 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 2000/21-1144
K : 2000/1192
T : 27.9.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki "tesbit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Eskişehir İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen 21.9.1999 gün ve 1997/194 E- 1999/340 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 24.1.2000 gün ve 1999/8285-2000/30 K.sayılı ilamı ile; (...Dava; yurda kesin dönüş yapılmadığı iddiasıyla yaşlılık aylığını iptal eden kurum işleminin yerinde olmadığından bahisle iptaline ilişkindir.
Dosya içeriğine göre; davacıya 3201 sayılı yasaya göre yurt dışı hizmet borçlanması yapmak suretiyle 1.8.1993 tarihi itibariyle davalı kurumca yaşlılık aylığı bağlandığı, kimi belgelere göre 21.5.1994 tarihine kadar Almanya ile ilişkisini devam ettirdiği ve mecburi prim ödemesinde bulunduğu görülmekte ise de; Sosyal Sigortalar Kurumu Sağlık Dairesi Başkanlığının Yurt Dışı İşçi Hizmetleri Dairesi Başkanlığına hitaben 8.10.1995 tarihli yazısında davacının 10.2.1993 tarihli rapora göre çalışma gücünün 2/3 ünü kaybettiği ve malûl kaldığı ayrıca, tercüme edilmiş Alman Sigorta Makamları ve hastane yazılarına göre . davacının Alman Sigorta Merciinden 24.3.1993 tarihi itibariyle maluliyet aylığı aldığı, davacıya Sosyal Sigortalar Kurumunca yaşlılık aylığı bağlanmadan önce yurt dışından maluliyet geliri ödenmekte olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının tedavi amacıyla yurt dışına çıkması ve çalışma gücünün 2/3 ünü kaybetmesi sebebiyle, bu durumdaki bir kişinin herhangi bir işte sürekli çalışmasının mümkün olamayacağı gerçeği karşısında, davacının kesin dönüş yapmadığı yönündeki bir iddianın inandırıcılığı yerinde değildir.
Mahkemece; yukarıdaki maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın davanın kabulüne karar vermek gerekirken redde karar verilmesi isabetsizdir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle malulen emeklilik durumunda iş akti fesh edileceğinden başkaca bir koşul aranmaksızın 3201 sayılı yasanın 3.maddesinin özü ve sözüne uygun kesin dönüş koşulunun yerine geldiğinin açık bulunmasına, Hukuk Genel Kurulu'nun 28.4.1999 gün, 1998/10-618 E-1999/247 K. Sayılı kararında da aynı hukuki durumun benimsenmiş olmasına böylece daire bozmasında da belirtildiği şekilde içtihadın istikrarlı yürütüldüğünün anlaşılmasına, yine dairenin 9.6.1997 tarihli ilk bozma kararının açık maddi yanılgıya dayanması nedeniyle kazanılmış haktan söz edilemiyeceğine göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 27. 9 .2000 gününde, oybirliği ile karar verildi.