Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 2000/19-90
K : 2000/96
T : 16.2.2000

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Taraflar arasındaki "tazminat"  davasından  dolayı  yapılan yargılama sonunda; şişli  Asliye  3.Hukuk  Mahkemesince davanın kısmen kabulüne  dair verilen 3.6.1997 gün ve 1993/822-1997/528 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 16.1.1998 gün ve 1998/5796-6935 sayılı ilamı ile; (...l-  Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve  dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında   bir   usulsüzlük   bulunmamasına  göre,  davacı  vekilinin aşağıdaki  bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Zararın, davacı idarenin ticari işletmesi ile ilgili araçta meydana gelen hasardan doğduğu gözetilerek, talep doğrultusunda reeskont faizine hükmedilmesi gerekirken, % 30 yasal faize hükmedilmesinde isabet görülmemiştir ...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir .
TEMYİZ EDEN :  Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Ticari iş kavramının hukuki alanı T.K.nunun 3 ile 21 nci maddelerinde çizilmiştir. Anılan maddeler altında üç türlü ticari iş kabul edilebilir.
1-Ticaret  Kanununda  düzenlenmiş  olan işler,  bir  ticari işletmeyi ilgilendirsin ilgilendirmesin veya işlemin taraflarının tacir olmasına da gerek görülmeksizin ticaridir (T.K.md.3)
Örneğin (T.K.583, 735, 742, 56 vd. maddelerde açıklanan işler ile taşıma sigorta  ve  bunun  gibi  işler) Gerçektede Ticaret Kanununda öngörülmüş  işler hukuki yapıları itibariyle ister ticari iş niteliğinde olsun,  ister  olmasınlar, Ticaret Kanununda düzenlendikleri için ticari
iştirler.
Hal  böyle  olunca az»yukarıda açıkla n anların karşıt kavramından çıkan  anlama  göre,  Ticaret  Kanununda  düzenlenmemiş  olan hükümlerin ticari  bir  olaya  uygulama  olanağı  olsa  bile  böyle bir  iş :ticari sayılmazlar.
2-Ticaret Kanunu kapsamı dışında kalmalarına rağmen bazı işlem fiil ve işler bir ticari işletmeyi ilgilendirmekte ise ticari iş sayılır. (TK.3)
Farklı bir anlatımla bir işte iki tarafın tacir olarak görünmesi o işin ticari sayılmasına yeterli değildir, bir muamele, fiil veya iş'in ticari  kabul  edilebilmesi için, ayrıca tarafların ticari işletmelerine de ilişkin olması gerekir.
3-T.K. md.21/2.maddesi tararfardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde  olan  sözleşmeleri  Kanunda  aksine  bir  hüküm bulunmadığı surece diğer tarat içinde ticari iş saymıştır.
Burada  yasa koyucu adeta karine yoluyla ticariliği diğer tarafa aksettirmiştir. Aslında böyle bir ticari işin varlığından söz edilmemesi gerekir. Bu  durum  tacir  olmayan  kişiler  aleyhine  hukuki  sonuçlar doğurmaktadır, O nedenle; yasa koyucu bu tip işlere iki yönden sınırlama
getirmek  suretiyle   maddenin   dar  ve  sınırlı  çerçevede  kalmasını amaçlayarak   "Ticari   Karine"   varsayımını  genişletici  yoruma  tabi 'tutulmamalına  özen  gösterilmesini  istemiştir Bu sınırlamaların ilki belirtilen işlerin salt  "sözleşme"  niteliği arz eden işler olmasının zorunlu  kılınmasıdır. Eğer iş  ticari iş olan bir sözleşme niteliğini taşımıyorsa  diğer  taraf  için ticari iş sayılması mümkün olmayıp; Adi iş sayılır. Diğeri ise Kanunda aksine bir hüküm olmaması gerektiğine ilişkin sınırlamadır.  Kanunda  aksine bir hüküm bulunuyorsa, bir taraf
için ticari iş niteliği arzeden sözleşmelerin diğer taraf içinde ticari iş sayılmasına ilişkin yasal kural uygulanamaz (TK.md.20/3 TK.md.82)
TK. 21/11.maddesinin  uygulanabilmesi  için aranan ön koşul az yukarı da   anlatıldığı   şekilde,  taraflar  arasındaki  ilişkinin  bir sözleşmeden  Kaynaklanmış olması zorunluluğudur. O nedenle taraflar arasındaki ilişki bir haksız "fiilden yada haksız iktisaptan kaynaklanıyorsa bu hükmün uygulanabilme olanağının bulunmadığında kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır, burada yasa; Münhasıran sözleşmeleri ele alınış, işletme ile ilgili muamele ve işleri "ticariliğin diğer tarafa aksettirilmesi" veya "Ticaret Karinesi" olarak nitelendirilen
TK .21/2. maddesinden ayrık tutmuştur.
Bu durumda, bir taraf için ticari sayılan husus sözleşme mahiyetini arz etmiyorsa karşı taraf için her halde ticari sayılmayacaktır.
Bu  konu önemini daha çok davanın somut olayında belirgin olduğu üzere  haksız  fiillerde  göstermektedir.  Ortada  bir haksız fiilin söz konusu  olduğu durumlarda; taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan bir hukuki  ilişkinin  varlığından  söz  edilemiyeceği  için işin bir taraf yönünden  ticari  olarak  nitelendirilmesi, diğer tarat yönünden de aynı nitelendirmede  bulunulmasını  hukuken  haklı  göstermez, Dahası: haksız fiilden  doğan  ilişkiler Ticaret Kanununda da düzenlenmedikleri için bu nedenle da ticari iş niteliğini kazanamıyacakları kaçınılmazdır.
Tüm  açıklamaların  ışığı  altında davanın çözümüne bakıldığında tacir olan davacı Kurum ile davalı arasında sözleşmeden doğan bir hukuki ilişki  bulunmayıp  haksız  fiilden  kaynaklanan ilişki bulunmaktadır. O nedenle  davada  TK.21/2. maddesinin  uygulama olanağından söz edilemiyceğine  göre  tacir  olan  davacı  yönünden ticari bir iş niteliği kabul edilemez.  bu  durumda  tacir  olan  davacı  ancak açacağı ayrı bir dava yoluyla  B.K.  105.maddesindeki  yasal  koşulları  kanıtlamak  suretiyle munzam zararını isteyebilir.
Hal böyle olunca hükmedilen tazminata yürütülecek faiz reeskont faizi değil yasal faizidir. O nedenle mahkemenin direnme kararı usule ve yasaya uygun olup onanmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı (710.000) lira bakiye temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına 16.2.2000 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini