 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 2001/18-1149
K : 2001/1170
T : 26.12.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki "Kat Mülkiyeti Yasası'nın 23.maddesi uyarınca izin ve elatmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kocaeli 1. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 15.5.2001 gün ve 2001/380 E, 2001/537 K. sayılı kararın incelenmesi Davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay IS.Hukuk Dairesinin 2.7.2001 gün ve 2001/6675-6779 sayılı ilamı ile; (...Dava dilekçesinde, ana yapının depremde hasar gördüğü, bu nedenle gerekli onarım ve güçlendirmenin yapılması gerektiği, davalı kiracının ise dava konusu işyerini terk etmediği için gerekli onarımın yapılamadığı belirtilerek Kat Mülkiyeti Kanununun 23.maddesi uyarınca onarım için davalı kiracının onarım süresince geçici olarak tahliyesine izin verilmesi istenilmiştir.
Bilirkişi raporunda; dava konusu dükkanın içinde beş adet betonarme perde ilavesi yapılması gerektiği ve bunların yapılabilmesi için de işyerinin gerek teknik ve gerekse iş emniyeti açısından kullanımının sürdürülmesinin sakıncalı olduğu, tahliyesinin gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece, davalının kiracı olarak bulunduğu dava konusu bağımsız bölümden onarım süresi olan 5 ay süre ile tahliyesine bu süre sonunda tahliye edilen yere yeniden yerleştirilmesine karar verilmiştir.
Kat Mülkiyeti Yasasının 23.maddesi kat maliklerinden birinin bağımsız bölümünde veya tesisatlarda meydana gelen bir hasar ya da bozukluğun onarımı için diğer bir bağımsız bölüme girmek gerekiyorsa, o bölümün malikinin ya da o bölümde başka sıfatla oturanların giriş müsaadesi vermeye ve kendi bölümlerinde gerekli işlerin yapılmasına katlanmaya mecbur olduklarını öngörmektedir.
Bu hüküm uyarınca verilen izin yüzünden kat maliklerinin veya orada başka sıfatla oturanların uğrayacakları her türlü zararın, lehine izin verilen bağımsız bölüm malikince derhal karşılanacağı 23.maddenin sonuncu fıkrası gereği ise'de, somut olayda, bir ya da birkaç bağımsız bölümde meydana gelen bir hasar yada bozukluğun onarımı için başka bir bağımsız bölüme girilmesine izin verilmesi söz konusu olmayıp, ana yapının bütünü ile korunması ve taşıyıcı sisteminin sağlamlığının temini için yapılması zorunlu bir takviye söz konusudur. Böyle bir güçlendirme işlemi davacılar için olduğu kadar davalıların da can ve mal güvenliğini sağlamak açısından zorunluluk arz etmektedir. Bilirkişi raporuna göre de acilen uygulanması zorunlu bulunan bu tür sağlamlaştırma işlemlerine tüm bağımsız bölüm maliklerinin katlanması, aynı ölçüde fedakarlık göstermesi gerekir. 23.maddenin sonuncu fıkrasında öngörülen tazmin zorunluluğu, diğer bir bağımsız bölümün yararına olarak yapılan onarımlar için söz konusudur. İncelenen davada ise, yukarıda açıklanan nedenle ancak dava konusu bağımsız bölümdeki onarım ve takviye çalışmalarının neden olacağı maddi hasarın gerektirdiği eski hale getirme masrafı istenebilir.
Ancak, somut olayda dava konusu işyerinde yapılacak işlemler sonucu, tüm binanın sağlamlaştırılması bundan da tüm bağımsız bölüm maliklerinin yararlanması söz konusu iken, gerçekleştirilecek takviye işlemiyle, bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, bu onarımın dava konusu işyerinde davalı kiracı tarafından yaptırılan bir kısım imalatların hasar görmesi kaçınılmazdır. Onarımın neden olacağı bu hasarın eski hale getirilmesi için gerekli giderlerin karşılanması gerekir. Ancak, onarım süresince ticari faaliyette, bulunulmadığı gerekçesiyle gelir kaybı, çalışmayan personele ödenecek ücret vs. giderlerin tazmini istenemez. Bu durumda mahkemece, Kat Mülkiyeti Yasasının 23.maddesinin sonuncu fıkrası uyarınca davalının kiracısı olduğu bu işyerindeki imalatların yeniden yapılabilmesi ve eski hale getirilebilmesi için gerekli harcamalar kalem kalem ve maliyet hesaplamaları yapılarak ayrıntılı olarak
belirlenmesi için bilirkişi kurulundan ek rapor alınmalı ve tespit edilecek bu zarar miktarının davalıya davacılar tarafından ödenmesi koşuluyla, davalının dava konusu yerden süreli olarak tahliyesine karar verilmesi gerekirken zarar .ödetilmeden tahliyeye karar verilmiş olması doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle-bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 26.12.2001 gününde, oybirliği ile karar verildi.