 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no: 2000/12-168
Karar no: 2000/1716
Tarih: 22.11.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ŞİKAYET (Usulüne Uygun Tebligat Yapılmaması Nedeniyle)
- TEBLİGATIN DÜZELTİLMESİ ( Kendisi ile Birlikte Oturan Aile Efradından Birisine Tebligat Yapılması Halinde Muhatabın Adreste Bulunmama Nedeninin Belirtilmemiş Olması )
- AİLE EFRADINDAN BİRİNE TEBLİGAT ÇIKARTILMASI ( Tebliğ Esnasında Muhatabın Adreste Bulunmama Sebebinin Araştırılmamasının Şikayet Sebebi Olmaması )
- USULSÜZ TEBLİGAT ( Aile Efradından Birine Tebligat Yapılması Sırasında Muhatabın Adreste Bulunmama Sebebinin Araştırılmamasının Şikayet Sebebi Olmaması )
2004/m.16
7201/m.16
DAVA : Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 9.İcra Hakimliğince davanın kabulüne dair verilen 15.2.2000 gün ve 2000/84 E- 79 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 10.4.2000 gün ve 2000/4783-5583 sayılı ilamı ile; ( ...Tebligat Kanununun 16. maddesinde ve yönetmelikte kendisi ile birlikte oturan aile efradından birisine tebligat yapılması halinde muhatabın adreste bulunmama nedeninin araştırılacağına dair Tebligat Kanununun 16. maddesinde ve bu madde ile ilgili tüzük hükümlerinde bir açıklık bulunmamasına göre şikayetin reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektiriri nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 22.11.2000 gününde, oybirliği ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI:
Kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibine konulan bönünün TTK.nun 688 nci maddesindeki unsurları taşıdığı konusunda Özel Daire ile Tetkik Mercii Hakimliği arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı senet keşidecisi, Tetkik Mercii'nden anılan bononun harici senetle şarta bağlanması nedeniyle bono niteliği taşımadığı ve bu sebeple de kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibine konulamayacağını ileri sürerek takibin iptalini istemiş bulunmaktadır.
Davacının dayandığı haricen düzenlenmiş senette yer alan bononun dava konusu senet olduğu, davalı alacaklı tarafından kabul edilmediğine göre, bu bononun, dayanılan sözleşmedeki senet olup olmadığı uyuşmazlık konusu olduğu gibi, bononun karşılıksız kalıp kalmadığı da taraflar arasında çekişmelidir. Takip konusu senet bono vasfını taşıdığına göre, bu yolla takibe konulması doğru olup, buna karşı davalı borçlu karşılıksız iddiasını ancak genel hükümlere göre mahkemede açacağı bir menfi tespit davası ile çözüme kavuşturulabilir. Nitekim, Özel Daire bozma kararında da ilke olarak uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği kabul edilmiştir.
Bu durum karşısında, Özel Daire'nin dava konusu senedin bono vasfını kaybettiği düşüncesine dayalı görüşünü benimseyen Sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyor ve İcra Tetkik Mercii'nin direnme kararını sonucu itibariyle doğru bulmakla, onanması düşüncesinde olduğumuzdan karşı oy kullanmış bulunuyoruz.