Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 2000/11-700
K : 2000/240
T : 29.03.2000

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; istanbul 3.Asliye Ticaret Hukuk Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, ek davanın kabulüne dair verilen 8.2.1999 gün ve 1996/1063 E-1999/36 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 14.6.1999 gün ve 1999/3487-5312 sayılı ilamı ile; (...Davacı vekili, müvekkiline ait 3 katlı bina ve müştemilatının 14.10.1994 tarihinden itibaren konutlar için komple sigorta poliçesiyle davalı şirkete sigortalandığını, poliçenin 14.10.1995-1996 yılları için yenilendiğini. 7.6.1996 günü gerçekleşen riziko sonucu bina ve müştemilatında 340.000.000 lira tutarında hasar meydana geldiğini, talebe rağmen davalının hasar bedelini ödemediğini ileri sürerek 340.000.000 lira'nın 7.6.1996 tarihinden itibaren reeskont oranında faiziyle birlikte tahsilini; birleşen dava ile de, Yakuplu Belediye Başkanlığı'nın yaptırdığı teknik incelemede zemindeki hareketlilik nedeniyle arkadaki zemin toprağının binanın içine girdiği tesbit edilerek İmar Kanunu'nun 39.maddesi uyarınca binanın yakılmasına karar verildiğini sigortalı binanın 5.200.000.000 lira değerinde olduğunu, binanın yıkılması gerektiğinden sigorta bedelinin tamamının ödenmesi gerektiğini ileri sürerek 2.750.000.000 lira'nın 7.6.1996 tarihinden itibaren reeskont oranında faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sigorta poliçesinin konutlar için komple sigorta poliçesi olduğunu, oysa sigortalanan mahallin konut değil inşaat olduğunu, davacıların ancak primi geri isteyebileceklerini, olayda eksik sigorta olduğunu, TTK.'nün 1278.maddesi gereğince sigorta şirketinin malın ayıbından doğan zararlardan sorumlu olmayacağım belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, yanlar arasında 14.11.1994 tarihinde 3 ayrı poliçe düzenlendiği, bu süre içerisinde risk gerçekleşmemesi üzerine 2.10.1995 tarihinde yeni bir poliçe düzenlendiği, yer kaymasına dayalı rizikoların da sigorta örtüsü altına alındığı, inşaatı tamamlanmamış binaların konut olarak sigorta edilmesinde davalı sigortanın acentesinin basiretli bir tacir gibi davranmadığı, özellikle sigorta şirketlerinin kolayca bilebilecekleri toprak kayması tehlikesinin varlığına rağmen sigorta poliçesinin düzenlenmesinde herhangi bir sakınca görmeyerek sigorta şirketinin
bu konuda üzerine düşen ihtimam ve özeni göstermediği, dava konusu olayda eksik sigorta olduğu ilk dava ile islenen tazminatın buna göre islenebileceği gerekçesiyle, ilk dava yönünden davacı Hamdi için 78.252.756 lira Haldun için 78.252.756 lira ve Mazhar için 82.600.131 lira'nın dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle, birleşen davada ise 2.410.000.000 lira'nın poliçelerdeki hisseleri oranında dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikle davalıdan alınıp davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere,mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Ancak; Davalı sigorta vekili, 23.6.1998 tarihli bilirkişi ek raporuna karşı verdiği 3.8.1998 tarihli dilekçesinde ve yargılamanın tüm aşamalarında, sigortalı binanın yıkılmasına dair verilen kararın toprak dolmasından (heyelandan) değil, temel inşaatının gerekli kaidelere uygun yapamamasından kaynaklandığını savunmuştur. Mahkemece davalının bu savunması üzerine durulmadan,dosya üzerinden alınan bilirkişi raporuna göre karar verilmiştir. Sigortalı binanın yapıldığı yerin "özel koşulla yapılanma alanı-heyelan alanı" olduğu iddiası üzerinde durularak dava konusu binaya ait tüm proje, statik rapor ve ruhsatlar belediyeden celbedilerek, jeoloji mühendisi, mimar ve inşaat mühendisinden oluşan bilirkişi kurulu marifeti ile mahallinde .keşif yapılarak, binanın yapılmasında projelere bir aykırılık olup olmadığı yönünde rapor alınarak; somut olayın teminat kapsamında olup olmadığı değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalı vekilinin bilirkişi raporu ve ek raporlara itirazları değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre. Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nün 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 29.3.2000 gününde, oybirliği ile karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini