Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas no: 1999/14-155
Karar no: 1999/150
T: 17.3.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • HARİCİ SATIŞ ( Alacağın temliki )
  • ALACAĞIN TEMLİKİ ( Harici satış )
  • OBJEKTİF İYİNİYET (Başkasına satılan yeri iktisap etmek)
  • TAŞINMAZIN TESLİMİ ( Harici satış )
  • İSBAT KÜLFETİ ( Kötü niyetle taşınmaz iktisabı )
  • KÖTÜ NİYETLE TAŞINMAZ İKTİSABI
  • TAPU İPTALİ ( Kötüniyetle iktisap )
 
743/m.642
818/m.162
 
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki “tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Zeytinburnu Asliye 2. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 27.6.1997 gün ve 1995/493 E- 1997/512 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 31.3.1998 gün ve 1998/2432 - 2548 sayılı ilamı;
( ... Davacı vekili; davalılardan Ali B...'in yüklenici olduğunu, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yaptığı inşaattan kendisine ayrılan 2. kattaki okul bahçesine bakan köşe daireyi harici sözleşme ile davacıya, 2. kattaki orta daireyi ise davalı Ahmet E...'ye sattığını, müvekkiline satılan dairenin bedelinin ödenip teslim de edildiğini, ne var ki yüklenicinin daha sonra, davacıya sattığı dairenin tapusunu diğer davalı Ahmet E...'ye verdiğini belirterek tapu iptali ve tescil talep etmiş, mahkeme; davanın reddine karar vermiş, hükmü; davacı vekili temyiz etmiştir.
Yüklenici Ali B...'in, 2. kat köşe daireyi davacıya, 2. kat orta daireyi de diğer davalı Ahmet E...'ye adiyen düzenlenmiş sözleşmelerle satıp teslim ettiği sabit ve tartışmasızdır. Bunlar, haricen satın ve teslim aldıkları daireler dolayısıyla kat komşusu olmuşlar, sorunlarının aynı olması nedeniyle dertleşmişlerdir. Daha sonra 5.1.1993 tarihinde kat irtifakı kurulmuş, davacının oturduğu daire 5 bağımsız bölüm numarasıyla, davalı Ahmet E...'nin oturduğu daire 7 bağımsız bölüm numarasıyla yüklenici Ali B... adına tapuya bağlanmıştır. Borçlar Kanunu'nun 162. maddesi uyarınca her iki alıcıya yapılan temlik de geçerlidir. Ancak yüklenici; davacıya haricen satıp teslim ettiği 5 nolu bağımsız bölümün tapusunu 7 nolu bağımsız bölümü haricen alan davalı Ahmet'e 10.5.1993 tarihinde ferağ etmiş, davalı Ahmet'e sattığı 7 nolu daireyi ise 19.7.1994 tarihinde dava dışı Nurettin A...'a ferağ gezerek ve beğenerek almışlar, uzun süre komşuluk yapmışlar, birbirlerinin sorunlarına vakıf olmuşlardır. Bu durumda davalı Ahmet tapudan ferağını aldığı 5 nolu bağımsız, bölümün evvelce davacıya satılmış olduğunu, bilmediğini iddia edemet. Devraldığı tarihte, kendisinin oturduğu bağımsız bölüm tapusu da satıcı yüklenicinin uhdesinde olduğuna göre; oturduğu yerin tapusunu alması gerekirken davacıya satılan yerin tapusunu devralması karşısında olayın özelliği itibariyle; davacıyı zararlandırma kastı ile hareket etmediğini, iktisabının gerçek bir alım olduğunu kendisinin kanıtlaması gerekir. Dosya kapsamına göre ise bu husus kanıtlanamadığından davanın kabulüne karar vermek gerekirken aksine düşüncelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle H.U.M.K. 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II. fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosya daki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosya daki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle somut olayın meydana geliş biçimi ve seyrine davacının kişisel hakkının talep halinde ayni hakka dönüşebilmesine en önemlisi davacının kişisel hakkını ortadan kaldırmak amacıyla davalı Ahmet'in diğer davalı yüklenici Ali ile el ve işbirliği içerisinde olduğunun anlaşılmasına göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa'ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ), oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI:
