 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 2001/11-1011
K : 2001/1183
T : 26.12.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Milas Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 28.4.1999 gün ve 1997/671 -1999/290 sayılı kararın incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20.6.2000 gün ve 2000/2185-5788sayılı ilamı ile , (... Davacı vekili, müvekkili şirketin işçilerinin taşınması sırasında davalıların malik sürücü ve işleteni olduğu araçların çarpışması nedeniyle ölen işçinin mirasçıları tarafından açılan dava sonunda müvekkilinden tahsil edilen tazminatın, davalılardan müştereken ve müteselsilen reeskont faizi iie tahsilini talep etmiştir.
Davalılar Talat ve Feridun E... vekili,zamanaşımı ve husumet itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir.
Davalılar Mehmet ve Şener davaya yanıt vermemiş, diğer davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre, davalılara ait araçların çarpışması sonucu devrilen servis otobüsünde bulunan davacı şirkete ait işçinin ölümü dolayısıyla, davacıya karşı işveren sıfatıyla açılan dava sonunda mirasçılara ödeme yapan davacının olay sorumlusu davalılara rücu hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalıların herbirinden kusur oranına göre alacağın yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalılar Talat E..., Feridun Dursun E... vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere ,mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacının
tazminat tutarını hak sahiplerine ödediği tarihten itibaren henüz bir yıllık süre bile geçmeden işbu rücu
davasını açtığı anlaşılmakta olduğundan,davalılar F.Dursun E... ile Talat E... vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; davalılardan K... Nak.Tic.Ltd.Şti ile davacı arasında yolcu taşıma akti yapılmış olup, bu davalının TTK.nün 806/1. Maddesine göre davacının isçilerini salimen taşıyamadığı, istihdam ettiği sürücünün de kusurlu olduğu kaza sonucunda davacının, ölen işçi nedeniyle tazminat ödemesine neden olduğu sabittir. Adı geçen bu davalının akdi vecibesini yerine getirmemesi nedeniyle oluşan davacı zararından TTK. 806/2. Maddesine göre kendi zararın tamamından sorumlu olduğu gibi,diğer davalılar da olaydaki sıfatları itibariyle 2918 Sayılı Kanun'un 85/1, BK.nun 41,55. Maddeleri icabı olarak sorumlu bulunmaktadırlar. Davalılar yukarıda açıklandığı üzere somut olayda davacıya karşı muhtelif sebeplere binaen mesul olduklarından ,BK. nün 51/1. Maddesi hükmü gözetilerek davacının uğradığı zarardan talep gibi müteselsilen sorumlu tutulmaları gerekirken, kusurları oranında tahsile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Davalıların olaya karışan araçları ticari araç olup TTK.nun 3. Maddesine göre bir tacirin ticari işletmesini ilgilendiren bütün muamele,fiil ve işleri ticari iş niteliğinde olduğundan, davacının talebi gibi ve 3095 sayılı Kanunun faize hak kazanıldığı tarihte yürürlükte olan 2/f.3 maddesi hükmüne göre reeskont faizine hükmedilmesi gerekirken, yasal faize hükmedilmiş olması da isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek .direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacı kurum işçilerinin ikametgahlarından işyerlerine taşınması işinin sözleşme ile davalılardan K.... Nakliyet Tic.Ltd.Şti.ne verildiğini, 5.9.1990 günü meydana gelen kaza sonucunda işçilerden Turgut Ç...'ın öldüğünü, ölenin mirasçıları tarafından açılan tazminat davası sonucunda verilip kesinleşen karar gereğince, davacı kurumun 22.5.1997 tarihinde mirasçılara toplam 5.277.192.913 TL. ödediğini; ödenen bu miktardan davalıların çeşitli nedenlerle davacıya karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduklarını ileri sürerek , 5.277.192.913 TL nin ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar Mehmet G... ve Şenel Ö... davaya cevap vermemişler; diğer davalılar vekilleri zamanaşımı definde bulunmuşlar; ayrıca, ceza davasında belirlenen kusur oranlarını kabul etmediklerini, bu yönden yeniden inceleme yapılmasını istediklerini bildirmişlerdir.
Mahkemenin, rücuan tazminat istemiyle açılan bu davada, davalıların davacıya karşı müteselsilen değil, kendi kusur oranlarına göre sorumlu bulundukları; mirasçılarca açılan tazminat davasında yasal faiz istenilmiş ve mahkemece de buna hükmedilmiş olması karşısında davacının reeskont faizi de isteyemeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulüne, 5.277.192.913 TL.nin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte her bir davalıdan kendi kusur oranlarına göre tahsiline dair karan,Özel Daire'ce yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulmuştur.
Mahkeme, davacının,görülmekte olan davayı, kendilerine tazminat ödediği mirasçıların halefi sıfatıyla açmış olması nedeniyle, davalıların sorumluluğunun davacıya karşı değil, ölenin mirasçılarına karşı belirlenmesi gerektiği; mirasçılarca açılan tazminat davasında müteselsil sorumlulardan biri olarak mahkum edilen davacının,zararı tek başına tazmin ettikten sonra ,diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu talebiyle açacağı davada da yine müteselsil sorumluluk esasının kabul edilmesi halinde, müteselsil sorumlular arasında sürekli olarak rücuan tazminat davaları açılmasına neden olunacağı, rücuan tazminat davalarında sorumluların,iç ilişkilerinde kendi kusur oranlarına göre sorumlu tutulmalarının daha doğru olduğu, davacının reeskont faizi isteminin de aynı nedenle kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, önceki kararında direnmiştir.
1.Davalılardan Talat E...'nun, kazaya neden olan 48 KK 817 plakalı Jeep tarafından su taşınmakta olan inşaatın taşeronu olduğu, inşaat sahibi ve dolayısıyla istihdam eden durumunda bulunmadığı toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bu durumda, davaya konu borçtan müteselsilen sorumlu tutulmasına hukuken olanak yoktur. Mahkemenin bu davalıya ilişkin direnme hükmü usul ve yasaya uygun olup, onanması gerekmiştir.
2.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, davalılar K... Nakliyat Ltd. Şti, M.Önal K..., Mehmet G..., Şener Ö... ve F. Dursun E... haklarındaki hükmün bozulmasına yönelik olarak kurulan ve Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte gösterilen nedenle, davacı vekilinin ,davalılardan Talat E... hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, direnme kararının bu davalıya ilişkin bölümünün ONANMASINA; ikinci bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin davalılar K... Nakliyat Ltd. Şti, M.Önal K..., Mehmet G..., Şener Ö... ve F. Dursun E... haklarındaki hükümle ilgili temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının bu davalılara ilişkin bölümünün Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.Maddesi gereğince BOZULMASINA 26.12.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.