Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no:   1999/9-994
K:1999/11021
T:8.12.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
 
İŞ (HİZMET) AKİTLERİ
TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİ
ÖZELLEŞTİRME KANUNU
İŞ KAYBI TAZMİNATI
KARAR ÖZETİ : İş kanunlarından ve yürürlükteki toplu iş sözleşmelerinden doğan tazminatlar dışında; ek olarak iş kaybı tazminatı 'da ödenir. İş kaybı tazminatının hesaplanması. İş akti ile doğrudan bağlantılıdır. 0 nedenle işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlıklara iş kanunu hükümleri uygulanır. Bu uygulama hem 4046 sayılı Özelleştirme; hem de 5521 sayılı İş Mahkemeleri ve 1475 sayılı iş Yasasının amacına uygundur.
0nedenle; "iş kaybı tazminatı ", uyuşmazlığını görmeye İdari Yargının değil iş Mahkemelerinin görevine girdiğinden; görevsizlik kararının reddine karar verilmesi gerekir.
(5521 s. İMK. m. 1)
(1475 s. İş K. m. 13,14)
(4046 s. Özelleştirme K. m. 21, 26)
(506 s. SSK. m. 77, 78)
(1086. s. HUMK. m. 7, 27)
 
 
Taraflar arasındaki "iş kaybı tazminatı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Ankara 7. İş Mahkemesi)nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 1.7.1999 gün ve 1999/1216 E-998 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 21.9.1999 gün ve 1999/13911-14067 / sayılı ilamiyle; (...Davacı işçi, 4046 sayılı Ozelleştirme Kanununun 21. maddesine dayanarak davalı iş ve işçi Bulma Kurumu aleyhinde iş kaybı tazminatı isteği ile dava açmış ve mahkemece istek gibi hüküm kurulmuştur.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesinde "iş kanunu'na göre işçi sayılan kimselerle. ..işveren veya işveren vekili arasında iş akdinden veya iş kanunu'na dayanan her türlü hak iddialarında hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi..." görevinin iş mahkemesine ait olduğu öngörülmüştür. Bu açık kural, işçi ile işveren arasında doğan bir uyuşmazlığı ön koşul olarak getirmiştir. Somut olayda ise uyuşmazlık işçi ile hizmet akdi ilişkisi bulunmayan ve işveren veya işveren vekili sıfatı taşımayan İş ve İşçi Bulma Kurumu arasında doğmuştur. Böyle bir uyuşmazlığın çözümlenmesi lş Mahkemelerinin değil, idari yargı yerinin görev alanına girmektedir. Böyle olunca dava dilekçesinin mahkemenin görevsizliği nedeniyle reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir... gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davalı vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, hukuksal nitelikçe 4046 sayılı Yasa'nın 21. maddesinden kaynaklanan özelleştirmeye bağlı iş kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin Magnezit ve Tuğla San. T.A.Ş.' ye ait işyerinde işçi olarak çalışmakta iken, anılan işyerinin özelleştirilmesi sonucu hizmet aktinin 1475 sayılı Yasanın 13. maddesi gereğince feshedildiğini, hizmet ak-dinin feshinden itibaren 4046 sayılı Yasa'nın 21. maddesi uyarınca 30 gün içinde davalı İş ve İşçi Bulma Kurumu'na başvurduğunu öne sürerek "iş kaybı tazminatı"na hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
 
