 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 2000/19-839
K : 2000/879
T : 10.05.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 3.Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 3.12.1998 gün ve 1997/346-1998/995 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 30.6.1999 gün ve 1999/2836-4560 sayılı ilamı ile; (...Davacı taraf, davalı B... Ltd.Şti. ile dava dışı İ... A.Ş. arasında imzalanan 25.8.1994 tarihli ithal kömür alım-satım sözleşmesi uyarınca, İ... A.Ş.nin 125.000 ton kömür ithal edip B... Ltd. Şti.ne teslim etmeyi üstlendiğini, daha sonra da taahhüt ettiği kömürün teminini davacı şirketten talep ettiğini, davacı tarafın bu talebi kabul ederek sözleşmenin 15.maddesine göre İ... A.Ş.nin vermesi gereken 687.500 USD. Miktarındaki teminatın 500.000 USD.lık kısmını davalı şirketin istemi üzerine davalı tarafa teminat mektubu olarak verdiğini, İ... A.Ş. tarafından verilen 187.500 USD.lik teminat mektubunun davalı tarafça İ... A.Ş.ye iade edildiğini, 125.000 tonluk taahhüdünün 114.294 tonluk büyük kısmı yerine getirip sadece 10.706 tonluk bakiye bölümünün yerine getirilemediğini, davacı taraf ile davalı B... Ltd.Şti arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığından sözleşmeden doğacak bir riskten de söz edilemeyeceğini, buna rağmen davalı tarafça 500.000 USD miktarın kati teminat mektubunun paraya çevrilip irad kaydedildiğini, bunun haksız ve usulsüz olduğunu, irad kaydedilen teminat mektubu bedelinin istirdadı için davalı taraf aleyhine Ankara 25.İcra Müdürlüğünün 1997/2920 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın yerinde olmadığını iddia ederek davalının aleyhindeki icra takibine yönelik itirazının iptaline, takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, davacı şirketin, davalı ile dava dışı İ... A.Ş. arasında imzalanmış olan 25.8.1994 tarihli sözleşmeyi 14.9.1994 tarihli taahhütnameye istinaden imzaladığını ve böylece sözleşmenin tarafı haline geldiğini, dava konusu teminat mektubunun davacının da uymakla yükümlü olduğu sözleşme hükümlerine göre paraya çevrildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, "taahhüt edilen teslimatın % 81 dışındaki bölümünün yerine getirildiği, kalan kısmının akreditif açılmaması ve kalan miktarın küçüklüğü sebebiyle gemi temin edilememesi şeklindeki sebeplerle yerine getirilemediği biçimindeki davacı taraf savunmasının inandırıcı görüldüğü, 187.500 Dolarlık İ... A.Ş.nin vermiş olduğu teminat mektubu iade edilirken taahhüdün büyük bölümünü yerine getiren davacı tarafın 500.000 dolarlık teminat mektubunu paraya çevrilmesinin sözleşmenin 15.maddesindeki teminat amacına ve teminatın paraya çevrilme koşullarına uygun düşmediği gibi, M.K.nun 2.maddesine de uygun olmadığı" gerekçesiyle davacı tarafça Ankara 25.İcra Müdürlüğünün 1997/2920 sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine yürütülen takibe itirazın asıl miktar 500.000 USD ve işlemiş faiz 54.312,5 USD üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, ana paraya takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca faiz yürütülmesine, hükmedilen miktarın % 40'ı oranındaki 32.438.367.500 TL. icra tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı taraf vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı E... A.Ş. 14.9.1994 tarihli taahhütnameye istinaden davalı B... Ltd.Şti. ile dava dışı İ... A.Ş. arasında imzalanan yurt dışından kömür ithali sözleşmesi hükümlerini aynen kabul edip sözleşmeye imza koymakla kömür getirilmesini bizzat yükletilmiş ve hatta sözleşme gereğince verilmesi gereken teminatın büyük bir kısmını da karşılamış olmakla artık sözleşmenin tarafı haline gelmiştir. Nitekim taahhüt edilen kömürün büyük bir bölümü de davacı şirket tarafından teslim edilmiştir.
Davacı ve dava dışı İ... A.Ş. tarafından imzalanmış öten 14.9.1994 tarihli taahhütnamede davacı şirketin dava konusu sözleşmeyle ilgili olarak "müşterek borçlu ve müteselsil kefil" olduğundan söz edilmiş ise de, maddi olgular B.K.nun 18.maddesi hükmünce yorumlandığında davacının aktin tarafı olduğu sonucuna varılmaktadır. O halde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde sözleşmedeki hükümlere değer vermek gerekir.
Bu bağlamda, sözleşme hükümlerine bakıldığında, davaya konu teminatın bir ceza niteliği taşımadığı da açıktır.
Hal böyle olunca, davacı E... ve dava dışı İ... Şirketlerinin birlikte yüklendikleri edimin hangi oranda yerine getirilmediği gözetilerek bu kısma isabet eden miktar kadar teminatın paraya çevrilip irad kaydedilmesi ve buna göre hüküm kurulması gerekirken tamamı yönünden itirazın iptaline karar verilmesi doğru olmadığı gibi, kabule göre de, alacağın dava tarihinde belirlenebilir (likit) olmadığı, ancak yargılama sonucuna göre haklılık durumunun tesbit edilebileceği, bir başka anlatımla uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği düşünülmeden inkar tazminatına karar verilmesinde isabet görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 10.5.2000 gününde, oybirliği ile karar verildi.