Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no: 2000/19-936
Karar no: 2000/999
Tarih: 14.6.2000

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • USULE İLİŞKİN NİHAİ KARAR
  • MAKTU KARAR VE İLAM HARCI
Karar Özeti: Davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karar, usule ilişkin nihai bir karar olup, karar harcı olarak maktu harca hükmedilmesi gerekir.
(492 s. Harçlar K. m. 2/a, 31)
(1086 s. HUMK. m. 409/V)
 
Taraflar arasında "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Beyoğlu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi)nce davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 25.12.1998 ve 11.1.1999 gün ve 1998/385 E-617 K. sayılı kararların incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 11.5.1999 gün ve 1999/2323-3248 sayılı ilamı ile; (... yerel mahkemenin "Davanın açılmamış sayılmasına" ilişkin 25.12.1998 tarihli kararında, harç konusunda bir karar verilmemiştir. Davacı vekilinin bakiye harcın iadesi yolundaki talebi ise mahkemece verilen 11.1.1999 tarihli kararla reddedilmiştir. Her iki karar taraflara tebliğ edilmiş ve davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.
Nisbi karar ve ilam harcı, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda, esas hakkında karar verilmesi halinde, hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden alınır. Usule ilişkin nihai kararlarda ise karar ve ilam harcı maktudur. Davalının açılmamış sayılmasına ilişkin kararlar usule ilişkin nihai kararlardır. Bu itibarla, somut olayda alınması gereken maktu harcın peşin yatırılan harçtan mahsubu ile fazla yatırılan harcın iadesi (Harçlar Kanunu md. 31) gerekirken, bu konuda bir karar verilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı vekili
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, davalı borçlular hakkındaki icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yerel mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararı, Özel Daire "davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararlar usule ilişkin nihai kararlardır. Bu itibarla alınması gereken maktu harcın peşin yatırılan harçtan mahsubu ile fazla yatırılan harcın iadesi gerekirken bu konuda bir karar verilmemiş olmasının yanlışlığına" değinilerek bozulmuştur.
Mahkeme, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 2. maddesinde hangi işlemlerin harca tabi olduğunun açıkça belirtildiğini, yargı işlemlerinden adı geçen kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı harçların alınacağı; HUMK.nun 409/V. maddesi gereğince verilen "davanın açılmamış sayılmasına" ilişkin kararın esas hakkında bir karar olmadığı gibi davanın reddine ilişkin bir karar da olmadığını; mahkemenin yasadan doğan görevi gereği ve esas defterini kapatmak için verdiği bu nitelikteki bir kararın harca tabi olacağına dair (1) sayılı tarifede açıklık bulunmadığını belirterek önceki kararında direnmiştir.
Uyuşmazlık, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde harca hükmedilip, hükmedilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Harç, Özel ve Tüzel kişilerin özel çıkarlarına ilişkin olarak kamu kuruluşlarının hizmetlerinden yararlanılması karşılığı yaptıkları ödemelerdir (7.12.1964 gün 3/5 sayılı İç. Bir. Kararı). Yargı harcı ise, devletin mahkemeler aracılığıyla yaptığı adli hizmete ondan yararlananların katkısıdır (16.12.1983 gün, 5/6 sayılı İç. Bir. Karan). Bir davada alınacak harçlar ve oranları (yargı harçları) Harçlar Kanunu'nun 2. .maddesi ile bu Kanuna bağlı (1) sayılı tarifede gösterilmiştir.
Harçlar Kanunu'nun 31. maddesi "peşin alınan karar ve ilam harcı işin hitamında ödenmesi gerekenden fazla olduğu anlaşırsa fazlalık istek üzerine geri verilir" hükmünü içermektedir. Yargılama harç ve giderlerinden sorumluluk, ancak davanın bitiminde söz konusu olur. Bu nedenle kural olarak, ancak esasa ilişkin nihai kararlarla birlikte yargılama harç ve giderlerine hükmedilir. Ancak, davanın konusuz kalması, açılmamış sayılması ya da diğer usule ilişkin nihai kararlarda da yargılama harç ve giderlerine hükmetmek gerekir.
Davanın açılmamış sayılmasına ilişkin (HUMK. 409/V. mad.) kararlar usule ilişkin nihai bir karardır. Çünkü, mahkeme böyle bir karar vermekle davadan elini çekmektedir ve temyize tabidir (HUMK. Md. 427).
Dava, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenilenirse, yeniden harç alınır (HUMK. m. 409/IV, Harçlar Kanunu m.7). Yenileme talebinde bulunanın ödeyeceği bu harç dava açılırken ödenmiş olan karar ve ilam harcının dörtte biri ile başvurma harcıdır. Bu harç yenileme talebinde bulunan davacı veya davalı tarafdan alınır ve dava sonunda karşı tarafa yüklenilmez. Burada Kanun koyucu davanın sürüncemede kalmamasını amaçlamıştır. Davanın işlemden kaldırılma tarihinden itibaren üç ay içinde yenilenmezse mahkeme kendiliğinden (resen) davanın açılmamış sayılmasına karar verir (HUMK. m. 409/V). Bu halde yukarıda açıklandığı üzere usule ilişkin nihai bir karar verildiğinden yargılama harç ve giderlerine hükmedilmek gerekir.
Somut olayda, dava taraflarca takip edilmediğinden, 16.9.1998 günlü ilk oturumda yenileninceye kadar işlemden kaldırılmıştır.
Mahkemece, 25.12.1998 tarihli kararla; dava, süresinde taraflarca yenilenmediğinden HUMK. 409/V. maddesi uyarınca davanın açılmamış
sayılmasına karar verilmiştir. Davacı vekilinin harcın iadesi istemi ise 11.1.1999 tarihli ek kararla reddedilmiş, her iki karan davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dilekçesinde başvurma harcı i!e birlikte dava değeri üzerinden nisbi harcın 1/4'ü olan 581.430.000 TL peşin harç alınmıştır. Davanın taraflarca takip edilmemesi üzerine, dava 16.9.1998 tarihinde taraflarca yenileninceye kadar işlemden kaldırılmış, üç ay geçmesine rağmen yenilenmediğinden mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bu karar usule ilişkin nihai bir karar olmakla birlikte davanın esasına ilişkin olarak verilmiş bir karar olarak kabul edilemez. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (1) sayılı tarifenin mahkeme harçları başlığı altındaki III. Karar ve ilam harcı bölümünün 1 /a fıkrasında konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden nisbi harç alınacağı, 2/a fıkrasında ise l. fıkra dışında kalan kararlarda maktu harç alınacağı belirtilmiştir. Davada HUMK.nun 409/V. maddesi uyarınca davanın esasi hakkında bir karar verilmediğine göre yukarıda belirtilen tarife hükümleri uyarınca karar harcı olarak maktu harca hükmedilmesi açıktır. Şu durum karşısında, mahkemece, maktu karar harcına hükmedilerek Harçlar Kanunu'nun 31. maddesi uyarınca davanın açılması sırasında yatırılan ve peşin alınan harçtan, hükmolunacak maktu harç dışındaki fazla harcın davacıya iadesine karar verilmek gerekir. O nedenle davacının harcın iadesi isteminin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. O halde direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 14.6.2000 gününde, oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karar nihai karardır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 409. maddesi uyarınca işlemden kaldırılan dosyanın açılmamış sayılması kararı sonucunda anılan maddenin dördüncü fıkrasına göre bir ay geçtikten sonraki yenilemede yeniden harç alınması yasa koyucu tarafından öngörülmüş olduğundan işlemden kaldırıldıktan sonra üç ay içinde yenilenmeyen veya ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılan dosya için de ödenen harçların Hazineye intikalini amaçladığı kabul edilmelidir.
Usul ekonomisi gereğince davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması görevi Anayasa'nın 141/son maddesi uyarınca yargıya verilmiştir. Takip edilmeyen davalarla davalının sürekli tahdit altında bırakılmaması için bir aydan fazla takipsiz bırakıldığı için işlemden kaldırılan davalar için yatırılan harcı yeniden yatırılmasında olduğu gibi yasa koyucunun nihai bir karar ile esası kapatılan dosyada da yatırılmış harcın tamamen Hazineye intikali davaların uzamasını önleyeceğinden yerel mahkemenin direnme kararının onanması düşüncesiyle çoğunluğun bozma kararına katılamıyoruz.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini