 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 2000/21-1224
K : 2000/1302
T : 18.10.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki "tesbit-iptal" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 9.İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 29.12.1999 gün ve 1998/19 E-1999/2072 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 28.4.2000 gün ve 2000/958-3427 sayılı ilamı ile; (... Taraflar arasındaki, uyuşmazlık; önce, davalı Türkiye İş Bankası A.Ş.'nin Almanyada bulunan bir şubesinde geçici olarak görevlendirilen davacının, daha sonra; sözü edilen davalı A.Ş.'nin bir yan kuruluşu olup Almanya'da faaliyet gösteren İş Bank Gmbh isimli şirkette geçici görevlendirilmesi ve bu yerde yaklaşık 6 yıl çalışması nedeniyle; sosyal güvenliğinin hangi ülke Sosyal Güvenlik Kuruluşunca yerine getirileceğine ilişkindir. Davacının, yaklaşık 16 yıllık Almanya çalışmaları nedeniyle baştan beri Alman sigorta mercilerine tabi olması yolundaki istemi mahkemece kabul edilmiş, Sosyal Sigortalar Kurumunca davacının Türk sistemine tabi olacağını gösterir aksine düzenlenmiş A/T l formunun iptaline karar verilmişse de bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Gerçekten, davanın yasal dayanağını oluşturan Türk Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 6. ve 506 sayılı yasanın geçici 20.maddesine göre kurulan Özel Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandık Vakıf Senedi Hükümlerinin yollamada bulunduğu sözü geçen yasanın 7.maddesi hükümlerine göre; geçici olarak yurt dışına gönderilen sigortalı veya sandık mensupları hakkında; gönderildikleri ülke Sosyal Güvenlik sistemleri uygulanır. Geçici görevlendirme kavramı, sözü edilen yasanın 7.maddesine göre; herhangi bir süre sınırlamasına tabi tutulmamıştır. Bu konuda asıl olan yabancı ülkede çalışan kişinin; ana ülkedeki kuruluşu veya iş vereni ile olan ilişkisidir. Bu ilişkinin kesilmesi veya koparılması durumlarında; ancak, "geçicilik" durumu ortadan kalkar. Aksi halde; görevlendirilmenin uzun veya kısa olduğuna bakılmaksızın, geçicilik statüsü devam eder. Dava konusu olayda ise; davacının önceleri, davalı banka A.Ş.'nin Almanya'da bulunan bir şubesinde çalışmakta iken; daha sonra 1992 yılında sözü edilen A.Ş. ile yaptığı sözleşme gereği 3 yıllık bir süre ile bu kere İş Bank Gmbh şirketinde sözleşmeli olarak görevlendirilmiş bu sözleşme, 1996 yılında ikinci kez yenilenmiştir. Davalı banka A.Ş. bu görevlendirmeyi İş Bank Gmbh şirketi ile gerçekleştirdiği sözleşme gereği yerine getirmiştir. Sözü edilen iki kuruluş; 1992 yılında bir sözleşme yapmışlar ve davalı A.Ş'i yan kuruluşu olan İş Bank Gmbh şirketine, ihtiyacı doğrultusunda; bilgi ve deneyimleri itibariyle uygun bulunan yeterli sayıdaki çalışanın geçici olarak Gmbh şirketine göndermeyi kabul etmiştir. İşte Gmbh şirketindeki görevlendirme, bu yükümlülük sonucu gerçekleşmiş ve davalı A.Ş. davacı ile yaptığı 3 yıllık sözleşme sonrası, kendi şirketindeki görevinden, yan kuruluşu olan Gmbh davacıyı geçici olarak transfer etmiştir. Bu durum; dosyada örnekleri bulunan sözleşme asıllarından açıkça anlaşılmaktadır. Öte yandan; davacının, sosyal güvenliği mevcut statüsü ile aynen devam ettirilmiştir. Davacı, Gmbh şirketindeki görevine başlamadan çalıştığı bankanın 506 sayılı yasanın geçici 20.maddesine göre oluşturulan Banka Mensupları Emekli Sandığı Vakıf mensubudur. Ayrıca aynı mensupların, Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandığı Vakıf üyesidir. Davacı, yeni görevi ile ilgili yaptığı sözleşmede gösterildiği üzere; Sosyal Güvenlik Statüsünde hiçbir değişiklik olmadan eskisi gibi devam ettirilecektir. Sadece, Sigortalı işveren payı Gmbh tarafından, davalı Anonim Şirket Mensupları Sandıklarını ödenecektir. Şu duruma göre davacının, geçici görevlendirme ile Yurt dışında bulunduğu ve tabi olacağı Sosyal Yardım Kurumunun açıkça belirlendiği görülmektedir. Nitekim, dosya içersinde örnekleri bulunan Alman Sigorta Mercii ile Alman Adli makamlarının yazı ve düzenledikleri belgelerden anlaşıldığı üzere; davacının, mevcut çalışma statüsü gereği; Alman Sosyal Sigorta mercilerine tabi olması da mümkün görülmemiş ve geçici statüde bir çalışan olduğu belirlenmiştir.
Belirtilen nedenlerle, davacının, geçici statüde çalışan sigortalılığı nedeni ile ana ülke konumunda bulunan Türk Sosyal Güvenlik Sistemine tabi olması yolundaki Sosyal Sigortalar Kurumunca düzenlenen A/T l belgesinin yasa ve sözleşme hükümlerine uygun bulunduğu, sonuç olarak davacının, davalı banka A.Ş. çalışanları Emekli Sandığı ile Munzan Sandık mensubu olduğu anlaşılmakla, aksine kabul usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDENLER : 1-Davalı İş Bankası vekili
2-Davalı SSK. vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 4792 sayılı S.S.Kurumu Kanunun 2868 sayılı Yasa ile değişik 24/c maddesi uyarınca kurumdan harç alınmasına mahal olmadığına, davalı İş Bankasına istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 18.10.2000 gününde, oybirliği ile karar verildi.