 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E:2000/8-1828
K:2000/1847
T:20.12.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YARGITAY KARARI
Taraflar arasındaki '"tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bozcaada Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 19.7.1999 gün ve 1999/8-1999/46 sayılı kararın incelenmesi Davalı Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8.Hukuk Dairesi'nin 27.12.1999 gün ve 9632-10868 sayılı ilamiyle; (...Davacı 179 ada 8 parselin Hazine
0 üzerindeki tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Hazine davanın reddine karar verilmesini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine Hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık konusu parsele ait kadastro tutanağı ile yapılan işlem sonunda; dava dışı 179 ada 2 parsele uygulanan tapu kaydının dava konusu taşınmaz yönünü metruke okuması nedeniyle dava konusu yer kayıt miktar fazlası olarak 22.02.1990 tarihinde Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, 2 parseli kadastro tespitinden sonra tapudan satın aldığını, bu yerle birlikte 8 parselin de kendisine satılıp devredildiğini ileri sürerek iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. 2 parsele uygulanan 21.02.1956 gün ve 42 nolu tapu kaydının dava konusu taşınmaz yönü olan kuzey sının Mübadil Rum Malamati diye yazılıdır. Tapu kaydına dayanılarak kayıttaki miktar kadar yer davacının satıcısı adına tespit edilmiş, daha sonra da tapudaki satışla davacıya geçmiştir. Dava konusu parselin kuzeyinde bulunan Hazineye ait l parsel de 06.04,1973 gün ve 42 numaralı tapu kaydına dayanılarak tespit edilmiş, bu kaydın güney sınırı da davacının satıcısının murisi olan Desbina S...' yi göstermektedir. Görüldüğü üzere; davacıya ait parselin dayanağı tapu kaydı dava konusu yeri metruke göstermektedir. Metruke sınırı kural olarak değişmeye ve genişletilmeye elverişli sınırlardan sayılır. Tapu kaydında yazılı miktar kadar yer 2 parsel numarası ile davacının satası adına tespit ve tescil edildiğine göre miktar fazlası olan dava konusu yerin Hazineye kanunlar uyarınca intikal eden yerlerden elde edildiğinin kabulü gerekir. Bu yerin dağıtım ve benzeri bir
a işlemle metruke niteliğini yitirdiği ileri sürülmediğine ve kanıtlanmadığına göre böyle bir yerin kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olmaz. Bu hukuki ve maddi olgular göz önünde tutularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmiş olması yasaya aykırıdır. Hazinenin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmistir. . .
TEMYİZ EDEN :Davalı Hazine vekili . .
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, tapu kayıt iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece; hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince davacının tapulamadan önce satın almaya ve zilyetliğe dayalı iddiasına ilişkin delilleri toplanmış, zilyetlik süresi dolup, şartları da oluştuğundan davanın kabulüne, dava konusu 179 Ada 8 parsel hazine adına olan kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Özel Dairece; Taşınmazın miktar fazlası olduğu iddia edilen davacıya ait 179 ada 2 parsel kuzey sınırının Rum Malamati göstermesine göre metruken Hazineye geçen davaya konu bu yerin zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığı belirtilerek hüküm bozulmuştur.
Mahkeme;. Bozcaada'nın zorunlu mübadeleye ilişkin 30.1.1923 tarihli mukavele ve Ankara Mukavelesi ile öngörülen tasfiye ve taviz rejimine tabi olmadığı, burada Yunan uyruklulara ait taşınmaz mallar hakkında mukavele hükümlerinin uygulanmayacağının açıklandığı, bu nedenle bu yerin Hazineye intikal etmediği, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanmaya engel halin olmadığı, 3402 sayılı yasada yer alan zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle ifadeyle önceki kararında direnmiştir.
Gerçekten de dava konusu taşınmaz metruk Rum malı olarak Hazineye 30.1.1923 tarihli mukavele ile Ankara Mukavelesi gereğince intikal eden yerlerden olmayıp, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinilmesi mümkündür. Buna değinen direnme kararı yerinde ise de Özel Dairece zilyetlikte kazanmaya ilişkin isin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmemiştir. Bu durumda temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Dairesine gönderilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme kararı uygun olup, işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 8.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 20.12.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.