 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 2000/4-1732
K : 2000/1741
T : 29.11.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki "manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 8.Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 27.5.1998 gün ve 1998/300 E. 1999/328 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesi'nin 25.10.1999 gün ve 1999/6318 E. 1999/8998 K.sayılı ilamiyle; (...Ceza dosyası içeriğinden, davalının davacıya hakaret etmesi nedeniyle açılan kamu davasında davalının hükümlülüğüne karar verildiği, bu kararın davalı tarafından temyiz edilmediği ne varki davacının temyizi üzerine bazı nedenlerle bozulduğu,bilahare kamu davasının ceza zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırıldığı anlaşılmaktadır.Açıklanan bu olgulara göre, davalının davacının kişilik haklarına olan saldırısının anılan yargı kararındaki olgu ile de doğrulandığı, bu bağlamda,ceza yargılamasında açıklanan bu süreç ve dosyadaki bilgi, belge ve deliller itibariyle davalının davacıya karşı dava konusu olaylar nedeniyle kişilik haklarına saldın oluşturacak şekilde haksız eyleminin bulunduğu belirgindir. Şu durum karşısında mahkemece davalının sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken maddi olgulara uygun düşmeyen ve hukuki olmayan gerekçelerle davanın reddedilmesi bozmayı gerektirmiştir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Sivrihisar Asliye Ceza Mahkemesinin davalının görevli avukata hakaret suçundan dolayı mahkumiyetine ilişkin kararının Yargıtay'ca bozulmasından sonra davanın ceza zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılması karşısında ceza hakiminin bu kararının B.K.53.maddesi uyarınca hukuk hakimini bağlamayacağına yönelik yerel mahkemenin direnmedeki gerekçesi yerinde ise de, az yukarıda açıklanan ceza ilamının mahkumiyete ilişkin kararını (sanığın) davalının temyiz etmemesi hakaret olgusunun kabulüne yönelik bir delil oluşturmasına ve ayrıca ceza yargılamasındaki delilerin kıymetlendirilmesi sonucu davalının davacıya "hırsız" demek suretiyle vaki haksız fiilinin sübut bulduğunun anlaşılmasına göre,Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 29.11.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.