Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 2001/13-997
K: 2001/1091
T: 5.12.2001

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • TAPU İPTALİ VE TESCİL TALEBİNİN ALACAĞA DÖNÜŞTÜRÜLEMEMESİ ( Dava Konusu Taşınmazın Dava Açılmadan Önce Satılmış Olması )
  • TAŞINMAZIN DAVA AÇILMADAN ÖNCE SATILMIŞ OLMASI ( Açılan Tapu İptali ve Tescil Davasının Alacak Davasına Dönüştürülememesi )
  • MÜDDEABİHİN EL DEĞİŞTİRMESİ NEDENİYLE DAVANIN BEDELE DÖNÜŞTÜRÜLMESİ ( Müddeabih Dava Tarihinden Önce Devredilmişse Bu Kuralın Uygulanamayacağı )
  • RIZAİ TAKSİM SÖZLEŞMESİ GEREĞİ DAVACIYA DEVRİ GEREKEN HİSSELERİN ÜÇÜNCÜ ŞAHSA SATILMASI ( Tapu İptali ve Tescil Davası ve Alacak Davasına Dönüştürülebilmesinin Şartları )
 
1086/m.186
743/m.642,928
 
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 24. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 2.5.2000 gün ve 1998/116 E-2000/223 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 27.2.2001 gün ve 2001/483-2070 sayılı ilamı ile; ( ...Davacılardan, Hacı Mesut Yağan ve Aziz Yağan açtıkları ilk davalarında davalı ile müşterek maliki bulundukları taşınmazlarının izale-i şüyu sonrası satışına karar verildiğini, taşınmazların satışı aşamasında bir araya gelerek rızai taksim sözleşmesi yaptıklarını ve satıştan vazgeçtiklerini, sözleşme doğrultusunda tapuda gerekli devir ve tescil işlemlerini gerçekleştirdiklerini, ancak 2. 497 ve 90 parsel nolu taşınmazların tapu kaydında davacılardan Hacı Mesufun adının Mesut olarak yazılı bulunması nedeni ile bu taşınmazların devir ve tescil işlemlerinin tapuda isim tashihinden sonra gerçekleştirilmesinin kararlaştırıldığını, tapuda gerekli düzeltmenin yapılmasına rağmen davalının sözleşme doğrultusunda devir ve tescile yanaşmadığını ileri sürerek 2, 497 ve 90 parsellerdeki davalı adına olan hisseye ilişkin tapu kaydının iptali ile davacılardan Aziz Yağan adına tapuya tesciline karar verilmesini istemişler; her üç davacı birleştirilen davalarında ise davalının 2 ve 497 parseldeki hisselerin üçüncü şahsa sattığını tesbit ettiklerini ileri sürerek bu parseller yönünden dava ve talep haklarını saklı tutmak suretiyle 90 parselde davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, rızai taksim sözleşmesine göre davacılardan Hacı Mesufun 90 parseldeki hissesini kendisine devredeceğini, buna karşılık kendisinin de 2 ve 497 parseldeki hissesinin Hacı Mesut'a devredilmesinin gerektiğini, tapudaki isim yanlışlığından dolayı devir işleminin gerçekleştirilemediğini, bu üç parsel dışında kalan diğer parseller yönünden sözleşmeye uyularak gerekli tescillerin sağlandığını, 2 ve 497 parseldeki hisselerini tapuda isim tashihi davasının uzun sürmesi nedeniyle üçüncü şahsa sattığını, 90 parsel yönünden de davacı taraftan herhangi bir talepte bulunmayacağını beyan ederek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede davacılardan Hacı Mesufun 90 parseldeki hissesine karşılık davalının 2 ve 497 parseldeki hissesini Hacı Mesufa devretmeyi üstlendiğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin bu hükmüne rağmen davalının anılan parsellerdeki hisselerini üçüncü şahsa devir ve temlik ettiği, sözleşmede kararlaştırılan edimini yerine getirmediği, davacılardan Hacı Mesufun isteğini bedele dönüştürdüğü gerekçe gösterilerek 2 ve 497 parsellerin üçüncü şahsa satış bedelleri olan 142.000.000.000 TL.nın davalıdan alınarak davacılardan Hacı Mesufa verilmesine, 90 nolu parsel yönünden davalının dava açmakta muhtariyetine, diğer davacılar yönünden karar ittihazına yer olmadığına, birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, bu davalarında 2, 497 ve 90 parsellerdeki davalı hisselerinin tapu kaydının iptali ile davacılardan Aziz Yağan adına tapuya tesciline karar verilmesini istemişler, 11.5.1999 günlü oturumda da davacılar vekili 2 ve 497 parseller yönünden taleplerini alacağa hasrettiklerini, bu talepleri karşısında davacılardan Aziz ve Sabriye yönünden bir taleplerinin kalmadığını beyan etmiş ve beyanını imzası ile tasdik etmiştir. Davalının aynı oturumda bu beyana karşı çıkmasına rağmen mahkemece, davacıların aşamalı beyanları da gözönünde bulundurulmak suretiyle davacı tarafın davasını bedele hasrettiği gerekçe gösterilerek 2 ve 497 parselin üçüncü şahsa satış bedeli olan 142.000.000.000 TL. davalıdan alınarak davacılardan Hacı Mesufa ödenmesine, diğer davacılar yönünden karar ittihazına yer olmadığına karar verilmiştir. Davacılar, dava dilekçelerinde anılan taşınmazların Aziz Yağan adına tapuya tesciline karar verilmesini istediklerine ve yargılama sırasında da Aziz Yağan yönünden taleplerinin bulunmadığını beyan ettiklerine göre HUMK.nun 89 ve devam maddelerinin de uygulama olanağı yoktur. Bu nedenle davacılarda Hacı Mesuf yararına da yazılı şekilde hüküm kurulamaz. Kaldı ki davalı, davaya konu 2 ve 497 parsellerdeki hissesini bu davanın açılmasından önce 31.12.1997 tarihinde üçüncü kişiye tapuda devir ve temlik etmiştir. Davacıların aynı taşınmazın hissedarı olmaları ve MK 928. maddesi hükmünce tapu sicilinin aleni olması da gözönünde bulundurulduğunda davacıların bu davayı açmadan önce satıştan haberdar olduklarının kabulü gerekir. Davaya konu taşınmazlar davanın açılmasından önce üçüncü şahsa tapuda satıldığına göre olayda HUMK 186. maddesinin uygulanmasına da olanak yoktur. Anılan madde ancak dava aşamasında dava konusunun devri halinde uygulanır. Olayda bu şart da gerçekleşmediğine göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 5.12.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Ürün iadesi] âíóòğåííÿÿ è âíåøíÿÿ îïòèìèçàöèÿ ñàéòà 
  • 02.07.2025 14:18
  • [Krediler] ğåìîíò êîìïüşòåğîâ íà äîìó âûåçä 
  • 02.07.2025 14:18
  • [Anonim şirketler] ìôó ıïñîí ñ ñíï÷ 
  • 02.07.2025 14:17
  • [İstihkak davaları] çàïğàâêà êàğòğèäæà 441 
  • 02.07.2025 14:16
  • [Faizler] ğàçğàáîòêà ñàéòîâ cms 
  • 02.07.2025 14:16


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini