 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 2000/11-121
K : 2000/139
T : 23.2.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki "teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tesbiti ve muarazanın men'i"
davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy Asliye 3.Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 14.2.1997 gün ve 1997/103 E. 1998/200 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar ve davalı Sadri Ş.... A.Ş.vekilinin tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 18.5.1999 gün ve 1999/2159 E. 4122 K.sayılı ilamı ile; (... Davacı Esbank Eskişehir Bankası TAŞ.vekili ve birleşen davada da T.Emlak Bankası TAŞ.vekili, davalılardan L.... And.T... Ltd.Şti.nin 15 Ekim 1993 tarihli sözleşme ile Rusya Savunma Bakanlığına 601 adet apartman dairesi yapma taahhüdünde bulunduğunu, bilahare 6 Nisan 1994 tarihli taşeronluk sözleşmesi ile bu işlerin 52.000.000 DM bedel ile ve 30.12.1994 tarihine kadar yapılmasının diğer davalı tarafından üstlenildiğini, taşeronluk sözleşmesi hükümlerine göre, Sadri Ş... A.Ş. istihkaklarından kesilmek üzere L.... And T... tarafından %20 avans ödeyeceğini, bunun için müvekkilleri banka tarafından lehdarı Sadri Ş.... A.Ş.muhatabı L.... And T.... olan toplam 7.048.125 DM tutarlı avans teminat mektupları düzenlendiğini, taşeronluk sözleşmesinden kaynaklanan ihtilafların Viyana Hakem Heyetince karara bağlandığım, ancak, davalılardan L....And T...'nun avans teminat mektupları ile garanti olunan avansın önemli bir kısmını geri aldığım, bir kısmını ise alabilme imkanı olmasına rağmen almadığını, bu itibarla garanti olunan riskin doğumuna bilerek ve isteyerek kötüniyetli davranışlarıyla sebep olduğunu. Rusya Savunma Bakanlığına karşı inşaatları Ağustos 1994 yılında teslim etmeyi taahhüt etliği halde diğer davalı taşeron ile imzaladığı sözleşmeye göre yüklenilen işlerin Ekim-Aralık 1994 tarihlerinde bitirilmesinin öngörüldüğünü, taşerona ait işçilerin L... And T... tarafından ülkelerine gönderilerek ifanın engellendiğini, bir toplantıda diğer davalıya şartlan doğmadığı halde teminat mektuplarının nakle çevrilmesini ve sermaye olarak kullanmayı teklif ettiğini, bu nedenlerle kötüniyetli muhatabın avans teminat mektuplarını nakle çevirmeyi isteyemeyeceğini, davalılar arasındaki hakem kararının da kamu düzenine aykırı olduğundan Türkiye'de tenfızinin istenmeyeceğini ileri sürerek,avans teminat mektuplarının hükümsüzlüğünün tespiti ile iptaline, davalılar tarafından çıkarılan muarazanın giderilmesine, taşeronluk sözleşmesinden doğan ihtilaflara ilişkin Viyana Hakem Heyetinin kararının Türkiye'de lenfiz şartlarının bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı L... And T... Ltd.vekili cevabında, davacı tarafından garanti edilen hususun
teminat mektubunun lehdarı ile muhatabı arasındaki ilişkiden bağımsız olduğunu, riskin doğumuna müvekkilinin sebebiyet vermediğini, hakem kararına taraf olmayan davacının böyle bir istemde bulunamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı Sadri Ş... İnş.San. ve Tic.A.Ş.vekili de cevabında, edimlerini yerine
getirmeyen diğer davalının kötüniyetli olduğunu, mevcut hakem kararının Türkiyede tenfısinin mümkün olmadığını bildirmiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delillere nazaran dava konusu teminat
mektupları ile avansın iadesi ve yüklenicinin sözleşmenin getirdiği yükümlülüklerini tam olarak yerine getirilmesinin garanti edilmiş olup, ödemenin, muhatabın sözleşme gereklerinin yerine getirilmediğinden bahisle ilk yazılı talebe bağlı tutulduğu, ilk talepte kayıtsız şartsız ödeme yükümlülüğü taşıyan teminat mektuplarında, riskin doğmadığı veya sona erdiği hakkın kötüye kullanıldığı iddialarının garanti veren banka tarafından kanıtlanması gerektiği, yine işin ifasının da garanti edildiği teminat mektuplarında kısmi ifa halinde dahi teminat mektubunun tamamının nakle çevrilmesinin istenebileceği, muhatabın hakkını kötüye kullandığını ileri süren bankanın kesin delil-likit kanıt getirmek zorunda olduğu avansların hakedişlerden kesilmesi yönünde bankaya karşı bir taahhüdün bulunmadığı, yine taşeron firma davalı Sadri Ş... A.Ş.ile sözleşmenin fesih tarihi ve oluşa göre muhatabın kendi kusuru ile riskin doğumuna sebebiyet verdiğinin kesin delil-likil kanıt ilkeleri içinde kanıtlanamadığı, davalılar arasındaki taşeronluk sözleşmesinden doğan ihtilafa ilişkin verilen hakem kararının taraflar için bağlayıcı olup, ancak tenfizinin kararın tarafları tarafından talep edilebileceği, davacının hakem kararına taraf olmadığından hakem kararı ile ilgili talebinde aktif dava ehliyeti bulunmadığı gibi,hakem kararı tanınıp ilgilerce lenfiz de ettirilmediğinden bu
davada dahi kesin-likit delil olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesi ile, hakem kararın tenfiz edilemeyeceği yönündeki talep ve davaların husumetten, sair talep ve davaların esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekilleri ve davalı Sadri Ş... İnş.San.A.Ş.vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve Türkiye'de lenfiz şartlarının bulunmadığının tespiti talep edilen Viyana Hakem Heyeti kararında davacıların taraf olmadığının anlaşılmasına nazaran, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının reddi ile. Viyana Hakem Heyeti kararının Türkiye'de tenfizinin mümkün olmadığının tespiti talebi ile ilgili isteğin reddine dair kısımla ilgili mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Ancak kat'i teminat mektupları sözleşmenin icrasını temin için verildiği halde avans
teminat mektuplarının nitelikleri itibariyle sözleşmenin icrasını değil, borç olarak verilen bir miktar paranın iadesini temin için verildiği hususunda gerek öğreti (Bkz.Prof.Dr.Scza Reisoğlu, Banka Teminat Mektupları ve Kontrgarantiler,Ankara , 1997, Sh.119-211) ve gerekse Yargıtay uygulamasında bir uyuşmazlık bulunmamakladır. Avans teminat mektuplarında, avansın geri ödenmesi garanti edilmekte ve uygulamada da, dava konusu olayda olduğu gibi. Yükleniciye ödenen avanslar genellikle yüklenicinin işleri yaptıkça hakedişlerini belirleyen istihkaklarından kesilmek sureliyle geri alınmakta ve taraflar arasındaki sözleşmelere bu yönde hükümler konulmaktadır.
Davacı bankaların, davalılardan Sadri Ş... İnş.San.A.Ş. lehine ve diğer davalı L... T... Ltd.Şti.ne hitaben verdikleri teminat mektuplarının sayı ve temin etlikleri limitlerde bir uyuşmazlık yoktur. Ancak, dava konusu uyuşmazlıkla sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle açıklığa kavuşturulması gerekli husus, bu teminat mektuplarının kati teminat mektubu mu yoksa avans teminat mektubu mu oldukları hususudur. Dava konusu teminat mektuplarının metnine bakıldığında, "Avans ödeme garantisi" başlığını taşıdığı,içeriğinde de, "Sadri Şener A.Ş.ne .'..... DM tutarlarında bir avans ödemesi yapılacağı,.... DM avans miktarlarının Sadri Ş.... A.Ş.nin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirten ve ödeme talep eden açıkça , imzalanmış yazı alınınca gayrikabili rücu olarak tazmin edileceği" ve yine, "bu garanti koşulları bize de bilgi verilerek taşoruna avans meblağının ödenmesi ile yürürlüğe girer" ibarelerinin yer alması, lehdar Sadri Ş... A.Ş.ne muhatap L... T... Ltd.verilen avans miktarı ile davacı bankaların düzenlediği avans teminat mektubu tutarlarının aynı olması nazara alındığında, davacı bankalar tarafından düzenlenen teminat mektuplarının avans teminat mektubu olarak düzenlendiğinin kabulü gerektiği gibi, davalılar arasındaki taşeronluk sözleşmesinde ayrıca iş bedelinin %10 ve tutarında kati teminat mektubunun verileceğinin hüküm allına alınmış olması birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu teminat mektuplarının avans teminat mektubu olarak değerlendirilmesi zorunludur.
Bu durumda mahkemece, dava konusu teminat mektuplarının avans teminat mektubu olduklarının kabulü ile buna göre inceleme ve değerlendirme yapılması gerekirken, kati teminat mektubu olarak değerlendirilmesi doğru olmamıştır.
3-Mahkemenin kabul şekline göre ise, davacı Esbank A.Ş. gerek dava dilekçesi ve gerekse yargılama sırasındaki dilekçelerinde, 11.4.1994 tarih ve 894 sayılı 2.000.000 DM. Meblağlı avans teminat mektubundaki şartın da gerçekleşmediğini iddia etmesi ve gerçekten de anılan teminat mektubunun yürürlüğe girmesinin 2.000.000 DM.tutarındaki avans ödemesinin bankanın Amerikan Ekspres Bank Gmbh, Frankfurt şubesi nezdindeki hesaba ödenmesi şartına bağlı olduğunun anlaşılması karşısında, mahkemece bu iddia üzerinde de yeterince durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olmuştur.
4-Yukarıda açıklanan bozma şekil ve sebeplerine göre davacılar Esbank A.Ş.ve Emlak Bankası A.Ş.vekillerinin diğer, davalı Sadri Ş... A.Ş.vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacılar vekilleri ve davalılardan Sadri Ş... A.Ş. vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği
anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, temyiz
dilekçesinde ileri sürülen hükme etkili itirazların Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 18.5.1999 gün ve 1999/2159 E. 1999/4122 sayılı ilamında ayrı ayrı ele alınıp cevaplandırılmış bulunmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacılar vekilleri ve davalılardan Sadri Ş... A.Ş.vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 23.2.2000 gününde, oybirliği ile karar verildi.