 |
TC.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2001/13-400
K. 2001/444
T. 23.05.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Karaman Asliye 2. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/10/1999 gün ve 1997/385 -1999/13 sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 28/09/1999 gün ve 1999/5689-6380 sayılı ilamı ile; ( ...Davacılar, dava dışı Vakıflar Genel Müdürlüğü adına tapuya kayıtlı üç adet taşınmazı 27/03/1997 günü ihale yoluyla kendilerince kiralandığını, davalının yapılan uyarıya rağmen 1997 yılında bu taşınmazlara pancar ektiğini ve kendilerinin kullanmasına bu şekilde engel olduğunu, yapılan delil tesbitiyle, bu yüzden mahrum kaldıkları gelirin 1.257.924.000 TL. olduğunun belirlendiğini ileri sürerek, bu miktarın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, taşınmazların intifa hakkının, kendisinin de aralarında bulunduğu vakıf evlatlarına ait olduğunu, taksim sonucunda bu taşınmazların kendisine bırakıldığını, davacı ile vakıflar idaresi arasındaki kira sözleşmesinin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacıların vakıflar idaresiyle davalı arasındaki uyuşmazlıkta iyi niyetli üçüncü kişi durumunda bulunduğu ve iyi niyetlerinin korunması gerekeceği benimsenerek, bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne, 1.059.754.050 TL.nin dava tarihinden yasal faiziyle birlikte ödetilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 1818, 1819 ve 1821 parsel sayılı taşınmazların Mirohor Yusuf oğlu Mehmet Bey Vakfına ait iken, bu vakfın Vakıflar Genel Müdürlüğünce 04/07/1989 günü mazbut vakıflar arasına alındığı; daha önce görülen davalar sonucunda, vakfa ait olan ve dava konusu parsellerin de aralarında bulunduğu çok sayıda taşınmazın intifa haklarının vakıf evlatlarına ait bulunduğuna karar verilip, kesinleşen karar uyarınca intifa hakkının tapuya tescil edildiği, vakıflar idaresince vakıf evlatları aleyhine açılan meni müdahale ve ecrimisil davalarının da bu gerekçeyle reddedildiği, buna rağmen vakıflar idaresinin taşınmazları ihale yoluyla davacılara kiraya verdiği toplanan delillerden anlaşıldığı gibi, taraflar arasında da bu yönlerden bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Açıklanan bu olgular ve hukuksal durum, çerçevesinde dava konusu uyuşmazlık değerlendirildiğinde, dava dışı Vakıflar İdaresinin, mülkiyeti kendisine ve ancak intifa hakkı davalı ile birlikte diğer vakıf evlatlarına ait bulunan taşınmazları ihale yoluyla davacılara kiraladığı görülmektedir, intifa hakkı sahibi davalının kullanımında bulunan taşınmazların, çıplak mülkiyet sahibi idare tarafından, onun rızası bulunmaksızın davacılara kiralanmasının hukuka aykırı olması nedeniyle, bu kira sözleşmesinin baştan beri geçersiz bulunduğunun kabulü zorunludur. Davacıların, geçersiz olan bu kira sözleşmesine dayanarak, davalının kullanıma engel olması nedeniyle uğradıkları zararın tazminini ondan isteyemeyecekleri açıktır. Mahkemece davanın bu gerekçeyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usule ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü:
KARAR : Davacılar, dava dışı Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden 27/03/1997 günlü sözleşmeyle kiraladıkları taşınmazların, davalının kullanımı altında bulunduğunu, sözlü uyarıya rağmen davalının 1997 yılında taşınmazda ziraat yapmak suretiyle kendilerinin kullanımına engel olduğunu, bu şekilde zarara uğratıldıklarını ileri sürerek, mahrum kaldıkları gelirden dolayı tazminat isteminde bulunmuşlardır.
Davalı, taşınmazın intifa hakkının vakıf evlatlarına ait bulunması nedeniyle, davacılar ile Vakıflar Genel Müdürlüğü arasında düzenlenen kira sözleşmesinin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen karar, Özel Daire'ce yukarıdaki gerekçeyle bozulmuştur.
Direnme kararının gerekçesinde, aynı vakıf kapsamındaki taşınmazlarla ilgili olarak, bir kısım vakıf evlatları tarafından görülmekte olan davanın davacıları ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine açılan müdahalenin önlenmesi davasının reddine yönelik, Karaman Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nin 1997/478 esas,1999/200 karar sayılı hükmünün onanmasına ilişkin Yargıtay 18 Hukuk Dairesi'nin 14/12/1999 gün ve 1999/13307-16212 sayılı kararına da dayanılmış olması ve bu şekilde önceki kararda bulunmayan bir olguya da yer verilmiş olması nedeniyle, ortada yerel mahkemece verilmiş yeni bir hükmün var olup olmadığı hususu bir ön sorun olarak incelenmiş; direnme kararında anılan olguya dayanılmasının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429/3. maddesi anlamında, karar gerekçesinin genişletilmesi niteliğinde olduğu, verilen kararın yeni bir hüküm olarak değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla, temyiz incelemesinin Özel Daire'ce değil, Hukuk Genel Kurulu'nca yapılması gerektiği benimsenmiş, işin esası incelenmiştir.
Dava konusu taşınmazların, Mirohor Yusuf Oğlu Mehmet Bey Vakfı'ndan olup, tapuda Vakıflar Genel Müdürlüğü adına kayıtlı bulunduğu;daha önce açılan dava sonucunda vakıf kapsamındaki taşınmazların intifa haklarının vakıf evlatlarına ait olduğunun hüküm altına alındığı ve bunun tapuya işlendiği; anılan vakfın mülhak vakıf niteliğinde iken, Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıflar Meclisi'nin 04/07/1989 günlü kararıyla mazbut vakıflar arasına alındığı;bu kararın iptali istemiyle idare mahkemesinde açılan davanın kabul ile sonuçlandığı, ancak Danıştay tarafından yetki yönünden kararın bozulduğu, davanın derdest olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık, vakıf evlatlarının intifa haklarının hukuksal niteliği ve kapsamı;bu hakkın taşınmazları bizzat ya da başkalarına kiralama yoluyla kullanma olanağını verip vermeyeceği, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün davacılar ile yaptığı kira sözleşmesinin geçerli bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Öncelikle belirtilmelidir ki, Yargıtay 1,6 ve 18. Hukuk Daireleri'nin istikrar kazanmış kararlarında kabul edildiği üzere, vakıf evlatlarının intifa hakları, Medeni Kanun'un 717 ve ardından gelen maddelerinde düzenlenmiş olan "mülkiyetin gayrı ayni haklar" anlamındaki intifa hakkıyla tam olarak örtüşen; hukuksal yapısı itibariyle onunla tamamen aynı nitelikte bir hak değildir. Vakıfnamede sükna hakkından söz edilmediği sürece, vakıf evlatlarının intifa haklan, taşınmazları kullanma hakkını içermez; sadece 2762 Sayılı Vakıflar Kanunu ile Tüzük hükümleri çerçevesinde, vakıf gelirlerinden pay isteyebilme olanağı verir.
Öte yandan, her ne kadar anılan vakfın mazbut vakıflar arasına alınmasına ilişkin kararın iptali istemiyle Konya idare Mahkemesi'nde açılan dava kabul edilmiş; Danıştay'ın bozma ilamı üzerine verilen yetkisizlik kararından sonra Ankara 5. idare Mahkemesi'nde görülmesine başlanmış ve henüz sonuçlanmamış ise de, o davada İdare Mahkemesince verilecek karar görülmekte olan davayı etkilemeyeceğinden, sonucunun beklenmesine; eş söyleyişle bunun bir bekletici mesele yapılmasına da gerek bulunmamaktadır. Zira, vakfın mazbut vakıflar arasına alınmasın ilişkin karar, iptal olununcaya kadar geçerliliğini ve hükmünü sürdürür. Davacılar ile Vakıflar Genel Müdürlüğü arasındaki kira sözleşmesinin düzenlendiği 27/03/1997 tarihinde ve görülmekte olan davanın açıldığı tarihte söz konusu kararın iptal edilmemiş olduğu açıktır. Öte yandan, bir an için, İdare Mahkemesindeki davanın kabul ile sonuçlanması halinde, verilecek iptal kararının, vakfın mazbut vakıflar arasına alınmasına ilişkin Vakıflar Genel Müdürlüğü kararını geçmişe yönelik olarak ilk tesis edildiği andan itibaren hukuk aleminden sileceği ve böylece önceki hukuksal durumun geri geleceği kabul edilse dahi, anılan vakfın mülhak vakıf niteliğinde bulunması, mütevellisinin olmaması; mütevelli tayin edilinceye veya mazbut hale gelinceye kadar temsil yetkisinin yine de Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait bulunması ve özellikle, vakıf evlatlarının taşınmazlarda intifa hakkına dayanarak bizzat ya da kiralama yoluyla tasarruf etme olanaklarının hukuken mevcut olmaması karşısında, idare Mahkemesinin iptal kararı vermesi ve bunun kesinleşmesi durumunda dahi, davacıların dayandığı kira sözleşmesinin geçerliliği devam edecektir.
O halde, uyuşmazlık, davacıların Vakıflar Genel Müdürlüğü ile akdettikleri kira sözleşmesinin geçerli bulunduğu olgusuna dayalı olarak, bu hukuksal temel üzerinde değerlendirilip, çözülmelidir.
Bu durumda ise, davacıların, geçerli bir sözleşmeyle kiraladıkları dava konusu taşınmazları, davalının engellemesi nedeniyle kullanamamalarından doğan zararlarının tazminini, ister vakıf evladı, ister ondan kiralayarak kullanan durumunda bulunsun, davalıdan isteyebilecekleri kabul edilmelidir.
Mahkemenin bu gerekçelere dayalı direnme kararı yerindedir. Ne var ki, mahkemece hüküm altına alınan tazminatın tür ve miktarı ile hesaplama yöntemi yönünden Özel Dairece bir inceleme yapılmadığından, bu yönler incelenmek üzere, dosya özel dairesine gönderilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin direnmesi yerinde görüldüğünden davanın esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 13. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 23/05/2001 gününde yapılan 2. görüşmede oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI : Dava konusu taşınmaz mal mülhak vakıf malıdır. Davacıya bu malı kiraya veren vakıflar idaresinin 04/07/1989 tarihinde mazbutiyet kararı aldığı, bu karara karşı idari yargıda, davalıya taşınmaz malı, kiraya veren kişilerin iptal için dava açtıkları anlaşılmaktadır. Vakıflar Kanununun 21/2. maddesi uyarınca oluşturulan mazbutiyet kararı davada davacının sıfatı bulunup bulunmadığının tesbitinde önem kazanmaktadır. Şu halde, idari yargıdaki 04/07/1989 tarihli mazbutiyet kararının iptali için açılan davanın sonucu beklenip, sonucu uyarınca işlem yapılmak üzere karar bozulmalıdır.