 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 2001/1-950
K : 2001/748
T : 24.10.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki "muarazanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Nazilli 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 25.1.2000 gün ve 1999/333 E- 2000/4 K.sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 17.4.2000 gün ve 2000/4480-4438 sayılı ilamı ile; (...Davacının, hükmen edindiği dava konusu daireden yararlanmasının (daireye) girişinin anahtarın teslim edilmemesi suretiyle engellenmesi üzerine eldeki davanın açıldığı, böylece muaraza yaratıldığı anlaşılmaktadır. Esasen hayatın olağan akışı içerisinde hükmen ve kayden malik olan kişinin herhangi bir sataşma (engelleme) olmaksızın adli himaye yoluna gitmesi ve böyle bir davayı açması için bir neden bulunmamaktadır.
Öyleyse, davanın açılmasına sebebiyet verildiğinin kabul edilmesi ancak dava sırasında konusuz kalan dava için bu sebepten dolayı bir karar ittihazına yer olmadığı şeklinde hüküm kurulması, ayrıca yargılama gideri ve avukatlık parasından da davalı tarafın sorumlu tutulması gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddedilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Davacı, hükmen edindiği dava konusu daireye girişinin anahtarın teslim edilmeyerek engellenmesi suretiyle yaratılar, muarazanın önlenmesini istemiştir.
Mahkeme, davalıların herhangi bir fiili engellemesi olduğunun ispatlanamadığı, dava devam ederken dairenin kapısının davacının götürdüğü çilingir vasıtasıyla açtırılıp davacının yerleştiği, gerekçesiyle davanın reddine, davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacıdan alınmasına karar vermiş, davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Daire yukarıda açıklanan nedenle kararı bozmuş, mahkeme önceki kararda direnmiştir.
Somut olayda, davacının hükmen edindiği dava konusu daireye girişinin anahtarının teslim edilmemek suretiyle engellendiği ve bu şekilde muaraza yaratıldığı, bu muarazanın giderilmesi için davacının dava açtığı ve davalıların eylemleri ile bu davanın açılmasına sebep oldukları, ancak dava devam ederken davacının çilingir vasıtasıyla kilidi açtırıp daireye girdiği, bu nedenle davanın konusuz,, kaldığı toplanan delillerden anlaşılmıştır.
Bu durumda "dava sırasında konusuz kalan dava için bu sebepten dolayı bir karar ittihazına yer olmadığı, yargılama giderleri ve avukatlık parasının davalıdan alınması şeklinde" hüküm kurulması gerekir ise de, davacı vekili 8.12.1998 tarihli oturumda "vekalet ücreti ve yargılama gideri istemediğini" imzalı beyanı ile belirttiğinden mahkemece, "dava sırasında dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı vekili yargılama gideri ve vekalet ücreti istemediğinden davalı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına gerek olmadığına" karar verilmesi gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nün 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 24.10.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.