Czel Dairece az yukarıda açıklanan nedenlerle uyuşmazlığın çözümlenmesi İş Mahkemelerinin değil, idari yargı yerinin görev alanına gireceği kabul edilmiş yargı yolu bakımından karar bozulmuştur.
4046 sayılı Yasanın "iş kaybı tazminatı ödenmesi ve diğer hizmetlerin verilmesi" başlığı altında düzenlenen 21. maddesi aynen "İş Kaybı Tazminatı Ödenmesi ve Diğer Hizmetlerin Verilmesi: Bu kanuna göre özelleştirme kapsamına alınan kuruluşlarda (iştirakler hariç) bir hizmet aktine dayalı olarak ücret karşılığı çalışırken bu kuruluşların özelleştirmeye hazırlanması, özelleştirilmesi, küçültülmesi veya faaliyetlerinin kısmen veya tamamen durdurulması, süreli veya süresiz kapatılması veya tasfiye edilmesi nedenleriyle; hizmet akitleri, tabi oldukları iş kanunları ve toplu iş sözleşmeleri gereğince tazminata hak kazanacak şekilde sona erenlere, kanunlardan ve yürürlükteki toplu iş sözleşmelerinden doğan tazminatları dışında ilave olarak iş kaybı tazminatı ödenir. Ayrıca bunlara yeni iş bulma, meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimi hizmetleri özelleştirme fonundan desteklenerek ve finanse edilerek, öncelikle sağlanır. Kapatma ve tasfiye halleri dışında sakat statüsü ile (ilgili kanunların öngördüğü I, II, III. derece) çalışanlar işten çıkarılamaz. Kapatma ve tasfiye halinde ise, işten çıkarılan sakat personele (ilgili kanunların öngördüğü I, II, III, derece) iş kaybı tazminatı bu kanunun tanıdığı hakların iki katı oranında ödenir. İş kaybı tazminatı ödenmesi ve sağlanabilecek diğer hizmetlere ilişkin işlemlerin yürütülmesinden İş ve İşçi Bulma Kurumu Genel Müdürlüğü görevli, yetkili ve sorumludur.
 
Özelleştirme kapsamına alınan kuruluşlarda iş kanunlarına tabi olarak çalışırken; bunların özelleştirmeye hazırlanmaları, özelleştirilmesi, küçültülmesi, faaliyetlerinin durdurulması, kapatılması veya tasfiye edilmesi nedenleriyle, bu kuruluşların sermayelerindeki Kamu payının % 50'nin altına düşmesinden, anonim şirket haline dönüştürülmeyenlerin ise devir-teslim tarihinden itibaren bir yıl içinde, hizmet akitlerinin haklı neden olmaksızın işveren tarafından feshedilmesi veya haklı nedenlerle kendileri tarafından feshedilmesi sonucu işsiz kalanlar bu kanunda belirtilen tazminat ve diğer hizmetlerden yararlanırlar.
 
Bu kanunda belirtilen iş kaybı tazminatı ve sağlanabilecek diğer hizmetler için gerekli giderlerin karşılanması amacıyla Özelleştirme Fonunda toplanacak özelleştirme gelirlerinden, öncelikle iş kaybı tazminatı ödenir. Yurt içi ve yurt dışından iş kaybı tazminatı ve diğer hizmetler ile ilgili olarak sağlanacak özel tahsisli kaynaklar; İdarece, İş ve İşçi Bulma Kurumu Genel Müdürlüğü adına, Kurulca belirlenecek bir Kamu bankasında açılacak "Özelleştirmeye Bağlı İş Kaybı Tazminatı ve Diğer Hizmetler Hesabı"na yatırılır. Bu hesabın kullanılması ve değerlendirilmesinde İş ve İşçi Bulma Kurumu Genel Müdürlüğü görevlidir. İvedi ve zorunlu harcamaların, nakit durumunun yetersizliği sebebiyle yapılamaması halinde İş ve İşçi Bulma Kurumu Genel Müdürlüğünün talebi üzerine Özelleştirme Fonundan daha sonra yapılacak aktarmalara mahsuben, özelleştirmeye bağlı İş Kaybı Tazminatı ve Diğer Hizmetler Hesabına Kurul kararı ile aktarma yapılabilir.
 
İş kaybı tazminatı, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 77 ve 78. maddesindeki usul ve esaslar çerçevesinde belirlenecek günlük net kazanç tutarıdır. Bu madde kapsamına girenlerden, hizmet akdinin sona erdiği tarihte aynı işveren ile hizmet akdi kesintisiz en az 550 günden beri devam edenlere 90 gün, 1100 günden beri devam edenlere 120 gün, 1650 günden beri devam edenlere 180 gün, 2200 günden beri devam edenlere 240 gün süre ile iş kaybı tazminatı verilir. Söz konusu tazminat ve diğer hizmetlerden yararlanmaya hak kazananların, bu tazminat ve hizmetlerden yararlanabilmeleri için, hizmet akitlerinin sona erdiği tarihten itibaren 30 gün içinde iş ve İşçi Bulma Kurumuna başvurmaları zorunludur. iş ve İşçi Bulma Kurumu hak sahiplerinin başvurularını müteakip, gerekli incelemeyi en geç 30 gün içinde sonuçlandırarak iş kaybı tazminatına hak kazanıldığını tespit etmesi halinde hizmet akdinin feshi tarihinden geçerli olmak üzere inceleme ve buna ilişkin işlemlerin sonuçlanmasından itibaren 10 gün içinde iş kaybı tazminatını aylık olarak ödemeye başlar. Aylık ödemeler, tazminata esas gün sayısına göre günlük net kazancın 30 günlük tutarı üzerinden yapılır.
 
Bu maddede öngörülen şekilde hizmet akitleri sona erenlerden; hizmet akitlerinin sona erme tarihi itibariyle 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümleri gereğince hizmet ve prim ödeme sürelerine göre yaşlılık aylığına hak kazananlar iş kaybı tazminatı ve diğer hizmetlerden yararlanamazlar. İş kaybı tazminatı ve diğer hizmetlerden yararlananların, işe yerleştirilmeleri veya kendilerinin iş bulmaları halinde ödenmekte olan tazminata ve diğer hizmetlere ilişkin hakları sona erer. İş kaybı tazminatının verilmesi ve diğer hizmetlerin sağlanmasına ilişkin usul ve esaslar; İdare ile İş ve İşçi Bulma Kurumu Genel Müdürlüğü arasında yapılacak protokolle belirlenir.
 
İş kaybı tazminatının fiilen ödendiği sürelere ait sosyal güvenlik kuruluşları kesintileri İş ve İşçi Bulma Kurumu Genel Müdürlüğünce ayrıca hak sahipleri adına bu madde gereğince açılacak hesaptan ilgili kurumlara ödenir.
 
Bu Kanunun 26. maddesi gereğince yapılacak özelleştirme uygulamaları sonucu doğacak iş kaybı nedeni ile tazminata hak kazananlara ödenmesi gerekecek tazminat tutarları, bu maddede öngörülen esas ve usuller çerçevesinde ilgili belediye veya İl Özel İdaresi tarafından hesaplanır. Bu suretle hesaplanan tazminat tutarları, 26. madde gereğince özel bir hesapta toplanan gelirlerden karşılanmak üzere ilgili belediye veya il özel idaresi tarafından hak sahiplerine ödenir" şeklindedir.
 
Görüldüğü üzere anılan madde ile; hizmet akitleri, tabi oldukları İş Kanunları ve Toplu İş Sözleşmeleri uyarınca tazminata hak kazanacak şekilde sona erenlere, Kanunlardan ve yürürlükteki Toplu İş Sözleşmelerinden doğan tazminatlar dışında ilave olarak iş kaybı tazminatı ödeneceği kabul edilmiştir.
 
Yine tasfiye ve devirden sonra bir yıl içinde iş akitlerinin feshi halinde ortada hukuken işveren kalmadığından tazminatları ödemek, ödeme süresi içindeki gelişmeleri izlemek ve ödemelerden Sosyal Güvenlik kesintilerini kesmek ve yatırmak üzere İş ve İşçi Bulma Kurumuna yetki ve görev tanınmıştır. Diğer bir anlatımla, anılan yasadan ve esasen işçinin hizmet akdindeki koşullara göre elde edeceği hakların sağlanması ve ödenmesinin temini yönünden İş ve İşçi Bulma Kurumu işveren yerine ikame edilmiştir. En önemlisi bu tazminat iş aktinden tamamen soyutlanmış da sayılamaz. Zira anılan yasa maddesinde iş kaybı tazminatının ödenmesi işçinin hizmet ak-dinin sona erişine bağlı tutulmuş ve hizmet akdinin fesih edildiği tarihdeki yürürlükte bulunan yasalardan ve toplu iş sözleşmelerinden doğan tazminatlara ek olarak ödeneceği kabul edilmiştir.
 
Hal böyle olunca iş kaybı tazminatı nın hesaplanarak tesbiti işlemi iş akdi ile doğrudan bağlantılı olduğu açıktır. 0 nedenle uyuşmazlığın işçi ile işveren arasında ilişkileri düzenleyen İş Kanunu hükümlerinin uygulanmasından kaynaklanıyor şeklinde kabul hem 4046 sayılı Yasa'nın hem de 5521 sayılı İşMahkemeleri Yasası ile 1475 sayılı Yasa'nın amacına uygun olduğunda kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır. 0 nedenle anılan Yasa maddesinde sözü edilen ve dava konusunu oluşturan "İş Kaybı Tazminatı" yönünden kamu Kurumunun idari bir tasarrufunun söz konusu olduğunu benimseyip uyuşmazlığı görmeye idari yargının görevli olacağına ilişkin savunma yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin direnme kararı usule ve yasaya uygun bulunmuş, onanması gerekmiştir. Ne varki, Özel Dairece işin esası incelenmediğinden dava dosyasının Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gönderilmelidir.
 
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle (ONANMASINA) ve davanın esası hakkında temyiz incelemesinin tamamlanması için dava dosyasının Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 8.12.1999 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
 
 
KARŞI OY YAZISI
 
Davacının 5.6.1998 tarihinde özelleştirilen Magnezit ve Tuğla Sanayi T.A.Ş. nın Konya'da kurulu işyerinde çalışırken 16.6.1998 tarihinde hizmet sözleşmesinin tazminatlı olarak yeni işverence feshedildiği, 4046 sayılı Kanunun 21. maddesi uyarınca fesih tarihinden itibaren 30 gün içerisinde İş ve İşçi Bulma kurumuna başvurarak iş kaybı tazminatı istediği, anılan kurumun her yıl Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı'nın izni ile belirli süreli hizmet akitleriyle davacı çalıştırıldığı için kesintisiz bir çalışmadan söz edilemeyeceğini gerekçe göstererek, 9 aydan fazla bir süre geçmesine rağmen herhangi bir ödeme yapmadığı, dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
 
Konya İş Mahkemesinde davacının işveren aleyhine hizmet akdinin feshi ile ilgili tazminat davasını açmış olduğu gibi, bu dava ile Ankara İş Mahkemesinde İş ve İşçi Bulma Kurumundan işkaybı tazminatı isteğinde bulunduğu ve mahkemece davanın kabul edildiği görülmektedir.
 
Davalının temyizi üzerine Dairemiz tarafından oyçokluğuyla verilen bozma kararına karşı yerel mahkemece direnilmiş ve iş mahkemesinin "iş kaybı tazminatı" davasında görevli olduğu belirtilerek, önceki gibi davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
 
Mahkemelerin görevi kanunla belirlenir (Anayasa m. 142), görev hususu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın hor safhasında taraflarca itiraz edilmese de göz önüne alınır.
 
İş mahkemelerinin görevi 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 1. maddesinde gösterilmiştir. Anılan maddeye göre bir davaya iş mahkemesinde bakılabilmesi için öncelikle, halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı İş Kanunun 5. maddesinde gösterilen istisnalar dışında kalan, İşçi ile işveren ve işveren vekili arasında hizmet aktinden veya İş Kanunundan doğan bir hukuk uyuşmazlığının söz konusu olması gerekir. Bu bakımdan anılan taraflar arasında idari bir işlemden doğan uyuşmazlık iş mahkemelerinin görevi dışında kaldığından, davaya bakmaya idare mahkemesi görevlidir. Davacının hizmet akdi, özelleştirmeden sonraki işveren tarafından feshedilmiştir. Her ne kadar davacının hizmet akdinin İş kanununa göre ihbar ve kıdem tazminatlarına hak kazanacak şekilde sona erdirilmesinden dolayı 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı kanun ve kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair kanunun 21. maddesinde iş kaybı tazminatı öngörülmüş ise de, maddede aynen"... kanunlardan ve yürürlükteki toplu iş sözleşmelerinden doğan tazminatları dışında ilave olarak iş kaybı tazminatı ödenir. Ayrıca bunlara yeni iş bulma, meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimi hizmetleri özelleştirme tonundan desteklenerek ve finanse edilerek öncelikle sağlanır. kapatma ve tasfiye halleri dışında sakat statüsü ile (ilgili kanunların öngördüğü I, II ve III. derece), çalışanlar işten çıkarılamaz kapatma ve tasfiye halinde ise, işten çıkarılan sakat personele (ilgili kanunların öngördüğü I, II ve III. derece) iş kaybı tazminatı bu kanunların tanıdığı hakların iki katı oranında ödenir. İş kaybı tazminatı ödenmesi ve sağlanabilecek diğer hizmetlere ilişkin işlemlerin yürütülmesinden İş ve İşçi Bulma Kurumu Genel Müdürlüğü görevli, yetkili ve sorumludur" denilerek bu tazminatın hizmet akdi veya iş Kanunundan doğan tazminatlar yanında ek olarak, Anayasanın sosyal devlet ilkesi (Anayasa m. 2) uyarınca, diğer önlemler yanında Devletçe ödenmek üzere öngörüldüğü anlaşılmaktadır. Dava konusu olayda davacının hizmet akdinin işverence kıdem tazminatı ödenmek suretiyle feshedildiği ve bu arada fark kıdem tazminatı için Konya İş Mahkemesine dava açıldığı, uyuşmazlık dışı kalmaktadır. Bu durumda iş ve İşçi Bulma kurumunun, işverenin yerine kaim olmak suretiyle, iş kaybı tazminatı ödemesi gerektiği kabul edilemez.
 
Öte yandan, iş kaybı tazminatı salt olarak yasadan ve sözleşmelerden hizmet akdinin feshi nedeniyle tazminat hakkı doğanlara ödenmesi öngörülen bir ek tazminat olmayıp, fesih tarihinden önce belirli süre kesintisiz çalışma, fesihten sonra 30 gün içinde İş ve İşçi Bulma Kurumuna başvurma gibi, şartların birlikte gerçekleşmesi halinde öngörülen idari bir tazminattır. işsizlik sigortasının sistemimize girmesinden önce özelleştirme ile ilgili olarak kabul edilen iş kaybı tazminatı, hizmet akdinin özelleştirme faaliyetleri sırasında haklı neden olmaksızın işveren ve haklı sebeple işçi tarafından feshinden itibaren bir yıl içinde, feshi sonucu işsiz kalanların hak edebileceği bir ödemedir. Bunun sonucu olarak iş kaybı tazminatından ve yeni iş bulma ve meslek geliştirme ve edindirme imkanından, hizmet akdinin feshi tarihinde 506 sayılı Yasaya göre yaşlılık aylığına hak kazananlar yararlanamazlar. Ayrıca iş kaybı tazminatından yararlananların işe yerleştirilmeleri veya kendilerinin iş bulmaları halinde 120 gün ile 240 gün arasında ödenecek olan iş kaybı tazminatı ödemesine son verileceği 4046 sayılı Kanunun 2175. maddesinde düzenlenmiştir. Bu durumda iş kaybı tazminatı, hizmet akitleri özelleştirme nedeniyle sona erenlere Devletçe belirli bir süre işsiz kalmaları halinde, yapılacak bir ödeme olup, son işveren özelleştirme idaresi veya işyerini devir alanın ödemesi gereken bir fesih tazminatı değildir.
 
Bundan başka, bir davanın iş mahkemesinde görülebilmesi için davanın işçi, işveren veya işveren vekili arasındaki uyuşmazlıktan doğması gerekir. Bu davada İş ve İşçi Bulma Kurumunun yukarıda yaptığımız açıklamalardan işveren olmadığı açıktır. İşverenin yerine kaim olma durumunun bulunmadığı da 4046 sayılı Yasanın 21. maddesindeki düzenlemeden anlaşılmaktadır. Kaldı ki böyle bir varsayım ile bir mahkemenin görevini genişletmek, kamu düzeni ile belirlenmiş görev kurallarına aykırıdır.
 
İş Mahkemeleri Kanunun 1. maddesinde Sendikalar Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanunu'ndan doğan uyuşmazlıkların da iş mahkemelerinde çözümlenmesi öngörülmüştür. Konuya bu açıdan baktığımızda; 4046 sayılı Kanunun 21/5. maddesinde yer alan iş kaybı tazminatının, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 77 ve 78 maddesindeki usul ve esaslar çerçevesinde belirlenecek günlük net kazanç tutarı olduğu anlaşılmaktadır. Anılan düzenlemede, işçinin aylık ücreti, o ay içinde prim, ikramiye ve bu nitelikteki ödemeler, idari ve kaza mercilerince verilen karar gereği ücret ve prim, ikramiye gibi ödemelerin brüt toplamı olduğu, günlük kazancın alt ve üst sınırlarının ise, 506 sayılı Yasaya ekli gösterge tablosuna göre, belirleneceği anlaşılmaktadır. Ayrıca 4046 sayılı Yasanın 21/6. maddesinde iş kaybı tazminatının fiilen ödendiği sürelere ait sosyal güvenlik kuruluşları kesintilerinin İş ve İşçi Bulma Kurumu Genel Müdürlüğünce ayrıca hak sahipleri adına bu madde gereğince açılacak hesaptan ilgili kuruma ödeneceği, kuralına yer verilmiştir. Dava konusu olayda uyuşmazlık, iş kaybı tazminatının miktarından veya iş kaybı tazminatından sosyal güvenlik kuruluşlarına kesinti yapılması konusundan kaynaklanmadığı için 506 sayılı Kanunun uygulanmasından doğan bir dava söz konusu değildir. 0 halde 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesine göre bu davada iş mahkemesi görevli bulunmamaktadır.
Gerek 4837 sayılı İş ve İşçi Bulma Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda ve gerek 4046 sayılı Yasada anılan kanunların uygulanmasından doğan uyuşmazlıklarda iş mahkemelerinin görevli olduğu yolunda bir düzenlemeye yer verilmemiş olduğundan, bu davada iş mahkemesini görevli saymak olanaksızdır.
 
Dava konusu uyuşmazlık iş ve İşçi Bulma Kurumunun 4046 sayılı Yasanın 21. maddesini davacı hakkında uygulamamasından kaynaklanmaktadır. İdarenin bu eylemi olumsuz bir idari işlem niteliğini taşımaktadır. Anılan maddede iş kaybı tazminatı kamu düzeni, kamu yararı ve Devletin sosyal devlet niteliği gözetilerek düzenlenmiştir. Özelleştirme Kararı sonucu işçinin işsiz kalması ve bir iş bulamaması halinde, belirli süre eski gelirini korumak amacıyla, Devletin üstün buyurma gücüne dayanarak oluşturduğu egemen nitelikte bir idari işlemi (tasarrufu) sonucu iş kaybı tazminat, öngörülmüştür.
 
Böyle bir tasarruf Devletin (İş ve İşçi Bulma Kurumu'nun) bu sorumluluğu kanundan ve yaptığı egemen nitelikle ki bir işleminden doğmaktadır. Devletin, egemen gücüne dayalı bir işlemi sonucu davalı taraf olduğu böyle bir davada görevli mahkemenin adli yargı yeri olduğu yönünde yasalarda açık bir hüküm bulunmadıkça, görevli mahkemenin idari yargı mercii olarak kabul edilmesi, ana kural gereğidir (Bkz. Prof. Dr. Şeref Gözübüyük, Yönetim Hukuku, Ankara 1991, s. 300).
 
Hukuk Genel Kurul çoğunluğunun, işçinin "tazminat" hakkını İş mahkemesinin daha iyi takdir edebileceği düşüncesi, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 1. maddesi. hükmü ve 4046 sayılı Yasanın 21. maddesinin düzenleniş şekli karşısında savunulamaz.
 
Yukarıda gösterilen sebeplerle, yerel mahkeme kararının görev yönünden bozulması düşüncesiyle, sayın çoğunluğun direnme kararının uygun görülmesi yolundaki kararına katılamıyoruz.
E. Aydın ÖZKULC. İlhan NAY
9. HD. Başkanı 9. HD. Üyesi
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini