 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 2000/21-1158
K : 2000/1188
T : 27.9.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki "istihkak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yozgat İcra Tetkik Mercii Hakimliğince davanın reddine dair verilen 25.3.1998 gün ve 1997/119 E.- 1998/30 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay.21.Hukuk Dairesi'nin 2.3.1999 gün ve 1999/502 E.- 1999/1333 K. sayılı ilamiyle; (...Davacı 3.kişi sözlü yapılan sözleşme ile borçluya devrettiği işyerinde bulunan senetlerinin üzerine konulan haczin kaldırılmasını istemiştir.
Merci Hakimliğince senetlerin borçlunun elinde haczedilmiş bulunması gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık İİK/nun 96 ve onu izleyen maddelere dayalı 3.kişinin istihkak davasına ilişkindir.
Senet haczi davacı 3.kişi tarafından borçluya devredilen işyerinde 25.11.1997 tarihinde yapılmıştır. Taraflar arasında yazılı bir devir sözleşmesi yoktur. Mahcuz 119 adet senetten 99 adedi TTK.nün 688 maddelerinde yazılı unsurları taşıyan bono nitelikli emre yazılı senet olup lehdarı davacı 3.kişidir. Emre yazılı senetlerde oluşan hakkın 3.kişilere devri için ciro ve teslim koşuldur (TTK. madde 557). Borçlu bonoların zilyedi ise de lehdar davacı 3.kişi tarafından ciro edilmediğinden borçlu bu bonoların hak sahibi değildir.
Öte yandan diğer 20 adet senette tanzim tarihi bulunmadığından bunların bono olmayıp adi senet niteliğindedir. Adi senette oluşan hakkın devri için BK.162-165 maddelerinde öngörülen şekilde alacağın temliki geçerlik koşuludur. Senetlerde alacağın temlikine yönelik bir beyan bulunmadığından borçlu bu senetlerinde maliki değildir.
O halde, 3.kişinin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi usul ve yasaya aykırı olup kararın bu nedenle bozulması gerekirken yanlışlıkla onandığı görüldüğünden davacının karar düzeltme isteğinin kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, 3 kişinin istihkak iddiasına ilişkindir.
Mahkemenin "senetlerin borçlu^davalının işyerinde haczedilmesi nedeniyle davalıya ait olacağı" gerekçesiyle davanın reddine dair verdiği karar yukarıda açıklanan nedenlerle Özel Daire'ce bozulmuş, mahkeme önceki kararında direnmiştir.
Dosyada mevcut, 25.11.1997 tarihinde borçlunun işyerinde haczedilen senetlerin asıllarının incelenmesinde; 18.11.1997 tanzim tarihli, 16.12.1997 vade tarihli 15.500.000 TL, 16.1.1998 vade tarihli 100.000.000 TL. 16.2.1998 vade tarihli 96.500.000 TL., 16.3.1998 vade tarihli 96.500.000 TL ve tanzim tarihi bulunmayan 30.1.1998 vade tarihli 37.000.000 TL:, 5 adet senette lehdarın davalı Mustafa K... olduğu, haczedilen diğer senetlerde ise lehdarın davacı 3 kişi olduğu senetlerde ciro ve temlik işlemlerinin mevcut olmadığı görülmüştür.
Açıklanan bu durum karşısında;
1-Lehdarı davalı borçlu Mustafa K... olan 5 adet senet için mahkemenin red kararı yerinde olup, bu senetlere ilişkin direnme kararı onanmalıdır.
2-Yukarıda belirtilen senetler dışındaki senetlerin lehdarı davacı 3.kişi olduğundan bu senetler yönünden Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken; önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile,
1-Yukarıda l numaralı 'bentte belirtilen 5 adet senet yönünden verilen direnme kararının ONANMASINA,
2-Yukarıda 2 numaralı bentte belirtilen nedenlerle, l numaralı bentte sayılan senetler dışındaki lehdarı davacı 3. kişi olan senetler yönünden verilen direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.9.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.