 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no: 2000/4-52
Karar no: 2000/88
Tarih: 9.2.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- HAKSIZ FİİL NEDENİ İLE TAZMİNAT DAVASI
- AĞAÇLANDIRMA GİDERİ
- YASAL FAİZ
Karar Özeti: Orman Kanununun 114. maddesinde önerilen ağaçlandırma giderinin, bu yasa bünyesinde kendine özgü haksız fiilden kaynaklanan kişisel hakka dayalı bir tazminat türü olduğundan, zararın meydana geldiği tarihten itibaren yasal faize hükmedilmelidir.
(6831 s. OK. m. 112, 113)
(2709 s. Anayasa m. 169)
Taraflar arasındaki "Tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Acıpayam Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 1.7.1998 gün ve 1997/15-1998/320 sayılı kararın incelenmesi davacı temsilcisi tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 8.3.1999 gün ve 1998/10481-1999/1887 sayılı ilamı ile;
(...1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, haksız eyleme ilişkin olup, davacı tarafından ağaçlandırma gideri için faiz de talep edilmiştir. O halde mahkemece bu nitelikte tazminat alacağı içinde istek de gözetilerek olay tarihinden yasal faize hükmedilmesi gerekirken, mahkemece yasal olmayan gerekçelerle ağaçlandırma giderinden dolayı hükmettiği tazminat için faize karar vermemesi yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı temsilcisi Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği"' görüşüldü:
Dava, Orman ağaçlandırma sahasında usulsüz hayvan otlatılması nedeni ile Orman Kanunun 114. maddesinde hükme bağlanan ağaçlandırma giderinin yasal faizi ile birlikte ödetilmesi istemine ilişkindir.
Yerel mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık; 6831 sayılı Orman Yasasının 2896 sayılı Yasa ile değişik 114 maddesince hükmedilen ağaçlandırma giderine yasal faiz yürütülüp, yürütülmeyeceğinin tayin ve tesbitinde toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın doğru ve sağlıklı bir çözüme bağlanabilmesi için Orman Kanunun maksat ye amacı üzerinde durmak ve bilgi vermek gerekir.
Ormanların, korunmasını, geliştirmesini, işletilmesini yönetimim 6831 sayılı Orman Kanunu düzenlemiştir. Milli Servetin bir bölümünü oluşturduğunda kuşku bulunmayan Ormanların, Devlet eliyle veya Devletin denetlemesi ve gözetimi altında tutulması kaçınılmazdır. Ormanların korunması; yaşatılması ülkenin genel ekonomik konjöktöriyle de doğrudan ilgilidir. O nedenle yasa koyucu, bu kanunla, Devlet Ormanlarına, kamu tüzel kişilerine ait Ormanlara, Özel Ormanlara ilişkin çeşitli koruyucu hükümler getirme ihtiyacım duymuştur. Özellikle Kanunun "müşterek hükümler" başlığını taşıyan beşinci faslında ağaçlandırma ve imar işleri, Orman yangınlarının söndürülmesi, suçlarının kovuşturulması ceza yaptırımlarına yönelik hükümler konulmuştur (6831 S.K. Md.57 ve ardından gelen maddeler).
En Önemlisi: T.C. Anayasasının 169. maddesinde, "Ormanların korun-ması ve geliştirilmesi" başlığı altında, "Devlet, Ormanların korunması ve sahaların genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan Ormanların yerinde yenisi yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz" hükmüne yer verilmiştir.
Görülüyor ki, Ormanlar, ulusun çok önemli malvarlıklarındandır. Onun korunması ve yetiştirilmesi, geliştirilmesi görevi ise Devlete Anayasal bir yükümlülük olarak verilmiştir. İşte, bunun sağlanması amacıyla 6831 sayılı Orman Kanunu, kendi bünyesinde tazminata yönelik özel hükümler getirmiştir. Bu cümleden olarak 35. maddede sürüm değerinin iki misli, 98. madde de tam tarifenin iki misli tazminat alacağı, 113. madde de kesilen ağaç müsadere edilse dahi rayiç üzerinden tazminata hükmolunacağı, 114. madde ile kanunda yazılı tazminattan başka ayrıca ağaç cinsine göre cari yıl içindeki mahalli birim saha ağaçlandırma gideri esas tutularak "ağaçlandırma masrafına" resen hükmolunacağı önerilmiştir.
Ayrıca, 112. madde uyarınca, hükmedilecek tazminatın, o fiilin işlenmesi yüzünden meydana gelen bütün zararları karşılayacak suretle ve Borçlar Kanunun genel hükümleri çerçevesinde tam bir tazminat olarak hesaplanması yargı kararı ile benimsenmiş böylece Orman zararının tam karşılan-masına özen gösterilmiştir (10.6.1968 T. 1/12 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı).
Ormanın önemi, korunması ve geliştirilip, yetiştirilmesini öngören az yukarda açıklanan yasal düzenlemelerin anlatımından sonra şimdi sıra uyuşmazlığın konusunu oluşturan 114. maddenin hukuki nitelendirmesi ve yorumlanmasına gelmiştir.
