 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 2000/21-915
K : 2000/942
T : 31.05.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ( İbraz Edilen Makbuz Niteliğindeki İbranamenin Davacının Gerçek Zararını Ortaya Koymaması )
* İBRANAME ( Makbuz Niteliğindeki İbranamenin Davacının Gerçek Zararını Ortaya Koymaması )
* GERÇEK ZARARIN HESAPLANMASI ( İbraz Edilen Makbuz Niteliğindeki İbranamenin Davacının Gerçek Zararını Ortaya Koymaması Dolayısıyla )
* MAKBUZ ( İbranamenin Davacının Gerçek Zararını Ortaya Koymaması )
ÖZET : İbraz edilen ibraname makbuz niteliğinde olup davacının gerçek zararını ortaya koyan bir belge vasfında değildir. Bu yönden ibranamenin düzenlendiği tarihte davacının gerçek zararının saptanması ve daha sonra bir karşılaştırma yapılarak sonucuna göre hüküm verilmesi gerekir.
(818/m.41,47)
DAVA : Taraflar arasındaki "maddi ve manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesince davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen 20.05.1999 gün ve 1999/252 E., 566 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 18.11.1999 gün ve 1999/8184-8311 sayılı ilamı ile; ... Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen bozma gereği yerine getirilmemiştir. Gerçekten ibraz edilen ibraname makbuz niteliğinde olup davacının gerçek zararını ortaya koyan bir belge vasfında değildir. Bu yönden ibranamenin düzenlendiği tarihte davacının gerçek zararının saptanması ve daha sonra bir karşılaştırma yapılarak sonucuna göre hüküm verilmesi gerekirken feragat nedeniyle istemin reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır... gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davacı vekili.
Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu`nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 31.05.2000 gününde oyçokluğu ile karar verildi.