Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E:2000/21-148
K:2000/156
T:01.03.2000

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
* SOSYAL GÜVENLİK YASALARI GEREĞİNCE TAHAKKUK EDEN PRİM VE DİĞER ALACAKLARIN TAHSİLATININ HIZLANDIRILMASI HAKKINDAKİ 4247 SAYILI YASA
Karar Özeti:Adı geçen yasa, geçici bir dönem için kabul edilen ve kimi kamu kuruluşlarının prim, sosyal yardım zammı ve ekleri borçlarının Hazinece SSK.'ya ödenmesini öngören özel bir yöntem getirmiştir. Ancak yasa yayımlandığı tarihi takip eden aybaşına kadar tahakkuk etmiş borçları, Hazine bütçesinden aktarılmak suretiyle karşılayacaktır. Yasa 16.05.1997 tarihinde yayımlanmış olup takip eden aybaşı 01.06.199'dir. 01.06.1997 tarihine kadar işveren davacının Kuruma olan prim ve eklerinden oluşan borçları 4247 sayılı yasa kapsamında olup, sonraki dönem için borç miktarı davacı kuruluşa aittir.
 
YARGITAY KARARI
Taraflar arasındaki "ödeme emrinin iptali, menfi tesbit, istirdat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; K... İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 21/05/1999 gün ve 1999/92-103 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 05/07/1999 gün ve 1999/4945-5411 sayılı ilamı ile; (...Taraflar arasındaki uyuşmazlık 08/05/1997 günlü, 4247 sayılı kısa adı Prim ve Diğer alacakların Tahsilinin Hızlandırılmasına ilişkin Yasanın 2.maddesinin kapsamına ve 15/05/1997-17/06/1997 dönemi, T.C.Ş... Fabrikaları K... A.Ş.'nin Kuruma prim borcundan sorumlu olup olmayacağına yöneliktir. Davalı Kurum; kimi kamu kuruluşlarının pirim ve diğer borçlarının. Hazineye aktarılmasına ilişkin getirilen düzenlemenin, 14/05/1997 tarihine kadar ki dönemi içerdiğini, bu tarihten sonra tahakkuk edecek, prim ve buna bağlı Kurum alacaklarından, ilgili Kamu Kuruluşlarının sorumlu olduğunun ileri sürmekte ve buna dayalı işlemlerini yürütmekledir. Kurum; bu tür işlemlerine gerekçe olarak, kamu kuruluşlarında; ücret ödemelerinin her ayın 15'nde yapıldığını bu nedenle prime esas aylık dönemlerin her ayın 1.günü ile son günü olmayıp, ilgili ayın 15'i ile sonraki ayın 14'ü arasındaki dönem olduğunu, öte yandan; Kamu işverenlerinin bu borçlarını müteakip ayın sonuna kadar, Kuruma bildirip, yatırma yükümleri bulunmakla, prim ve eklerinin ait olduğu ayda değil, belirtilen bildirim ve ödeme yükümünün bittiği ay sonunda tahakkuk ettiğini, böylece; Kurum ve prim ve eklerine ait alacaklarının l ay öncesine ilişkin olması gerektiğini, sözü edilen Yasanın 2.maddesinde öngörülen ve maddenin uygulanma dönemini gösteren "bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşına kadar tahakkuk etmiş bulunan prim, idari para cezası ve ekleri borçları" deyiminin 14/05/1997 tarihine kadar tahakkuk etmiş olan 15/04/1997 - 14/05/1997 dönemine ilişkin borçları içermesi gerektiği görüşünü esas almıştır. Mahkeme ise Yasanın 14/06/1997 tarihine kadar doğmuş prim borçlarını kapsadığını ileri sürerek davacı istemini yerinde bulmuştur.
Oysa, gerek davalı Kuruma gerekse mahkemenin görüşü Yasanın amaç ve içeriğine uygun bulunmamaktadır. Gerçekten, yukarıda sözü edilen Yasa; geçici bir dönem için kabul edilen ve kimi kamu kuruluşlarının prim, sosyal yardım zammı ve ekleri borçlarının Hazinece Kuruma ödenmesini öngören özel bir yöntem getirmiştir. Yasa, uygulanma dönemini de bizzat göstermiş, ve başka bir Yasa veya uygulamaya yollamada bulunmamak suretiyle, açık surette belirtmiştir. Buna göre, yasanın 2.maddesinde sözü edilen, Kamu Kuruluşlarının Yasanın yayımlandığı tarihi takip eden aybaşına kadar tahakkuk etmiş borçlan; Hazine bütçesinden aktarılmak sureliyle karşılanacaktır. Yasanın 16/05/1997 tarihinde yayımlandığı dikkate alınırsa, bunu takip eden aybaşı 01/06/1997 tarihidir. Yasanın; açık tarih göstererek ..belirleme yapmasından sonra artık yorum yoluyla başka sonuca ulaşılamaz, öte yandan, prim borçlarının tahakkuku yönünden getirtilmek istenen yoruma da katılmak mümkün değildir. Gerçekten, 506 sayılı Yasa sisteminde; "prim borçlarının tahakkuku" biçiminde özel bir kavram veya deyim yer almamıştır. Yasal düzenleme; prim borçlarının oluşum ve bunların Kurama bildirilip aynı zamanda ödenmesi yönünde aylık iki dönem kabul etmiştir. 1. dönem; sigortalıların gerçekleşen çalışmaları karşılığı; oluşan Kurumun prim alacağı ve buna bağlı eklerine ilişkindir. Gerek sigortalılar, gerek Kurum yönünden pirimle ilgili hak ve alacaklar, bu döneme göre ortaya çıkar ve oluşur. Sigortalıların çalışıp buna bağlı kazanç elde etme durumu olmadıkça prim alacağı meydana çıkmaz. Prim alacakları için asıl olan kazanç
sağlanan bu dönemdir. İşverenlerin prim borçları bu dönem için doğar ve oluşur, İşte, Yasanın belirlediği prim borçlarının tahakkukundan amaç bu döneme ilişkindir. Bu borçların Kuruma aylık bildirge yoluyla, beyan edilip, ödenmesi ise prim borcunun doğumu dışında; bildirim ve ödeme konusuna yöneliktir. Kurumun bu dönemi tahakkuk dönemi olarak nitelendirerek prim borçlarını önceki ay için kabul etmesi ve buna bağlı 4247 sayılı Yasanın 2.maddesi kapsamının 15/05/1997 tarihine göre belirlenmesi yolundaki uygulaması nasıl ki, Yasa sisteme uygun değilse, Mahkemenin de; bu dönemi; bir ay sonrası için kabul ederek ve buna göre sonuca gitmesi 4247 sayılı Yasanın amaç ve içeriğine uygun düşmemektedir.
Mahkemece yapılacak işlem; 01/06/1997 tarihine kadar işveren davacının Kuruma olan prim ve eklerinden oluşan borçlarının 4247 sayılı Yasa kapsamında olduğunu belirlemek ve sonrası dönemin davacı kuruluşa ait olduğunu hüküm altına almaktan ibarettir.
Belirtilen nedenlerle davalının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
 