23.9.1986 T. 2896/56 Yasayla değişik Orman Yasasının 114. maddesi şöyledir: "Her türlü Orman suçları ile tahrip olunan veya yakılan sahalar için, bu kanunda yazılı tazminattan başka ayrıca, ağaç cinsine göre cari yıl içindeki mahalli birim saha ağaçlandırma gideri esas tutularak ağaçlandırma masrafına da hükmolunur. 112. maddenin son fıkrası hükmü bu madde içinde aynen uygulanır."
Bu özel madde; yakılan ve tahrip olunan Orman sahalarının yeniden ağaçlandırılması için yapılacak masraf,n kanunda yazılı tazminattan ayrı olarak zarara neden olan faillerden alınmasını teminen düzenlenmiştir. Gerçekte de ülkenin refah ve mutluluğunun ve çeşitli afetlere karşı yurdun doğal muhafaza kaynağı olan Ormanların korunmasına ilişkin bu tür yaptırımların gerekliliğinin tartışılamayacağı açıktır. Zarar, bir kimsenin mal varlığında irade veya rızası dışında meydana gelen azalmayı ifade eder. Tazminatın amacı mal varlığındaki eksilmenin giderilmesi ve mal varlığının eski durumunun sağlanması, zararın tamamen ödenmesidir. Öncelikle belirtelim ki: yasa koyucu Orman Yasası ile Orman önem ve özelliğinin korunmasını, devamını düşünerek kendine özgü, bir zarar kavramı getirmeyi amaçladığı görülmektedir. 114. madde de belirtilen "Ağaçlandırma Masrafı" az yukarda açıklanan Devletin anayasal görevi olarak yüklendiği Ormanın korunması, yaşatılması, ediminin kaçınılmaz bir gereğidir ve mal varlığı ile ilgili bu masrafı yapmak zorundadır. O nedenle ağaçlandırma masrafı zararı ile haksız fiil arasında gerçek bir sebep sonuç bağının varlığı çok açıktır. Yine, haksız fiile maruz kalan kimsenin bazı masrafları yapmak zorunda kalması halinde bu masrafların zarar kavramı kapsamında kabulü tazminat hukukunun temel ilkelerindendir. Bu durumda anılan maddedeki ağaçlandırma masraflarının zarar kapsamı içinde olduğunun kabulü gerekir. Haksız fiilin yarattığı olumsuz sonuçlar; haksız eylemle nedensellik bağı içinde bulundukları ve eylemin, ihlal ettiği hukuk normunun koruduğu değerlere ilişkin olduğu takdirde ve ölçüde haksız eylemi işleyenin tazminatla sorumlu tutulacağı; kaçınılmazdır.
Şu durum karşısında, 114. maddenin 112 ve 113 maddelerde yazılı tazminattan ayrı Orman Yasasının amacının tahakkuku zımnında kendine özgü farazi bir tazminat türü getirdiğinde kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır. Öte yandan Orman Kanununun 112, 113, 114. maddelerinin uygulanması hakkında yönetmenliğin (1)nci maddesi de "amaç" başlığı altında "bu yönetmenliğin amacı.... 112, 113 ve 114. maddelerine göre hesaplanması gereken Orman suçlarından doğan irade zararının tesbitine ait usul ve esaslar belirlemektir." Denilmiş, "Tazminat Talebi" başlığı altında düzenlenen 16. maddede de ağaçlandırma giderinin bir tazminat olduğu, belirtilmiştir.
Bir tazminat olan ağaçlandırma giderini diğer tazminatlardan (Md. 112, 113) ayıran özellik, Orman tahrip edilmişse mutlaka resen hükmedilmesidir.
Bu bağlamda hemen belirtelim ki, az yukarda açıklanan yasal düzenlemelerle birlikte düşünülerek yola çıkıldığında ağaçlandırma giderine resen hükmolunması, bunun kişisel hakka ilişkin tazminat olma niteliğini ortadan kaldırmayacağı rahatlıkla söylenebilir. Bunlardan ayrı ağaçlandırma gideri tahsil olunduğunda idarenin mal varlığına katılmakta; ağaçlandırma gideri üzerinden nisbi harç ve nisbi vekalet ücreti alınmaktadır. Dahası beraat kararları alındıktan sonra dahi hukuk mahkemelerine müracaatla ağaçlandırma gideri istenebilmektedir. Demek ki, ağaçlandırma giderinin kamusal nitelikli özel bir tazminat değil, şahsi hakka ilişkin bir tazminat türü olduğunu bu olgular dahi doğrulamaktadır.
Hal böyle olunca; 6831 sayılı Orman Yasasının 2896 sayılı Yasa ile değişik 114. maddesinde önerilen ağaçlandırma giderinin özel bir yasa olan Orman Yasası bünyesi içinde kendine özgü haksız fiilden kaynaklanan, kişisel hakka dayalı bir tazminat türü olarak düzenlendiği kabul edilmelidir. Zararın meydana geldiği tarihten itibaren faiz yürütülmelidir. Mahkemece yasanın yorumunda yanılgıya düşülerek özel dairenin bozma kararma uyul-ması yerine direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
Sonuç: Davacı temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 9.2.2000 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.