 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no: 2000/2-884
Karar no: 2000/912
Tarih: 17.5.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ZAMANAŞIMI DEFİ ( Cevap Süresi İçinde İleri Sürülmesi Gereği )
- CEVAP SÜRESİNDE İLERİ SÜRÜLMEYEN ZAMANAŞIMI İDDİASI ( Dikkate Alınmayacağı )
1086/m.202
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali-tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Acıgöl Asliye Hukuk Mahkemesince davalılardan S.D.`nin vaki kabulü nedenle bu davalı yönünden davanın kabulüne davalılardan H.E. yönünden zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 29.4.1999 gün ve 1996/123 E-1999/68 K. sayılı Kararın incelenmesi davacı vekili ile davalı H.E. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 1.11.1999 gün ve 1999/8096- 11540 sayılı ilamı ile; ... 1 - Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının temyiz itirazları yersizdir.
2 - Davacının temyizine gelince;
Davacının, 26.12.1996 tarihli oturumdaki beyanı, davalının zamanaşımı def`inin cevap süresinde verilmediğine ilişkin olup cevap süresinde ileri sürülmeyen zamanaşımı iddiası dikkate alınamaz. Şu halde işin esası yönünde inceleme yapılması ve sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davalı H. hakkındaki davanın reddi doğru değildir... gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davacı vekili
Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu`nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.5.2000 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava vasiyetnameye dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır.
Davalı H. vekili dosyada mevcut, 26.12.1996 tarihli dilekçesi ve aynı tarihli zabıtnamede yazılı beyanı ile zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
Davacı aynı celsede; "ben zamanaşımı itirazını kabul etmiyorum. Davanın da davalılar tarafından reddini istiyorum" demiştir.
Zamanaşımı def`i iptidai itirazlardan olmaması itibari ile her zaman ileri sürülebilir. Ancak, davacının esasa cevap verildikten sonra davalı tarafça ileri sürülen bu savunmaya karşı savunmanın genişletilmesine muvafakat etmediğini derhal belirtmesi halinde dikkate alınamaz ( HUMK. md. 202/2 ). Aksi halde savunmanın genişletilmesine davacı muvafakat etmiş sayılır ve zamanaşımı def`i incelenir.
Olayımızda davacının 26.12.1996 tarihli celsedeki "ben zamanaşımı def`ini kabul etmiyorum" şeklindeki beyanı, savunmanın genişletilmesine karşı çıkma anlamında değil, zamanaşımı itirazının esasına cevap niteliğindedir. Bu sebeple bu savunmanın incelenmesi gerekir.
Nitekim Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 10.5.1983 tarih 2631 Esas, 4244 sayılı Kararında "Zamanaşımı itirazını kabul etmiyorum" şeklinde olup tutanağa geçirilen beyanı süreye değil zamanaşımının esasına karşı koyma olduğunu kabul etmiş; yine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 3.4.1979 gün 1978/9276-4512 sayılı Kararlarında "zamanaşımının varit olmadığının" bildirilmesini, savunmanın genişletilmesine rıza gösterme anlamında olduğunu açıklamış; nihayet Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 9.10.1963 tarih 2/34 Esas, 73 Karar sayılı Kararında da, esasa karşılık verildikten sonra davalı tarafça ileri sürülen zamanaşımı savunmasına karşı davacının "zamanaşımını kabul etmiyorum" şeklindeki beyanını ( zamanaşımı yoktur ) demek olduğunu diğer bir deyimle zamanaşımı itirazının esasına karşılık vermek olup, bunun dahi savunmanın genişletilmesini zimnı olarak kabul etme anlamına geldiği, kabul edilerek, zamanaşımı, savunmasının incelenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Açıklanan sebeplerle daha önceki daire kararlarına, Genel Kurul Kararına aykırı olan sayın çoğunluğun kararına iştirak edilmemiştir.
2. Hukuk Dairesi Başkan Tahir ALP
2. Hukuk Dairesi Üyesi Ferman KIBRISCIKLI