Davacı İsmail T... ile davalılardan Ahmet E... yüklenici ve diğer davalı Ali B...'den harici sözleşme ile birer bağımsız bölüm almışlardır. Ancak yüklenici davalı Ali B... davacının içerisinde oturmakta olduğu bağımsız bölümün tapusunu diğer davalı Ali E...'ye, Ali E...'nin oturduğu bağımsız bölümün tapusunu da üçüncü bir kişiye tapudan satış suretiyle devretmiştir.
Yargılama evresinde yapılan keşifte dinlenilen Kadastro Mühendisi Orhan T...'ın raporundan satışa konu 5 numaralı bağımsız bölümün tapuda davalılardan Ahmet Egeli adına kayıtlı olduğu belirtildiği gibi, bilahare getirtilen tedavüllü tapu kayıt örneğinde de 5 numaralı bağımsız bölümün bilirkişinin ifade ettiği gibi davalılardan Ahmet E... adına yazılı olduğu saptanmıştır.
İşte şimdi davacı, daha önce kendisine haricen satılan fakat sonradan tapusu davalılardan yüklenici Ali B... tarafından diğer davalı Ahmet E...'ye ferağ edilen bu 5 numaralı bağımsız bölümün tapusunun iptali ile adına yazılmasını istemektedir.
İlk bakışta anlaşılacağı üzere; davacının kişisel hakkı ile davalı Ahmet E...'nin aynı hakkı karşı karşıya bulunmaktadır. Kural olarak, bir taşınmazda sadece kişisel hak sahibi olan kimse, bu hakkını ancak borçlusu olan diğer tarafa karşı ileri sürebilir. Mülkiyetin geçirilmesini ancak akidi borçlusundan isteyebilir. Borçlu, bu taşınmazı üçüncü bir kişiye geçirirse kişisel hak üçüncü kişiye karşıda ileri sürülerek mülkiyetin geçirilmesi istenemez.
Nitekim davaya hukuki dayanak olarak gösterilen 30.9.1988 tarih ve 1987/2 Esas - 1988/2 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararının gerekçesinde de bu husus aynen; “Bu içtihadı birleştirme kararıyla Eşya Hukukuna hakim olan prensiplerinin büyük ölçüde değiştirildiği iddiasına da katılmak mümkün olamaz. Cebri tescil istemi, ayni değil kişisel bir haktır. Geçersiz sözleşmeye dayanarak tescil talebinde bulunan kimsenin bu davasının kabul edilebilmesi, dava açılmadan veya tescil kararı verilmeden önce taşınmazın mülkiyetinin üçüncü şahsa geçmemiş bulunması şartına da bağlıdır. Başka bir anlatımla, kural olarak ifa ( tescil ) davası geçersiz Sözleşmenin tarafları arasında rüyet edilecektir. Tapu Sicilindeki kayda güvenen iyiniyetli üçüncü şahsa tescil kararından önce taşınmazın mülkiyetine geçirilmiş ise elbette geçersiz sözleşmeye dayanan kişi olarak satın alanın tescil isteminin de yasal dayanağı kalmaz ( M.K.md.931 )”. denilmek suretiyle açıkca vurgulanmıştır.
Ancak, üçüncü kişi özellikle davacıyı zarara sokmak için ayni hak kazanmışsa bu davranış Borçlar Kanun'un m.41/f.2 anlamında “ahlaka aykırı davranışla başkasını zarara sokma” niteliğinde bir haksız fiil oluşturacağından “bir hakkın kötüye kullanılması” olur ve Medeni Kanun'un 2. maddesi uyarınca engellenebilir. Ne var ki, dosya da mevcut belge ve bilgilerden davalı Ahmet E...'nin böyle bir kötüniyetli davranışı ispat edilmiş değildir. Ahmet E...'nin daire satın aldığı gerçektir. Ve dava konusu dairenin daha önce haricen davacıya satıldığını biliyor olması başlı başına davacıyı zararlandırma amacıyla hareket ettiğini göstermez. Zira Ahmet E... gerçek bir alıcılıdır. Ve davacıyı zararlandırma amacıyla hareket ettiğini gösteren bir kanıt da bulunmadığından davanın reddine dair verilen kararda isabetsizlik yoktur.
Yerel Mahkeme'nin red kararını bu açıkladığım sebeplerle yerinde buluyor ve sayın çoğunluğun bozma şeklinde oluşan görüşlerine katılamıyorum.
 
14. Hukuk Dairesi Üyesi Mehmet Handan SURLU
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini