 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 2001/15-963
K : 2001/1049
T : 21.11.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ALACAK DAVASI
- FİYAT FARKI ALACAĞI
- BAYINDIRLIK BAKANLIĞI KARNE KAT SAYISININ FAİZ OLARAK UYGULANMASI TALEBİ
- GÖTÜRÜ BEDEL VE BİRİM FİYAT
Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 24. Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/12/2000 gün ve 1994/226-2000/685 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15.Hukuk Dairesi'nin 16/4/2001 gün ve 2001/1504-1955 sayılı ilamıyla; (...Davacı yüklenici taraflar arasında düzenlenen 27.12.1990 tarihli sözleşme ile sözleşme eki özel Teknik ve İdari Şartname uyarınca, davalı tarafından tahsis edilecek arsa üzerine brüt 60 m2, kalorifersiz, her katta 4 daire olacak şekilde Bodrum + 5 katlı binalar halinde yaklaşık 100 adet konutun yapım işini anahtar teslimi olarak 540.500 TL/m2 götürü bedelle üstlenmiştir. Uygulanacak fiyat farkı esaslarını düzenleyen sözleşme eki Özel Teknik ve İdari Şartname'nin 11. maddesinde " kaba inşaatı yapılmamış her bir daire ve dükkan için (temel dahil, bodrum katlan için üstündeki katın bağımsız bölüm toplam sayısı alınarak, aynı esaslarla bu farklar ödenecektir.)
a) Akaryakıt 1200 kg (Mazot)
b) Yuvarlak demir 5.500 kg (012 bedeli esas alınacaktır)
c) Çimento 35 ton
hesabı ile kabul edilerek uygulama yapılacaktır. " hükmü yer almıştır. Görüldüğü üzere buradaki miktar kadar malzeme ve akan/akıtın kullanılacağı varsayılarak bir belirleme yapılmıştır. Varsayıma dayalı olarak belirlenen sözleşmenin bu bükümü, özel şartnamede belirtilen malzeme kullanılmış olsun veya olmasın mutlaka bu miktarlar üzerinden fiyat farkı ödeneceği şeklinde yorumlamak olanaksız olduğu gibi, kullanılmamış malzeme miktarı için de davalı iş sahibinin fiyat farkı ödemesi, işin amacına da uygun düşmez.
Şu halde mahkemece konusunda uzman kişilerden oluşturulan bilirkişi kuruluyla mahallinde keşif yapılarak, davacının yüklendiği iş kapsamında her bir konutta kullanılan malzemenin gerçek miktarının saptandığı ve bunlara sözleşmeye göre uygulanacak fiyat farkı hesaplattırılarak davacı alacağının belirlendiği 25.1.1999 tarihli bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, sözleşmenin yorumunda yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki 27.12.1990 tarihli inşaat sözleşmesi ve bu sözleşmenin bir parçası olan eklerinden kaynaklanmaktadır.
Davacı taraf davalı tarafla Ankara Pursaklar'da bulunan göçmen konutlarının yapımı konusunda anlaşıp, davacının tüm vecibelerini zamanında yerine getirdiğini hatta davalının ek taleplerini de yerine getirdiğini, kesin hesabın çıkarılmasından sonra davalı tarafça müfettiş raporlan bahane edilerek yeni bir kesin hesap çıkarılarak kendilerinin alacaklı iken borçlu duruma düşürüldüğünü, çıkarılan bu hesabın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, müvekkilinin bu gelişmeler nedeniyle bankalardan nakit kredi kullanmak zorunda kalarak zarara uğradığını, sonuçta fiyat farkından ve zararından oluşan 447.000.000 TL alacağın olay tarihinden itibaren Bayındırlık Bakanlığının karne katsayısının faiz olarak uygulanmasını istemiştir.
Davalı taraf davanın reddini savunmuştur.
Yerel Mahkeme; taraflar arasındaki sözleşme gereği uygulanan Teknik ve İdari Şartnamenin 11. maddesinin taraflar arasında götürü iş bulunmasına göre hesaplanacak fiyat farkının konut başına kullanılsın kullanılmasın 1200 kg akaryakıt, 5500 kg. yuvarlak demir, ve 35 ton çimento üzerinden hesaplanması gerektiği yönündeki ilk bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulü ile 393.412.602 TL nin 08.03.1994 tarihinden itibaren değişen orandaki reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine , fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Özel Daire; "..mahkemece konusunda uzman kişilerden oluşturulan bilirkişi kuruluyla mahallinde keşif yapılarak, davacının yüklendiği is kapsamında her bir konutta kullanılan malzemenin gerçek miktarının saptandığı ve bunlara sözleşmeye göre uygulanacak fiyat farkı hesaplattırılarak davacı alacağının belirlendiği 25.1.1999 tarihli bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, sözleşmenin yorumunda yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup kararın bu nedenle bozulması gerektiği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Uyuşmazlık; Teknik ve İdari Şartnamenin 11.maddesinin nasıl anlaşılması gerektiği, buna göre fiyat farkının ; konut başına kullanılsın, kullanılmasın 1200 kg akaryakıt, 5500 kg. yuvarlak demir, ve 35 ton çimento üzerinden mi , yoksa hesaplanan, gerçek harcama miktarına göre mi belirlenmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; Taraflar arasındaki sözleşmede davacının yapımını üstlendiği göçmen konutlarında bedelin götürü ve birim fiyatının 540.500 71/m2 olduğu belirtilmiştir.
Bunun yanında sözleşmenin eki olup 2836 Sayılı Yasa' nın 12. maddesi hükmünce davalı Bakanlık tarafından tek yanlı hazırlanmış Özel Teknik ve İdari Şartnamenin 11. maddesi; "Sözleşme tarihinden itibaren akan/akıt, çimento ve yuvarlak demire (profil ve saç dahil), camın Türkiye Şişe Cam Fabrikaları Fabrika toptan satış fiyatına, kerestenin inşaata en yakın Orman İşletmesinin onaylı fiyat protokolündeki tahsis fiyatına zam gelmesi halinde aşağıdaki esaslara göre fiyat farkı uygulaması yapılacaktır. Kaba inşaatı yapılmamış her bir daire ve dükkan için: (Temel dahil, bodrum katlar için üstündeki katın bağımsız bölüm toplam sayısı alınarak, aynı esaslarla bu farklar ödenecektir.), a)Akaryakıt 1200 kg (mazot), b)Yuvarlak demir 5500 kg ( 12 bedeli esas alınacaklar.), c) çimento 35 ton, hesabı ile kabul edilerek uygulama yapılacaktır. Kaba inşaatı yapılmış konutlara demir fiyat farkı verilmeyecektir. Konutlarda fiyat farkı miktarını belirlerken kaba ve ince inşaatı oranlan aşağıda belirtildiği gibi alınacaktır. a)Kaba inşaat % 70 (Yetmiş), b)İnce inşaat % 30 (otuz) ihzaratı yapılan malzemelere ihzaratın yapıldığı tarihten sonraki fiyat farkı ödenmeyecektir. Zammın resmi olarak ilan edildiği tarihte ve hak edişe dahil edilmemiş olan götürü işlerde kullanılacak ihzaratlar bir tutanak ile tespit olunacaktır." hükmünü içermektedir.
Görüldüğü üzere, bu madde ile "konut başına 1200 kg. mazot, 5500 kg. 12.lik demir ve 35 ton çimento hesabı ile kabul edilerek malzeme fiyat farkı ödeneceği" kabul edilmiştir. Bu haliyle götürü bedel metrekare için 540.500 TL ile anılan cins ve miktarda malzemenin fiyat farkından ibarettir.
Borçlar Kanunu'nun 365. maddesi hükmünce yanlar bu koşulla işin yapımında ve bu bedelin ödemesinde kendilerini serbest iradeleri ile bağlamışlardır.
Davalı idare her türlü hesabını yapmış, tek yanlı fiyat tespit etmiş, davacı yan da bu fiyatla işi
yapabileceğini kabul etmiştir. İşin vardığı son asamaya değin ödemeler buna göre yapılmış, kesin hesap çıkarılmıştır. İlk çıkarılan kesin hesapta bu husus nazara alınmış ancak daha sonra çıkarılan hesapta ise teftiş raporlarına dayanılarak bu hüküm dışına akılıp, gerçekte bu miktarların harcanıp harcanmadığı yöntemine gidilmiş, taraflar arasındaki uyuşmazlık ta bu noktada çıkmıştır.
Sözleşme bir bütün olarak ele alındığında; Yanların genel kuraldan ayrılarak 88/13181 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 9.1 maddesi hükmüne uyarak malzeme fiyat farklarının ne şekilde ödeneceğine dair özel hükümde birleştikleri anlaşılmaktadır. Bir an için her bir konutta kullanılan malzeme miktarına göre fiyat farkı verilmesinin amaçlandığını kabul etsek bile, bu kabul tarzı ile şartnameye anılan değerlerin konulma nedenini açıklamak mümkün olamayacaktır. Zira, Şartname hükmü duraksamaya ve başka bir yoruma açık olmayacak kadar net olup, bu açıklığa karşın şartnameye anılan miktarların bu kadar malzeme kullanılacağı "varsayımıyla" diğer bir anlatımla "öngörüsü" ile konulduğunun kabulüne de olanak bulunmamaktadır. Tersine, bu miktar ve cins malzeme baz alınarak fiyat farkı ödeneceğinin kararlaştırıldığı belirgindir.
Ayrıca, taraflar arasındaki sözleşmeye yasal olarak etkisi olamayacağı açık olan ve idarenin iç işleyişiyle ilgili bulunan Başbakanlık Müfettişleri'nce saptanan hususlar, tutarsızlığı merciince kabul gördüğünde Bakanlığın kendi bünyesi içinde halledilecek konulardandır.
Buraya değin yapılan açıklamalar ışığında ve Hukuk Genel Kurulunun konuyla ilgili 31.05.2000 gün ve 2000/15-901 esas-2000/929 ; 29.11.2000 gün ve 2000/15-1300 esas 2000/1744 karar sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere sözleşmede yazılı miktar malzeme fiyat farkına yüklenicinin hak kazandığının kabulü gerekir.
O halde usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ : Davalı vekilini temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle ONANMASINA, 21.11.2001 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.