Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E:1999/1-282
K:1999/302
T:12.5.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
 
TAPU İPTALİ VE TESCİL
İDARİ İŞLEM VEYA RESMİ SENEDİN GEÇERSİZLİĞİ
YOLSUZ TESCİL
TAPU SİCİLİNE İTİMAT
 
KARAR ÖZETİ : Tapu kaydının dayanağı sebep "idari işlem veya resmi senet" herhangi bir nedenle geçersiz hale gelmişse, tapu kaydı yolsuz tescil durumuna düşer.
Belediye meclis kararına dayanmayan ve geçerli olmayan bir sözleşme ile çekişmeli taşınmazı edinen davalının tapu siciline itimat prensibine sığınması mümkün değildir.
(743 s. MK. m. 931, 932)
(1580 s. Belediye K. m. 19, 70, 83)
 
Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Adana Asliye 7. Hukuk Mahkemesi)nce davanın reddine dair verilen 3.12.1997 gün ve 1995/40-1997/959 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 15.5.1998 gün ve 1998/4185-6266 sayılı ilamı ile; (... Dava konusu imar parselinin öncesini oluşturan ana kadastral parsele ilişkin olarak yapılan idari nitelikteki şuyulandırma işlemi, idari yargı yerinde iptal edilmiş, böylece, çekişmeli parselin yolsuz olarak dava dışı belediye adına tescil edildiği ortaya çıkmıştır. Belediyenin sonradan davalıya yaptığı satış işleminin ise, 1580 sayılı Belediye Yasasına uygunluğu tam olarak araştırılmamıştır.
 
Hemen belirtilmelidir ki; 1580 sayılı Belediye Kanununun 70 ve 83. maddelerine yorum getiren gerek Adli, gerekse idari yargı kararlarında belediye taşınmazlarının satışına karar verme yetkisinin belediye meclislerine ait olduğu ilkesi benimsenmiş ve yargısal uygulama istikrar kazanmıştır. Ne varki, bu konuda alınacak meclis kararlarının hangi unsurları kapsaması gerektiği hususu önem taşımaktadır.
 
Gerçekten, belediye meclislerinin "Belediyenin taşınmazlarının satışına" yada "belediye başkanınca veya belediye encümenince uygun görülen taşınmazların satışına" şeklindeki genel nitelikte olan ve yetki devri anlamına gelen kararları, hukuki Sonuç doğurmaz ve geçerli kabul edilemez. Öyle ise, belediye meclis kararlarına satılacak taşınmazların ada ve parsel numaraları, mevki ve yüzölçümleri raice uygun tahmini bedelleri yazılmalıdır.
 
Hal böyle olunca, yukarıdaki ilkeleri karşılayan kapsamda araştırma yapılması, satışın 1580 sayılı Yasanın öngördüğü düzenlemelere uygun biçimde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin saptanması davalı nın, MK.nun 932. maddesinde ifadesini bulan yolsuz tescili bilen yada bilmesi gereken kişi durumunda olup olmadığının kesin biçimde belli edilmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile red kararı verilmesi doğru değildir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
 
Temyiz eden: Davacı vekili
 
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
 
Davacıya ait 1315 ada 14 kadastral parsel sayılı taşınmazın 2981 sayılı Yasanın 3290 sayılı Yasa ile değişik 10/c maddesi uyarınca imar şuyulandırmasına tabi tutularak davacı adına 3074 ada 14 ve 3075 ada 4 sayılı imar parsellerinin yazıldığı, çekişmeli 3075 ada 6 sayılı imar parselinin ise dava dışı belediye üzerine tescil edildiği belediye encümenince söz konusu imar parselinin 2886 sayılı Yasa uyarınca satışına karar verildiği, önerilen fiyatların yetersiz olması nedeniyle aynı Yasanın 43. maddesine göre davalıya pazarlık suretiyle satılıp tapu kaydının devredildiği daha sonra davacının imar şuyulandırılması ile kendisine kadastral parselinden daha az yer verildiğini ileri sürerek idari işlemin iptali için idare mahkemesine dava açıp tapu kaydının dayanağı olan imar düzenlemesine ilişkin idari kararı iptal ettirdiği tüm dosya içeriği ve toplanan delillerle sabittir.
 
Hemen belirtmek gerekir ki, Türk Hukuk Sisteminde tapu kayıtlarının oluşmasında sebebe bağlılık (illilik) kuralı kabul edilmiştir. Bu kuralın gereği olarak bir tapu kaydının sıhhatli olması dayanağını oluşturan sebebin geçerli olmasına bağlıdır. Başka bir anlatımla tapu kaydının dayanağı sebep "idari işlem veya resmi senet" herhangi bir nedenle geçersiz hale gelmişse tapu kaydı yolsuz tescil durumuna düşeceğinden böyle bir tapu kaydının iptalinin ilgililerince her zaman istenebileceğinde kuşku yoktur.
 
Öte yandan 1580 sayılı Belediye Kanununun 19. maddesinde belediyelerin taşınmaz satın alabileceği ve satabileceği hüküm altına alınmış olmasına karşın söz konusu kanunda taşınmazların satışına karar verecek organın hangisi olduğunu belirleyen açık bir hüküm bulunmamaktadır. Belediye Encümeninin vazifelerini düzenleyen 83. maddenin 8. fıkrasında "belediye menkul emvalinden icap edenlerin muzayede kaimeleriyle satışa çıkarılmasına encümeni yetkili" kılınmakla birlikte taşınmazların satımı için bu organa yetki verilmemiştir. Bu maddeye daha sonra eklenen son fıkra ile belediye meclisinin toplu bulunmadığı zamanlarda meclise verilen vazifelerin belediye encümenince tetkik ve karara bağlanacağı hükmü getirilmişse de bu hal sadece belediye kanununda açık bir hüküm bulunmaması halinde özel kanunlarla belediye meclisine verilen vazifelerle sınırlı tutulmuştur. Belediye meclisinin müzakere edeceği ve karara bağlıyacağı işleri düzenleyen 70. maddede ise bu hususa doğrudan değinen bir ibare yoktur. Ancak 10. fıkrada "3 seneden fazla müddetle veya onbin liradan fazla bedeli senevi ile akdedilecek icar ve isticar mukavelelerini yapmaya" sadece belediye meclisinin yetkili olduğu kabul edilmiş fıkrada da "menafii umuma mahsus gayrimenkul emvalinin bir hizmete tahsisi ciheti, tahsisin tedhil veya akar haline ifrağ" işlemleri meclisin yetkileri arasında sayılmıştır. Deyinilen madde hükümleri 1580 sayılı Belediye Yasası nın bütünlüğü içerisinde birlikte değerlendirildiğinde belediye encümenince ancak belediye taşınmazlarını 3 seneden az bir süre ve öngörülen miktardan az bir kira bedeli ile kiraya verme yetkisinin tanındığı, öteki tüm işlem ve sözleşmelerin belediye meclisinin kararı ile yapılabileceği sonucu çıkmaktadır. Bu durumda belediyeye ait bir taşınmazın meclis kararı olmaksızın satılmasına yasal olanak yoktur.
 
Somut olayda imar parselinin dayanağını oluşturan idari işlem idare mahkemesinde iptal edilmekle çap kaydının yolsuz tescil haline geldiği açıktır. Her ne kadar davalı çekişmeli taşınmazı idare mahkemesi kararından önce sicil henüz dava dışı belediye adına kayıtlı iken alan ikinci el konumundaki kişi ise de Medeni Kanunun 931. maddesinin koruyuculuğundan yararlanabilmesi için her şeyden önce kendisinin taraf olduğu resmi sözleşmenin geçerli olması gerekir. Meclis kararına dayanmayan ve geçerli olmayan bir sözleşme ile çekişmeli taşınmazı edinen davalının aldığı tapunun belediyeye ait olduğuna inanarak satın aldığını ileri sürüp, tapu siciline itimat prensibine sığınması mümkün değildir.
 
Yukarıda açıklanan ve özel daire bozma kararında belirtilen gerekçelerle davanın kabul edilmesi gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
 
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 12.5.1999 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
 
 
KARŞI OY YAZISI
 
Belediye Meclisinin toplantı dönemi dışında, encümenin 1580 sayılı Belediyeler Kanun 83/son maddesi uyarınca 21.1.1994 de aldığı kararı ile davalıya ihale yolu ile (pazarlıkla) yapılan satış, 1.3.1994 tarihli kararla onanmış olup; yetkili belediye başkanı tarafından tapu sicilinde 22.3.1994 tarihli yapılan akit 1580 sayılı kanun 100/e maddesi uyarınca geçerlidir. Davalının kötü niyetini gösteren bir amare dahi yoktur. Davalı MK. 931. maddesinden yararlanır. Karar onanmalıdır.
 
Tahir ALP
2. HD. Başkanı
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini