 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 1999/12-500
K : 1999/524
Tarih : 16.06.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki "itirazın kaldırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11.İcra Hakimliğince davanın kabulüne dair verilen 15 /10/1998 gün ve 1998/469-573 sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 22/12/1998 gün ve 1998/14339-14815 sayılı ilamı ile; (...l- Avukatlık Ücret Sözleşmesi İİK.68. maddesinde belirtilen belgelerden olmadığından alacaklının bu belgeye dayanarak itirazın kaldırılmasını isteyemeyeceğinden istemin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü isabetsizdir.
2- Kabule göre ise;
Takip Hukukundan doğan uyuşmazlıklarda müddeabih ister TL. ister yabancı para olsun tesbit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında takip tarihi itibariyle haklı olup olmadığının belirlenmesidir. Bu nedenle İİK.nun 58/3. maddesi de gözönüne alındığında, Merciice, icra inkar tazminatına, yabancı para alacağının takip tarihindeki rayicine yöre TL. karşılığı üzerinden hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde inkar tazminatının yabancı para olarak takdir edilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyadaki tutanak ve kanıtlara, temyiz dilekçesinde ileri sürülen hükme etkili itirazların Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 22/12/1998 gün ve 1998/14339-14815 sayılı ilamında ayrı ayrı ele alınıp cevaplandırılın iş bulunmasına ve özellikle icra takibine konu belge (Avukatlık Ücret Sözleşmesi)nin hukuki nitelik ve akit iradelerine göre işin hallinin mahkemeye muhtaç belgelerden, olmasına, o nedenle kayıtsız şartsız borç ikrarını havi senetlerden sayılamayacağı, bu durumda İİK.nun 68.maddesinde belirtilen anlamda belge niteliğinde görülmemesine göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır .
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 16/6/1999 gününde, oybirliği ile karar verildi.