Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 2001/2-220
K : 2001/240
T : 14.03.2001

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • MİRASIN HÜKMEN REDDİ TESPİT
 
Taraflar arasındaki "mirasın hükmen reddi tesbit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; 9 Trabzon Asliye 2.Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 16.6.1999 gün ve 1997/203 E-1999/155 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 10.2.2000 gün ve 1999/14145-2000/1555 sayılı ilamı ile; (...Dava niteliği itibariyle borçtan kurtulmaya yönelik menfi tesbite ilişkindir (MK.545/2). Mahkeme tarafların iddia ve savunmaları ile bağlıdır (HUMK.75). Davalının İcra İflas Kanunun 278.maddesine dayanan bir savunması ve davası yoktur. Mahkemece resen bu konuda artırma ve değerlendirme yapması doğru olmayıp yapılacak iş, tarafların iddia ve savunmaları ve gösterilen deliller çerçevesinde delilleri tartışılıp hüküm kurmaktır. Bu yön gözönünde tutulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında
açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davacılar, Hayri A...'ın ölümünde terekesinin borca batık olduğunun tesbiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini, alacaklı SSK. Genel Müdürlüğüne karşı açtıkları bu davada istemişlerdir.
Davalı davanın Medeni Kanunun 546.maddesinde gösterilen sürede açılmadığını, aynı kanunun, 550.maddesi uyarınca "süresi içinde ret etmeyen mirasçı, mirası kayıtsız ve şartsız iktisap etmiş olup" aleyhine bakiye alacak davası açıldıktan sonra ret hakları olmadığını, bunun hakkın kötüye kullanılması olduğunu savunmuştur.
Mahkeme tarafların bu konuda bir iddiası olmadığı ve bu yönde bir delil gösterilmediği halde, davacılardan Fadime'nin söz konusu borcun doğumundan sonra icra İflas Kanunun 278. maddesinde gösterilen nitelikte malı muris Hayri'den iktisap etmiş bulunması sebebiyle, terekenin açıldığı anda borca batık olduğunun kabul edilemiyeceğinden söz ederek davayı red etmiştir.
Yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında uyuşmazlık davanın hukuki nitelemesi ile hakimin bu davada tarafların iddia ve savunmaları dışına çıkıp çıkamayacağı yönlerinin belirlenmesinde toplanmaktadır.
Medeni Kanunun 545.maddesinde mirasçının mirası reddi iki cümle halinde düzenlenmiştir. 1. cümlede yer alan kayıtsız şartsız red (Hakiki Red) konusu bu davada uygulama dışındadır. 2. cümle "mütevaffanın vefatı anında terekenin borca müstağrak olduğu şayi veya sabit olursa miras red edilmiş olur" biçiminde ki, karineye ilişkindir. Bir çok yargı kararında (23.12.1942 tarihli 24/29 sayılı İçtihadı Birleştirme karan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.2.1984 tarihli 2/66-239 sayılı; Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 17.5.1977 tarihli 4007/4186 sayılı kararları vs.) ve ilmi yazılarda (Prof.Dr.Zahit İmre, Prof.Dr. Hasan Erman, Miras Hukuku, 1995, sf. 343 vd.; Prof.Dr.N.Kocayusufpaşaoğlu, Miras Hukuku, 1987, sf: 619, vd.; Prof.Dr. Bülent Köprülü, Miras Hukuku Dersleri, 1985, sf.374 vd.; Prof. Dr.M. Kemal Oğuzman, Miras Hukuku, 1990,sf: 343 vd.; Porf.Dr.AÜ Naim İnan, Prof.Dr.Şeref Ertaş, Miras Hukuku, 2000, sf: 424 vd.) bu ret, hükmi red olarak isimlendirilmektedir. Kanunumuz hakiki rette süre ile kayıttı ve mirasçıların tek taraflı irade açıklamasını öngördüğü halde, söz konusu "hükmi reddin" sonuç doğurması için herhangi bir irade açıklaması ya da dava yolu öngörülmemiştir. Dahası Reddin kendiliğinden oluştuğu kabul edilip mirasın açılma ile kendiliğinden mirasçıya intikal edeceği (MK:539) yönündeki kurala bir istisna getirilmiştir. Meğer ki mirasçı olabilecek kişi sarih irade beyanıyla ya da Medeni Kanunun 550. maddesinin ikinci cümlesinde açıklanan davranışlarla mirası kabul etmiş olsun.
Gerçekte de mirası hükmen red etmiş sayılan kişi, tereke alacaklıları aleyhine husumet yönelterek bu durumun tesbitini isteyebileceği gibi; bunu defi yolu ile de ileri sürebilir. Esasen borç tehdidi altında bulunan kişinin bu tesbit davası icra iflas kanunun 72. maddesinde düzenlenen menfi tesbit davasından ibarettir. O nedenle borçtan kurtulmada, diğer davalardaki usuli prosedür çerçevesinde incelenip karara bağlanacağı açıktır.
"Hakim iki taraftan birinin talebi olmaksızın resen bir davayı tetkik ve hal edemez" (HUMK.72).
"Kanunu Medeni ile muayyen hükümler mahfuz olmak üzere hakim her iki tarafın iddia ve müdafaaları ile mukayyettir..." (HUMK.74) "Kanunun tayin eylediği istisnalardan başka hakim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya iddia sebeplerini resen nazarı dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek hallerde dahi bulunamaz" (HUMK. 75/1) Ancak, tarafların ortaya koydukları iddialar ve bunların sabit olduğunu gösteren, yine taraflarca getirtilen deliller çerçevesinde "...resen Türk kanunları mucibince hüküm verir"
Şu halde, terekenin açıldığı anda terekenin borca batık olup olmadığı ölüm anında murise ait olan mallar, alacaklar ve borçlar dikkate alınarak değerlendirilmelidir. Gerek İcra İflas Kanunun 277 ve müteakip maddelerinde gösterilen borçlunun (murisin) mallarının borca yetmemesi halinde başkalarına .geçmiş olan mallara müracaat imkanı ve gerekse Medeni Kanunun 558. maddesinde belirlenen murisin iadeye tabi tasarruflarına müracaat imkanı doğrudan gözetilemez. Bunlar terekenin (tesahup) sahiplenildiğini gösteren davranışlar değildir. Zira her iki halde de mirasçının böyle bir malı sahiplenmesi mirasın açılmasından önce oluşmuş olaylardır. Ancak şartları oluştuğunda alacaklıların, gerek İcra İflas Kanunun 278. maddesi uyarınca ve gerekse Medeni Kanunun 558. maddesi uyarınca, muristen bir mal iktisap eden; fakat mirası red etmiş olan mirasçıya, müracaat edebilecekleri tabiidir. Böyle bir iddia ortaya konmadan (HUMK.74.) hakim İcra İflas Kanununun 278. maddesi uyarınca iptal davası ya da bir sav varmış gibi, davacının iktisaplarına ait tasarrufun iptal edilebileceğinden, söz ederek terekenin borca batıklığı sebebi ile davacıların borçlu olmadığının tesbitine ilişkin davayı mahkemenin reddetmesi usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K. nün 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 14.03.2001 gününde, oybirliği ile karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini