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çay Asliye Hukuk Mahkemesi'nce hükmün temyiz edilmemiş sayılmasına dair verilen 10.10.2000 gün ve 2000/1-119 sayılı ek kararın incelenmesi davalı asıl tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesi'nin 25.1.2001 gün ve 2000/15718-2001/1216 sayılı ilamiyle; (...1-Hukuk Usulü-Muhakemeleri Yasasının 43 4/3. m ad d esi; temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödeneceğini, bunların eksik olduğunun tesbiti halinde kararı veren hakim veya mahkemenin başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içersinde tamamlanacağını, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususunun temyiz edene bildirileceğini ve verilen süre içerisinde tamamlamadığı takdirde kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verileceğini hükme bağlamıştır. Mahkemece davalıya çıkartılan muhtıra da eksik giderin gönderilmesi istenilmiştir. Yasanın aradığı biçimde ihtar yapılmamıştır. Bir işlemin tamamlanması ancak o işlemin yapılacağı merci önünde olur. (Y.l0.H.D.nin 7/4/1981 tarihli 1098-2091 sayılı kararı) Halbuki gönderme uyarısı, eksikliğin havale yolu ile giderilmesine yol açar. Borçlar Kanunun 457 ve müteakip maddeleri uyarınca havale aracısı, havale gönderenin vekili durumunda olduğundan işlem, havalenin alıcıya verildiği anda oluşur. Mahkeme temyiz edeni yanıltmıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında muhtıra geçersizdir (Y.2.H.D.nin 16/4/1995 tarihli 3683-4776 sayılı kararı). Daha sonra da gerekli giderler tamamlanmıştır. Açıklanan sebeple de temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararın bozularak kaldırılmasına işin esasının incelenmesine karar verilmiştir.
2-İşin esasına yönelik temyize gelince;
Davalıya yapılan tebligatta Tebligat Kanunun 21.maddesi uyarınca kendisinden bilgi alınan komşunun imzası alınmamıştır. :
Tebligat Yasasının 20,21 ve özellikle tüzüğün 28.maddesi uyarınca muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan her biri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek, beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Gösterilen şekil geçerlilik koşuludur(Y.H.G.K.nun 29/12/1993 tarihli 1993/18-778-876 sayılı kararı) Olayımızda muhatabın ne sebeple adreste bulunmadığı tevsik edilmemiştir. Bu hali ile dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğine ilişkin tebligat geçersizdir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 73.maddesi şartları oluşmadan kurulan hükmün bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı Asıl
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, terk nedeniyle boşanma istemine ilişkindir.
Yerel mahkemenin hükmün temyiz edilmemiş sayılmasına ilişkin ek kararı,Özel Dairece yukarıda belirtilen gerekçe ile bozulmuştur.
Yerel mahkemece, bozma ilamının işin esasına yönelik 2.bendine uyulmasına 1.bendine karşı direnilmesine karar verilmiş ise de;temyiz eden davalıya çıkarılan muhtırada, noksan yatırılan temyiz giderlerinin 7 günlük kesin önel içerisinde yatırılması ve noksanlığın giderilmesi yöntemi hakkında bir açıklamanın yer almadığında duraksama bulunmamaktadır.
Gerçekten, 1086 sayılı HUMK.nun 16.7.1981 tarih 2494 sayılı Yasa ile değişik 434/3 maddesi ve buna paralel düzenleme getiren Hukuk ve Ticaret Mahkemeleri Yazı İşleri Yönetmeliğinin 34. ve 53.maddelerinde; "Temyiz dilekçesi mahkemece alındıktan sonra, temyiz harç ve giderlerinin ekşit ödendiği anlaşıldığı takdirde,kararı veren hakim veya mahkeme başkanı tarafından 7 günlük kesin süre içerisinde tamamlanması aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususunun temyiz edene yazıl: olarak bildirilmesi öngörülmüştür.
Muhtıranın içeriği ve tamamlama işleminin mahkeme veznesine yatırma şeklinde olacağı, öngörülen sürenin postaya verme süresi olmayıp, mahkeme veznesine yatırma süresi olduğu konusundaki bilimsel ve yargısal görüşlerde tam bir uyum ve kararlılık bulunduğu görülmektedir. (HGK.5.6.1996 gün 310-457, 6.Hukuk Dairesi 25.4.1983 gün 4483-4440 ve aynı Dairenin 23.10.1991 gün 11978-12650, 2.Hukuk Dairesinin 18.4.1995 gün 3863-4776 ve aynı Dairenin 6.6.1996 gün 4772-6183 Esas Karar sayılı kararları.Prof.Dr.Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü 6.Baskı Cilt V, Sh:4587 vd.)
O halde,noksan temyiz giderlerinin tamamlanması için temyiz eden davalıya çıkarılan muhtırada kullanılan "gönderme" sözcüğü yasal olmadığı gibi verilen 7 günlük sürenin de kesin olduğunun açıklanmaması HUMK.nun 434/3 ve Yönetmeliğin 34 ve 53.maddesine aykırı bulunmaktadır. Bu itibarla;Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı asılın temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 10.10.2001 gününde oyçokluğu ile karar verildi.