Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 2001/13-477
K: 2001/473
T: 6.6.2001

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
* HAKSIZ İKTİSAP
* ZENGİNLEŞMENİN İADESİ
ÖZET: Haksız iktisap kuralları uyarınca, geçersiz sözleşmelerde taraflardan her biri diğer tarafın ifa ettiği edimi iade ederken harici satış günü ile geri ödemenin istendiği tarih arasında geçen sürede; enflasyon ve diğer objektif nedenlerle meydana gelen artışların gözetilmesi gerekir.
(743 s. MK. m. 2)
(818 s. BK. m. 43, 44)
Taraflar arasındaki davadan dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla (Denizli Asliye 3. Hukuk Mahkemesinden verilen 19.7.2000 gün ve 1999/420 E- 2000/19 K. sayılı kararın bozulmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'ndan çıkan 7.2.2001 gün, 2000/13-1729 Esas, 2001/32 Karar Sayılı ilamın, karar düzeltilmesi yoluyla incelenmesi davalılar vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; Hukuk Genel Kurulu'nca dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Düzeltilmesi istenen Hukuk Genel Kurul ilamında gösterilen gerektirici nedenlere ve özellikle davacının tapuda ferağ işleminin yapılmayacağını öğrendiği tarih ile 505 m2'lik taşınmazın 3.1.1999 tarihi itibariyle ulaşacağı alım gücünün araştırılmasında zaruret bulunmaktadır. Zira, 10.7.1940 tarih ve 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında akdin geçersizliği nedeniyle geriye ödenecek bedelin ne olacağı tartışılmamıştır. Çünkü bu İçtihadı Birleştirme Kararının konusu, BK. 81. maddesidir. İçtihadı Birleştirme Kararı tapuda kayıtlı taşınmaz malların tapu dışı satışlarının şekil noksanlığı sebebiyle batıl saymış ve bu sebeple alıcının satıcıdan teslim aldığı taşınmazı iade borcu ile satıcının alıcıdan aldığı parayı iade borcu hakkında ödemezlik definin ileri sürülebileceğine hükmetmiştir. İçtihadı Birleştirme Kararları konuları ile sınırlı ve sonuçları ile bağlayıcıdır. O halde, İçtihadı Birleştirme Kararının konusu ve
sonucu ile hiç bağlantısı olmayan satış bedelinin geri ödenmesi aşamasında miktarının ne olacağı, başka bir anlatımla haksız iktisap kuralları uyarınca geçersiz sözleşmelerde, "taraflardan her biri diğer tarafın ifa ettiği edimi (zenginleşmeyi) iade etmekle yükümlüdür" kuralının ne olacağının tartışılması, anılan İçtihadı Birleştirme Kararının yorumlanması olarak algılanmamalıdır.
Harici satış günü ile geri ödemenin istendiği tarih arasında geçen sürede belirlenen değerde enflasyon ve diğer objektif nedenlerle meydana gelen artışların gözetilmemesi, hukukun amacı olan adaletin somutlaşmasını önlediği ve çıkarlar dengesini bozduğu tartışılmayacak kadar açık bir olgudur. Yargı organları çıkarlar dengesini ve adalet duygularını gözeterek toplumun gereksinmelerini karşılamak zorundadır. Bu kararda tartışılan ilkeler 30.9.1988 gün E: 1987/2 K: 192,11.11.1994 gün 1994/4-4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararlarında, Şufa ve Vefa bedellerinin hangi tarih itibariyle tesbitinin gerektiğine ilişkin YHGK.nun 5.5.1993 gün E: 1993/6-76 K: 192,18.5.1994 gün E: 1994/ 6-215 K: 1994/356 sayılı kararlarında tartışılmış ve şimdi varılan sonuçlara çağdaş bir yorumla o tarihlerde varılmıştır. Bu durumda HUMK.nun 440. maddesinde yazılı sebeplerden hiç birisine dayanmıyan ve yerinde olmayan karar düzeltme isteğinin (REDDlNE), 3506 sayılı Yasanın 4. maddesinin b-1 fıkrası hükmüne göre takdiren (36.000.000) lira para cezasının düzeltme isteyenden alınmasına, 6.6.2001 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Karar düzeltmeye konu Hukuk Genel Kurulu Kararına göre "Dava, harici satım
sözleşmesiyle satılan tapulu taşınmazın ferağının verilmemesi nedeni ile rayiç değerinin
ödetilmesi istemine ilişkindir.
Hukuk Genel Kurulu kararındaki bir başka deyişle, "Davada, taşınmazın rayiç değerinin ödetilmesi (ifa menfaati) istenmiştir. Oysa, sav, savunma ve toplanan delillere göre davacının ifa menfaatinin isleme olanağının hukuken bulunmadığı açıktır. Ne var ki, çoğun içinde azında var olacağına ilişkin mantık kuralı karşısında, davacının istemi;' verdiği satış parasının reel değerinin ödetilmesi biçiminde yorumlanmalıdır. O nedenle davanın netice-i talebi bu doğrultuda ele alınarak çözümlenecektir" denildikten sonra, bazı açıklamalar yapılıp, Tüm açıklamaların ışığında, davanın çözümünde uygulanacak yasal dayanaklar şöyle sıralanabilir. Davadaki somut olayın özelliği, toplanan delil ve belgeler, sav, savunma, öncelikle Medeni Kanunun 2. maddesi açısından ve davanın her iki yanları yönünden incelenmeli, haksız iktisabın denkleştirici adalet fonksiyonu ve işlevi ile hakkaniyet kuralları çerçevesinde, adalet sağlanırken; hakim: Borçlar Kanunun 43, 44. maddelerine dayanarak takdir yetkisini kullanmalı ve zenginleşenin geri verme sonunda, zenginleşme olmasaydı bulunacağı durumdan daha kötü duruma düşmemesi, kuralının ihlal edilmemesine özen gösterilmeli, böylece kural olarak iadenin talep edildiği andaki paranın reel değeri tesbit edilip hükme esas alınmalıdır" biçimde bir sonuca varılmıştır.
Yargıtay'ımızın İçtihadı Birleştirme Kararları konuları ile sınırlı, gerekçeleri ile aydınlatıcı, sonuçları ile bağlayıcıdır şeklindeki ilkesi ve Yargıtay Kanununun, "İçtihadı Birleştirme Kararı benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, dairelerini ve adliye mahkemelerini bağlar" şeklindeki 45/5. maddesi çerçevesinde, "Haricen gayrimenkul satılıpta bedeli satana ve gayrimenkul de alana teslim ve bu suretle gayrimenkul alanın intifama terk edildiği ve ahiren bunlardan biri ferağdan veya teferruğdan imtina ettiği takdirde muteber olmayan bu satış zımnında her iki tarafın verdiğini istirdada hakkı mevcut ve satın aldığı parayı ve müşteri de gayrimenkulu iade vecibeleriyle mükellef bulunmuşlar" diyen 10.7.1940 tarih ve 1939/2 esas, 1940/77 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı kaldırılmadığı sürece yorum yoluyla, bu içtihadı Birleştirme Kararındaki (bedel)in reel değer olarak iadesine karar verilmesine olanak yoktur. Bir başka anlatımla, bir İçtihadı Birleştirme Kararının sonucu yorum yoluyla genişletip değiştirilemez. Nitekim, 21.4.1974 tarih ve 112 sayılı muris muvazaası ile ilgili İçtihadı Birleştirme Kararının yorum yoluyla genişletilemeyeceğine ilişkin Hukuk Genel Kurulumuzun, 30.12.1992 gün ve 1992/1-586 esas, 1992/782 karar sayılı kararları da bu görüşümüzü destekleyip doğrulamaktadır.
Bu nedenlerledir ki, karar düzeltme isteminin kabulü ile, yerel mahkeme kararının onanması düşüncesindeyim. Değerli çoğunluğun red görüşüne bunun için katılamıyorum.
14. Hukuk Dairesi Üyesi
Mehmet Handan SURLU
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini