 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 2001/21-229
K : 2001/207
T : 28.02.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki "hizmet tesbiti" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 9/05/2000 gün ve 2000/10-239 sayılı kararın incelenmesi davalı S.S.K. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 10/7/2000 gün ve 2000/5404-5469 sayılı ilamı ile; (...Davacı, davalıya ait işyerinde hizmet aktine dayalı olarak sürekli çalıştığının tesbitini istemiştir. İstek, tanık sözlerine dayanılarak hüküm altına alınmıştır.
Gerçekten, davacının, işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgesine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Öte yandan işe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır.
Yapılacak iş, davacının tesbitini istediği sürelerle ilgili olarak bildirge ve bordrolardan davacının imzası olanlar saptanarak imzasını içeren bordrolarda geçmiş sürelerin dışındaki sürelerle ilgili olarak istemin reddine, imzalı olmayan bordrolardaki süreler yönünden de işverenin bordrolarda kayıtlı tanıklar saptanarak, bu tanıkların bilgilerine başvurmak, işyerine ilişkin Kurum şubesinde bulunan işyeri dosyası ile, davacıya ait işyerindeki şahsi dosyalarını celbetmek, muhtasar vergi beyannamelerini incelemek, bordrolu komşu işyeri çalışanlarının bilgilerine başvurmak, 18/8/1991 tarihli SSK.müfettiş tutanağında davacının ismine rastlanmamasının nedenini araştırmak, davalı Erol D...'la asıl işverenin aynı işyerine
sahip olup olmadıklarını belirlemek özellikle tüm deliller toplandıktan sonra delilleri takdir edip ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı S.S.K. vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı S.S.K. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun; 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.02.2001 gününde, oybirliği ile karar verildi.