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
 
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi ve ayrıca, 506 sayılı S.S.K.'un 126 ve 4792 sayılı S.S. Kanunun 24.maddelerine göre, davalı Kurumun taraf olduğu davalarda her türlü resim ve harçtan bağışık olduğunun gözetilmeden harçla sorumlu tutulması da usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma , kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nün 429. maddesi gereğince , BOZULMASINA, 01/03/2000 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.
 
KARŞI OY YAZISI
Uyuşmazlık : Yerel mahkeme ile Özel Yüksek 21 .Hukuk Dairesi arasındaki uyuşmazlık; Sosyal Güvenlik Yasaları gereğince tahakkuk eden prim ve diğer alacakların tahsilatının hızlandırılması hakkındaki 4247 sayılı Yasanın 2. maddesinde belirtilen Kurum ve Kuruluşlardan olan davacı Ş... Fabrikası A.Ş.'nin 15/05/1997-14/06/1997 devresi prim ve eklerine ilişkin Sosyal Sigortalar Kurumu'na olan borçlarından, davacı şirket mi yoksa Hazine Müsteşarlığımı sorumlu olacağına ilişkindir.
Adı geçen yasa öze! sektör işverenleri yönünden prim ve diğer borçlar için gecikme zammı yönünden kısmen af hükmü getirmekte ve taksitle ödeme imkanı vermektedir.
Mahalli idareler, kamu, kurum ve kuruluşları ve 233 sayılı Kanun kapsamındaki Kurum ve Kuruluşların prim ve eklerine idari para cezaları ve sosyal yardıma ait borçları ise Hazine, maddede belirtilen sürelerde ödemeyi kabul etmiştir. Yasa 16/05/1997 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Hazine prim ve eklerine idari para cezalarına ait borçlar, yasanın yayın tarihini takip eden aybaşına kadar ki sürede ödemekle sorumlu tutulmuş, sosyal yardım zammı ve gecikme cezalarını ise 1997 yılı sonuna kadar ödemekle sorumlu tutulmuştur.
Burada üzerinde durulması gereken yasanın yayımı tarihini (yürürlüğe girdiği) takip eden; aybaşının ertesi ayın birimi? yoksa kamu kesiminde çalışan işçilerin aylıklarının 1988 yılından itibaren 289 sayılı K.H.K. uyarınca ödendiği her ayın 15'i mi? olduğu hususudur. Ayrıca konuya ışık tutması bakımından yasanın T.B.M.M' de görüşülmesi sırasında gözönünde tutulan gerekçesi üzerinde de durmak gerekmektedir. Kamu kesiminde çalışan işçilerin aylıklarını (ücretlerini) her ayın 15'nde aldıkları bilinen bir gerçektir. İşverenler de, Sosyal Sigortalar Kurumuna 506 sayılı Kanunun 79. maddesi uyarınca işçilerin ücret tediye bordrolarında, ücretlerden kestikleri işçi ve işveren primleri toplamını ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemek zorundadırlar. Ertesi ayın sonu ise örneğin 15 Şubat 2000 tarihinde ödenen ücretlerin Sosyal Sigortalar Kurumuna ödeme tarihi, ertesi ayın sonu olan 14 Mart 2000 tarihidir. Nitekim bu görüşü Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 22/5/1996 tarih 1996/10-282 1996/389 sayılı ilamı doğrulamaktadır. Sosyal Sigortalar Kurumunca idari para cezaları ve sosyal yardım zamlarının tahsili de ; kamu kesimi yönünden hep aybaşı, ayın 15'i nazara alınarak tahakkuk ve tahsil edilmekledir. Yaşlılık aylığı ve malûllük aylıkları da kamu kesiminde çalışan işçiler için aybaşı, ayın 15'i olarak alınmakta ve uygulanmaktadır. Özel sektörde çalışan işçiler için aybaşı takvim ayının biridir. Çünkü onlar ücretlerini takvim ayının aybaşında almaktadırlar.
Yasanın görüşülmesi sırasında gözönünde tutulan gerekçeye gelince; 4247 sayılı Yasanın 2. maddesinin 2 nci fıkrasının gerekçesi "madde düzenlemesinde borçların ödenmesi hususu ile ilgili usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca tesbit edileceği" belirtilmiştir (T.B.M.M. T... Dergisi Cilt ..., sayfa ...).
Başbakanlık Mazine Müsteşarlığının 4247 sayılı Kanun hakkında, Türkiye Ş... Fabrikaları A.Ş.nin müsteşarlığa yazdığı 09/10/1997 tarih ve 15067 sayılı yazıyı da keza ilgi tutarak Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğüne yazdığı 15/10/1997 tarihli yazıda aynen "söz konusu kanunun 2.maddesinin birinci fıkrasında yer alan "bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşına kadar tahakkuk etmiş bulunan" ifadesinin prim, ana para ve faiz borçları için şeklinde bildirmiştir. Hazine Müsteşarlığı böylece Hazinenin sorumluluğunun 14/06/1997 tarihi olarak esas alındığı" şeklinde bildirmiştir. Hazine Müsteşarlığı böylece, Hazinenin sorumluluğunun 14/06/1997 tarihine kadar (prim ve ekleri için) devam ettiğini açıkça kabul ve beyan ettiği halde, aybaşını, takvim ayının biri olarak, yasanın yürürlüğünü takip eden aybaşı olarak 01/06/1997 tarihini almamız hem 288 sayılı K.H.K. hükümlerine, hem
fiili duruma, hem de yasanın gerekçesine aykırı olmaktadır. Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığının ve ilgili Bakanlığın kabul ettikleri bir tarihi değiştirmemizde yasanın lafzına ve ruhuna da aykırı olur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yasanın yürürlüğünü takip eden aybaşı olarak 15/06/1997 olarak kabul eden yerel mahkeme kararının onanması gerekirken, yasanın yürürlük tarihini takip eden aybaşı olarak 01/06/1997 olarak kabul eden çoğunluk kararına karşıyım.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini